HDP, 2014’te MGK’da kararlaştırılan ‘Çöktürme Planı’nın 2. kısmını da Meclis’e taşıdı

“Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak. Legal alanda örgütlenmesinin verdiği avantajlar, anayasanın kendilerine verdiği Anayasal hakları ve koruma zırhı terör destekçisi partiyi, dağdakilerden daha avantajlı duruma getirmiştir.”

HDP Vekili Kürkçü “Çöktürme Planı”nın İkinci Kısmını Meclis’e Taşıdı

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP ve DBP’ye yönelik, kanun dışı tedbirleri de içerdiği iddia edilen “çöktürme planı” adlı belgenin ikinci kısmının araştırılması için önerge verdi.

Ankara – BİA Haber Merkezi 16 Ocak 2018, Salı 10:10
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP milletvekili, yönetici ve üyeleri ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine dönük hazırlanan “çöktürme planı” adlı belgeyle ilgili araştırma önergesi verdi.

Belgenin ikinci kısmıyla ilgili Meclis Başkanlığına önerge veren Kürkçü, “HDP’ye yönelik Anayasa ve kanun dışı tedbirlere başvurulmasının da planın bir parçası olduğunu iddia edildiğini” yazdı.

Önergenin amacı, “yaşam hakkı, örgütlenme özgürlüğü, ifade özürlüğü gibi birçok Anayasal hakkı askıya alan çöktürme planının bütün boyutlarıyla açığa çıkarılması” olarak açıklandı.

Kürkçü, belgede bahsedilen bazı tedbirlerin uygulanmasına geçildiğini de ekledi: ““Genelkurmay Strateji Plan Dairesi tarafından yazıldığı öne sürülen belgede halka karşı insanlık suçları işlenmesinin teşvik ettiği, planlamasının yapıldığı ve söz konusu birçok adımın geçtiğimiz iki yıl içinde atıldığı görülmektedir.”

TIKLAYIN – Ertuğrul Kürkçü’nün “Çöktürme Planı” Sorusuna Yanıt Verilmedi

Planın ilk kısmıyla ilgili soru önergesine yanıt verilmemişti.

“Anayasa dışı tedbirler” iddiası

Araştırma önergesinde, şu bilgiler yer aldı:

“Basına yansıyan haberlerde Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nca 2014’te hazırlandığı iddia edilen ‘çöktürme planı’nın 2. kısmının da olduğu ve söz konusu belgelerde ‘Bölgede yapılan harekatta alınacak acil tedbirler ve 84933840-3000-350-14 Askeri Birimlerinin Yetkileri’nin düzenlendiği ifade edilmektedir.

“Bu belgelerde şu ifadelerin geçtiği iddia ediliyor: ‘Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak. Legal alanda örgütlenmesinin verdiği avantajlar, anayasanın kendilerine verdiği Anayasal hakları ve koruma zırhı terör destekçisi partiyi, dağdakilerden daha avantajlı duruma getirmiştir. Devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne kasteden bu hain grup, devlet olanaklarını da devletimize karşı kullanarak her türlü hokkabazlığı yaparak ülke bütünlüğümüzü tehdit derecesine varmışlardır. Terör örgütünün uzantısı malum partinin kadroları ve ellerinde bulunan belediyelerin kademeli olarak tasfiyesine öncelik verilmesine azami önem verilmesi gerekmektedir. İçişleri Bakanlığı yetkisinde olan belediyelerin terör örgütünün yardakçısı sözde partiden alınıp devletimizin denetimine verilmelidir.’

“Daha sonraki paragraflarda ise HDP’ye yönelik kanun ve Anayasa dışı tedbirlere başvurulacağının açıkça dile getirildiği görülmektedir.”

“Basın” bölümünden: AA ve TRT muhabirleri bulunmalı

Kürkçü’nün önergesinde yer alan bilgilere göre, belgenin “basın” bölümünde de şu değerlendirmeler yer alıyor:

“Bölgelerde özellikle AA ve TRT muhabirlerinin bulunması ve yapılan haberler, çekilen görüntülerin diğer basın kuruluşlarıyla paylaşılması, yabancı basını da akreditasyonla gözetim ve denetim altına almak ve alanlara sokmamak gerekmektedir.

“Sivil ölümlerinin duyurulmasının önüne geçilmesi, operasyon güçlerimizin moralmen çöküntü yaşatabilecek haber ve görüntülerin kullanılmamasına dikkat etmek yönetici konumdaki personelin sorumluluğu dahilindedir.”

“Mahkemelerde her türlü düzenleme yapılacak”

Önergeye göre, “çöktürme planı”nda bahsedilen diğer bazı ifadeler şöyle:

“Bölgede operasyonlarda bulunan tüm personelimizin terör örgütünün ve yardakçısı partinin belini kırana kadar devletimizin tüm kurumları tam bir seferberlik içinde olduklarını akıllarında çıkarmamaları gerekir.

“Bu seferberlik vesilesi ile istenilen tüm lojistik destek, araç gereç ve yasal engellerin anında ve seri bir şekilde önlerinden kaldırılacağını bilmeli ve bunu operasyon içinde bulunan idari birimlerin dikkatini dağıtmaması gerektiği bilinmeli ve buna göre rahat hareket edilmelidir.”

“Savcının karşısına çıkma korkusu ile silahını kullanmaktan çekinen personelin yapmış olduğu davranışın sonuçlarının çok ağır olabileceği, bu sebeple şehit verebileceğimiz, silahını kullanmayarak devletin milletin bekasını tehlikeye düşüreceği, vatan hainlerinin, teröristlerin ve devlet düşmanlarının kendilerinde daha fazla güç bulacaklarını tüm personeller akıllarından bir an bile çıkarmayacaktır.

“Silah kullanımı konusunda yasal prosedürler düşünülmeyecek, bir seferberlik ve olağanüstü durum yaşandığı bilinmeli ve askeri mahkemelerde gereken her türlü düzenlemenin yapılacağı bilinmelidir.

“Yaşanılan bir ayaklanma halidir. Tank ve benzeri zırhlı araçlarda yapılacak atışlarda isabetlenen alanların dışına sekmesi durumunda da herhangi bir sorumluluğun olmadığı bilinmeli, devletimizin içinden geçtiği bu zor dönemde ilan edilmemiş de olsa yüksek ölçekli bir atış gerekmektedir. Olası personelin şehit düşmemesi için gereken ne varsa tereddütsüz yapılmalı ateş gelen konut ve bölgeler tereddütsüz yüksek ateş gücüyle etkisiz hale getirilmelidir.

“Yerleşkelerdeki konutların oturulamaz hale getirilmesi, geri gelenlerin operasyon sonrası dönmemeleri göz önünde bulundurularak hareket edilmesine özen gösterilmelidir. Çocukları terör örgütü içinde bulunan ailelerin konutlarına ayrı bir özen gösterilmesine dikkat edilmelidir.

“Bilinen birimlerin yüzlerini kapatmalarına devletin resmi yayınları olsalar bile açık şekilde görünmemelerine önem gösterilmesine dikkat edilmeli.” (AS)

Kaynak: Bianet

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org