3 kişi daha vicdani reddini açıkladı

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Merkez Kurulu üyesi ve Newroz Gazetesi yazarı Tuncay Atmaca, Newroz Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Yasin Yetişgen ve İbrahim Soylu İHD İstanbul Şubesi’nde düzenledikleri basın toplantısı ile vicdani reddini açıkladı. Toplantıya yurttaşlara destek vermek amacıyla Vicdani Ret Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Fikri Işık ve İHD Vicdani Ret Komisyon üyesi Ahmet Demirsoy da katıldı.

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Merkez Kurulu üyesi ve Newroz Gazetesi yazarı Tuncay Atmaca, Newroz Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Yasin Yetişgen ve İbrahim Soylu İHD İstanbul Şubesi’nde düzenledikleri basın toplantısı ile vicdani retlerini açıkladılar. Toplantıya, vicdani retçilere destek vermek amacıyla Vicdani Ret Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Fikri Işık ve İHD Vicdani Ret Komisyon üyesi Ahmet Demirsoy da katıldı.

‘Katliamların ve sorunların çözümü askere gitmeyi reddetmektir’

Toplantıda ilk sözü alan İHD Vicdani Ret Komisyonu üyesi Ahmet Demirsoy her gün binlerce insanın yaşamını yitirdiği ve savaşın yoksulları katlettiği bir dünyada “askere gitmiyorum” demenin önemli olduğunu söyledi. Roboski katliamında çocuğunu yitiren bir annenin, “Ben çocuklarımın parçalarını ellerimle topladım” sözüne atıfta bulunan Demirsoy, “Bu katliamların ve sorunların çözümü, askere gitmeyi reddetmektir. Çünkü yaşananların hepsi militarizmin etkileridir” dedi. Demirsoy’un ardından konuşan Vicdani Ret Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Fikri Işık ise devletin “paralel, çete ve şike devleti” olduğunu belirterek, bu yapının karşısında durmak ve toplumsal tabakaya ulaşabilmenin yolunu ise “reddetmek” olarak niteledi. Işık, “Hakikaten demokratik bir hayat istiyorsak önce militarizmi ve onun bloke ettiği tüm kurumları reddetmeliyiz” dedi.

‘Militarizmin hayatlarımıza sızmadığı alan kalmamıştır’

Konuşmaların ardından vicdani retlerini açıklayan Kürdistanlı komünistler adına basın açıklamasını Tuncay Atmaca yaptı. Atmaca, toplumun otoritenin, hiyerarşinin ve şiddetin egemen olduğu bir dünyada yaşamak zorunda bırakıldığını belirterek, “Üzerinde yaşadığımız coğrafyada egemen devlet TC kurulduğu ilk günden itibaren bir militarist yapılanmadır. Bu nedenle militarizmin hayatlarımıza sızmadığı alan kalmamıştır” dedi. Onlarca yıldır Türkiye’de yaşayan halkların yok sayılarak baskı altına alındığını, linç ve tehdit edildiğini belirten Atmaca, “Halkımıza karşı yapılan katliamların son halkası Roboski’dir. Askeri savcının Roboski kararı ise Kürdün dahası insanlığın bir kez daha katledilmesidir” dedi. “Başka bir dünya mümkün” düşüncesinden asla vazgeçmediklerini belirten Atmaca, “Bu nedenle bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da var olan egemen sistemin militarist yapısına hizmet etmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” dedi. Militarizmin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğunu dile getiren Atmaca, “Komünist, onun da ötesinde insan olarak her alanda anti-militarist olunması gerektiğine inanıyoruz. Buna inandığımız için ölmenin-öldürmenin ve şiddetin kutsandığı hiçbir yapıda yer almayacağız. Militarist kurum ve yapıların ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından vicdani reddini açıklayan İbrahim Soylu da devlet yapısının askerliği zorla gündeme getirdiğini ve gençleri zorla askere gönderdiğini ifade ederek, “Devlet gençlerin eline zorla silahları verip ve Roboski’de olduğu gibi insanları öldürüyor. Fakat biz militarizmi reddedip bu kirli savaşın aleti olmayacağız” dedi. Soylu kısa bir süre önce GBT taramasından dolayı gözaltına alındığını, kendisine, askere gideceğine, gitmemesi halinde para cezası ve uzun süreli askerlik yapacağına dair bir kağıdın zorla imzalatıldığını söyledi.

Tuncay Atmaca ve Yasin Yetişgen’in vicdani ret açıklaması:

BASINA VE KAMUOYUNA

Hepimiz; otoritenin, hiyerarşinin, şiddetin egemen olduğu bir dünyada yaşamak zorunda bırakılmışız. Bu kavramların hepsi de özünde militarizme içkin kavramlardır. Militarizmin bu kavramları, yaşamın her alanında çeşitli şiddet biçimleri olarak karşımıza çıkıyor. Oysa başka bir dünya mümkün!

Üzerinde yaşadığımız coğrafyada egemen devlet TC, kurulduğu ilk günden itibaren bir militarist yapılanmadır. Bu nedenle militarizmin hayatlarımızda sızmadığı alan kalmamıştır. En küçük hücrelerimize/toplumun en küçük hücrelerine kadar militarizm hâkimdir. TC, Kemalistlerce bu coğrafyada yaşayan diğer halklar yok sayılarak Türklük ve Sünnilik anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Bu yapılırken toplumun militarizasyonunu sağlayacak birçok ırkçı sembol ve propaganda hayata geçirilmiştir.

Aynı militarist sistemle yüzyıldır bu coğrafyada yaşayan birçok halkın katledilmesi gerçekleştirilmiştir. Başta Ermeni, Rum, Süryani ve Aleviler olmak üzere çeşitli inançları ve halkları katletmiş, zorla Türkleştirmeye çalışmıştır. Militarizmin hedefinde şimdi ise esas olarak Kürt halkı bulunmaktadır.

Onlarca yıldır, halkımız yok sayılarak sistematik bir şekilde baskı altına alınmış, linç ve tehdit edilmiş, yüzlerce köy boşaltılıp zorla göç ettirilmiş, katliamlar yapılmış, anadili yok sayılmış, asimilasyon ve entegrasyon sürdürülmüş, sürdürülmeye devam ediyor. Halkımıza karşı yapılan katliamların son halkası Roboski’dir. Askeri savcının Roboski kararı ise Kürdün dahası insanlığın bir kez daha katledilmesidir.

Ayrıca militarizmin üzerinde yükseldiği kapitalist sömürü düzeninin, insanları, halkları egemenler için sadece bir araç haline getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Sömürü, tahakküm, eşitsizlik ve bütün bunların doğal bir uzantısı olan şiddet her yerde egemen olmuş durumda. İşte militarist doku bütün bunların sürdürücüsü ve koruyucusu durumundadır.

Kürdistanlı komünistler olarak; sömürünün, egemenlik ilişkilerinin ve bunların sonucu olan sınırların ve devletlerin olmadığı, itaat ve tahakkümün son bulduğu, ırk, din ve cinsiyet ayrımının olmadığı, eşitliğin, özgürlüğün, dayanışmanın olduğu bir dünyada yaşamak istiyor ve bunun için mücadele ediyoruz. Şimdiki mevcut durum bunun tam tersi olsa bile biz “başka bir dünya mümkün” düşüncesinden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Ve bu nedenle, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da var olan egemen sistemin militarist yapısına hizmet etmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

Evet, bugünkünden farklı bir dünya mümkündür. Militarizmin ortadan kaldırılması mümkündür. Komünist, onun da ötesinde insan olarak her alanda anti-militarist olunması gerektiğine inanıyoruz. Buna inandığımız için ölmenin-öldürmenin ve şiddetin kutsandığı hiçbir yapıda yer almayacağız. Militarist kurum ve yapıların ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Ve bunun için mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz.

Kürdistanlı komünistler olarak; militarizme ve onun var olan kurumlarına asla hizmet etmeyeceğiz. Bu nedenle VİCDANİ REDDİMİZİ açıklıyoruz.

Kamuoyuna duyurulur! Saygılarımızla. 18.01.2014

Tuncay Atmaca – Yasin Yetişgen

Özgür Gündem: Militarist yapıya hizmet etmeyeceğiz

 

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org