Almanya ile Türkiye’nin “rehine pazarlığı”nın altından “tank pazarlığı” çıktı!

Alman Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir, “Rehin alan kişiye rehineyi serbest bırakması için ödül olarak bir tank fabrikası inşa etmek bütünüyle absürt bir mantık olur” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Goslar’da Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’le görüştü. İki bakan Almanya ve Türkiye arasındaki sorunları çözme konusunda olumlu mesajlar verdi.

Özdemir: Rehine serbest kalsın diye tank fabrikası kurmak absürt

Alman Yeşiller Partisi ve Sol Parti’nin Türkiye kökenli milletvekilleri Cem Özdemir ve Sevim Dağdelen, Almanya’nın Goslar kentinde gerçekleşen Çavuşoğlu-Gabriel görüşmesine tepki gösterdi.

Federal Alman Meclisi’nde muhalefette yer alan Yeşiller Partisi ile Sol Parti’nin Türkiye kökenli milletvekilleri Cem Özdemir ve Sevim Dağdelen, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in cumartesi günü Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği görüşmeyi eleştirdi.

Gabriel’in memleketi Goslar’daki görüşmeyi “iyi ve önemli” olarak nitelendiren Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, buna karşın “kirli anlaşma” uyarısında bulundu. Özdemir, yaklaşık bir yıldır Türkiye’de tutuklu bulunan Türk-Alman gazeteci Deniz Yücel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kişisel rehinesi olarak tutulduğunu” söyledi.

“Ödül olarak tank fabrikası absürt”

Alman savunma sanayisi şirketi Rheinmetall’in Türkiye’de tank fabrikası kuracağı söylentilerine atıfta bulunan Özdemir, “Rehin alan kişiye rehineyi serbest bırakması için ödül olarak bir tank fabrikası inşa etmek bütünüyle absürt bir mantık olur” şeklinde konuştu. Özdemir, Türk hükümetinin “sempati toplama politikasının bir rota düzelmesinin sonucu olmadığını”, aksine ekonomideki sıkıntılar ve siyasi izolasyonla ilgili olduğunu söyledi.

Alman hükümetinin Türkiye’ye karşı net bir tutum benimsemesi gerektiğini söyleyen Özdemir, “Türkiye’de hukuk devletinin asgari şartlarına sadık kalınmadığı, muhalifler ve eleştirel gazetecilerin siyasi nedenlerle tutuklu bulunduğu ve olağanüstü hâl kaldırılmadığı sürece ilişkilerde normalleşme, AB ile Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ve her şeyden önemlisi silah ticareti olmayacak” dedi.

Benzer biçimde Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen de görüşmeyi sert bir dille eleştirdi. Dağdelen, “Erdoğan Türkiyesiyle diyalog doğru ancak Türkiye’deki diktatörlüğün güçlendirilmesi diyaloğa katkı sağlamaz. Bir diktatörlüğe silah satmak barışın bozulmasına katkı sağlar” dedi.

“Hükümetin siyasi iflasının ifadesi”

“Türkiye’deki Alman rehineleri silah ve bir tank fabrikası karşılığında değiş-tokuş etmek istemek federal hükümetin siyasi iflasının ve başarısızlığını kabulünün ifadesidir” şeklinde konuşan Dağdelen, “Erdoğan’ın diktatörlüğüne bırakın koca bir tank fabrikasını, tek bir bıçak bile satılmamalıdır” dedi.

Türkiye’de tank fabrikası kurmayı planladığı iddia edilen Alman şirketi Rheinmetall’den konuyla ilgili olarak şu ana dek, TSK’ya ait Leopard tanklarının modernizasyonu ve iki ülkenin birlikte savaş uçakları için mühimmat üretme planları gibi birçok projenin beklemede olduğu ve hükümetlerden onay alamadığı açıklamaları geldi.

Türkiye ile Almanya arasında 2016 yılında başlayan gerilim 2017’de daha da yükselmişti. Son haftalardaysa Türkiye’den gerilimi yumuşatma sinyalleri gelmeye başlamıştı. Alman ve Türk dışişleri bakanlarının cumartesi günü bir araya geldiği görüşmede de taraflar ikili ilişkilerdeki sorunları çözme konusunda olumlu mesajlar vermişti.
DW/dpa,BÜ/CÖ/DÇÜ

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

**

‘Deniz Yücel’in kaderini silah ticaretine bağlamak alay edici bir durum’ – Ahval

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org