‘’Savaşmak ve ölmek istemiyorum’’ Bir korkağın sözleri değil bunlar. Bu sözler hayatımızı her gün tehdit eden, kafamızda yarattığımız en büyük korku olan devlete karşı cesurca işlenen bir suç. Bu sözler doğduğumuz günden bu yana militarizmi aşılayan ve dünyanın her yanında gözünü kırpmadan insan, hayvan ve doğa demeden katleden tüm silahlara karşı yumruklarımla verilmiş bir cevap. Halepçe’ de, Roboski’de, Zergele’de devletlerin savaşında katledilenler için haykırılan bir isyan. Bu sözler ki Rojava’da, Kobane’de, Suruç’ta devrimin tohumlarına atılan bombalara inat bir yaşam.
Yoldaş Emma Goldman’ın da dediği gibi: Cinayetlerini kendin işle! Senin savaşlarına kendimizi ve sevdiklerimizi yeterince feda ettik! Sen ise bu fedakârlıklarımız karşılığında bizden, barış zamanında asalaklar ve suçlular yarattın, savaş zamanında bizi vahşi birer hayvana çevirdin. Kardeşlerimizden ayırıp dünyayı insan mezbahasına döndürdün. Hayır, senin cinayetlerini işlemeyeceğiz ve senin bizden çaldığın topraklar için savaşmayacağız.
Ben Yalovalı bir Devrimci Anarşist olarak hayatlarımızı çalan devletlerin kiralık katili olmayacağımı ve onların silahına dönüşmeyeceğimi ilan ediyorum.
Emircan Kunuk
