‘İntihar etti’ denilen askerin annesi: İntihar yok, cinayet var

10 gün rapordan sonra birliğine teslim olmak için komutanını aradı. Komutan ona ‘Seni dört gözle bekliyorum, etini kemiğinden ayıracağım’ demiş. Anne Demirkol, 5 çocuğundan 3’ünün erkek olduğunu belirterek, artık devlete asker yetiştirmeyeceğini de söyledi.

Islahiye’de jandarma karakolunda intihar ederek yaşamına son verdiği iddia edilen asker Ömer Faruk Demirkol’un annesi Fatma Demirkol, oğlunun tehdit edildiğini, kendilerini arayıp “Beni buradan alın” dediğini belirterek, “İntihar yok, cinayet var” dedi. Anne Demirkol, komutandan şikayetçi oldu.

1s 15d
DUVAR – Antep’in Islahiye ilçesi Fevzi Paşa Jandarma Karakolu’nda 6 aylık zorunlu askerken 14 Ekim’de intihar ettiği öne sürülen Ömer Faruk Demirkol’un ailesi, çocuklarının öldürüldüğünü iddia etti. Aile, çocuklarının ölümünden birliğin komutanını sorumlu tutuyor.

Mezopotamya Ajansı’ndan Arjin Dilek Öncel’e konuşan anne Fatma Demirkol, oğlunun Antep Islahiye Fevzi Paşa Jandarma Karakolu’nda 6 aylık asker olduğunu, Erzurum Üniversitesi Postane Bölümü’nü kazandığı için 5 gün izin aldığını söyledi.

Kayıt işlemleri uzun sürünce oğlunun 10 günlük rapor alarak iznini uzattığını dile getiren Demirkol, bu rapordan sonra komutanının oğluna sözlü tehditlerde bulunduğunu belirtirken, oğlunun arkadaşları ve kız kardeşleri ile yaptığı mesajlaşmaları somut delil olarak gösterdi.

Söz konusu iddiaları Yeniçağ gazetesi yazarı Mehmet Faraç da “Urfalı asker ölüme mi sürüklendi?” başlıklı yazısında dile getirdi.

Yeniçağ yazarı “Birliğinde ‘sürekli ağladığı gerekçesiyle Urfa’ya izinli gönderilen Ömer’in Islahiye’ye dönüşü ne yazık ki onun sonu oldu… Çünkü 14 Ekim akşamı, ‘bir başka askerin yerine tuttuğu nöbet’ sırasında ‘intihar etti’ği açıklandı!!!” dedi.

‘İNTİHAR SÜSÜ VERİLİYOR’

Karakol komutanın oğlunu henüz izni bitmeden telefonla arayıp tehdit ettiğini iddia eden anne Demirkol’un Mezopotamya Ajansı’na anlattıkları şöyle:

KINALI GÖNDERDİM KEFENLE GELDİ: Ona baskı uygulayıp sonra intihar ettiğini söylediler. Oğlumun öldürüldüğünü düşünüyorum. TSK çatısı altında oğlum öldürüldü. Ona kurşun sıktılar. Asker askeri vurdu. 10 gün rapordan sonra birliğine teslim olmak için komutanını aradı. Komutan ona ‘Seni dört gözle bekliyorum, etini kemiğinden ayıracağım’ demiş. Oğlum eve geldi ‘Askere gitmekten korkuyorum. Komutan beni tehdit ediyor’ dedi. Babası ile bir şey olmaz, git dedik. Ben onlara elleri kınalı gönderdim, bana kefen ile getirdiler.

İZİN İÇİN ÖZÜR DİLEDİ: Oradan beni aradı ‘beni tehdit ediyorlar’ dedi. ‘Sözlü psikolojik baskı uyguluyor. Ne deseler kabul ediyorum, yine baskı altındayım’ dedi. ‘Komutanındır, son 6 ayın kalmış, bir şey olmaz dayan’ dedim. En son babasını aradı, ‘Baba gel beni buradan al, baba beni mahvedecekler’ dedi. Daha sonra babası gitti komutana yalvardı ama göstermediler. Komutandan 10 günlük izin için özür diledi. Babası oğlumu orada bıraktı geldi.

HABERİNİ KİMSE YAPMADI: Babası Urfa’ya döndükten sonra telefonlarımız susmadı. Babası ile birlikte oğlumun askerlik yaptığı karakola gittim. Onlara ‘Oğluma bir şey yapmayın, yoksa burada çadır kurarım gitmem’ dedim. Komutan bana ‘Burada çadır kursan ne olur, içeride ne olduğunu ne bileceksin’ dedi. Nitekim öyle de oldu. Oğlumu kanlı kefen ile bırakıp gittiler. Bir kedi öldürülse medyaya düşüyor. Oğlumun haberini kimse yapmadı. ‘Asker intihar etmiş’ dediler. Üstünü kapattılar.

ÇELİŞKİLİ İFADELER VERİLDİ: 3 komutanla konuştum. 3’ü de çelişkili şeyler söyledi. Biri diyor kamera var, biri yok diyor. İl Jandarma Komutanı bana Ömer Faruk Demirkol’un komutanının ifadesini alırken korkudan titrediğini söyledi. Bu çocuğa ne yaptınız? Bir komutan ise olayda bir sorumsuzluk olduğunu söyledi. Ben de feryadımı duyurmak istiyorum. Bu olay kapanmasın. Oğluma intihar süsü veriyorlar.

ASKER ÖLÜMLERİNİ ARAŞTIRSINLAR: Oğlum intiharın haram olduğunu düşünen, inançlı biriydi. İntihar etmiş olamaz. Öldüğünde cebinde tespih çıktı. Ben maaş istemiyorum. Benim gibi birçok anneyi de yakacaklar, onlara intihar süsü verecekler. Ben bunu kabul edemem. Devlet çıksın bana hesap versin. Buraya bayrak astılar, ancak oğlumun intihar ettiğini söylüyorlar. Bu intiharlara inanmasınlar, bu asker ölümlerini araştırsınlar.

Kızının, sosyal medya hesaplarında yaşananları paylaştığı için tehdit edildiğini de anlatan anne Demirkol, “Sosyal medya hesapları kapatıldı. Bizi susturmaya çalışıyorlar. Medyayı susturmaya çalışıyorlar” dedi.

Oğlunun ölümüne neden olanlar cezalandırılıncaya kadar taziye ziyareti kabul etmeyeceğini ifade eden anne Demirkol, 5 çocuğundan 3’ünün erkek olduğunu belirterek, artık devlete asker yetiştirmeyeceğini de söyledi.

Kaynak: Gazete Duvar

**

‘Urfalı asker ölüme mi sürüklendi?’

Ekim 22 2018
Kısa bir süre önce, intihar ettiği iddia edilen Urfalı er Ömer Faruk Demirkol’un ailesi, oğullarının ölüme sürüklendiğini iddia etti.

Bu iddiayı köşesine taşıyan Yeniçağ Gazetesi yazarı Mehmet Faraç, Demirkol’un Gaziantep’in Islahiye ilçesindeki Fevzipaşa Karakolu’nda askerlik yaptığını, üniversiteyi kazanıp uzman asker olarak TSK’da kalma hayallerini WhatsApp üzerinden arkadaşlarıyla da paylaştığını ancak hayallerine kavuşamadan öldüğünü belirtti.

Faraç, Demirkol’un Atatürk Üniversitesi’ni kazandığını öğrenince, kayıt işlemleri için birliğinden izin alıp memleketine gittiğini ve komutanına bilgi vererek 10 gün rapor aldığını kaydetti.

Yazının sonraki bölümünde, Faraç, ailenin iddialarına yer verdi ve Demirkol’un ölümünün kendi iradesiyle olmadığına dikkat çekti:

“Ailesinin iddiasına göre, Ömer Faruk için kâbus da o raporun bitmesine iki gün kala başlamış!.. Çünkü aile bireyleri, birliğine dönmeden önce, ‘Urfa’dan bir isteğiniz var mı’ diye komutanını arayan Ömer’in azarlandığına ve ‘tehdit’ edildiğine tanık olduklarını söylüyorlar…

Ömer Faruk’un ailesinin, şikâyetçi olarak Islahiye’de polise verdikleri ifadelerde çok ürkütücü iddialar var… Onlara göre Ömer birliğinde ‘ağır baskı ve tehdit altında’ tutuldu…

Hatta anne ve babası, çocuklarının, “gelin beni kurtarın, yerimi değiştirtin” şeklindeki ısrarlı çağrıları üzerine, komutanıyla görüşmek üzere 4 kez Islahiye’ye gitti ancak Ömer’in yaşadığı kâbus bitmedi!..

Birliğinde ‘sürekli ağladığı’ gerekçesiyle Urfa’ya izinli gönderilen Ömer’in Islahiye’ye dönüşü ne yazık ki onun sonu oldu… Çünkü 14 Ekim akşamı, ‘bir başka askerin yerine tuttuğu nöbet’ sırasında ‘intihar ettiği’ açıklandı.”

Faraç, Demirkol’un annesinin, oğlunun ağır baskı sonuca ölüme sürüklendiği yönündeki iddiasına değindi ve anne Fatma Demirkol’un polis ifadesine işaret etti:

“Oğlum, ‘kurtarın beni’ deyince babasıyla birlikte defalarca Islahiye’ye gittik, komutanına ‘oğluma zulüm yapma’ diye yalvardım… Çünkü babasını arayarak, komutanının kendisini tehdit ettiğini, huzur vermediğini söylemişti. Son gidişimde kutular dolusu baklava ve yiyecek götürdüm ama komutanı oğlumun izindeyken rapor almasını bir türlü içine sindiremedi… Biz oradan her ayrıldığımızda oğlum telefonda ‘imdat’ istedi… Oğlumun herhangi bir sorunu yoktu, baskı altına alınarak ve tehditler neticesinde bu duruma getirildi…”

Baba Veysi Demirkol’un oğluyla ilgili ifadesinde, “Oğlum beni aradı, baskı altında tutulduğunu, aşağılandığını söyledi” ifadelerini hatırlatan Faraç, altı aylık asker Demirkol’un altı gün önce Urfa’da toprağa verildiğini ifade etti.

Ailenin, çocuklarının ‘ağır baskıyla ölüme sürüklendi’ğinde ısrar ederek Fevzipaşa Karakolu yetkililerinden davacı olduğunu aktaran Faraç, Demirkol’un ölümünden bir süre önce söylediği, “Valla şimdiye kadar geçiyordu (askerlik.) Bir takım sıkıntılar var, canımı sıktı!..”, “bu karakol komutanı beni mahvedecek!..” sözlerine atıfta bulundu.

Faraç yazısını şu satırlarla tamamladı:

“Ömer Faruk Demirkol’un ölümündeki ‘şüphe’ler ve ailesinin vahim iddiaları gözardı edilecek gibi değil!.. Acılı aile olayın üzerine ciddiyetle gidilmesini, suçluların bulunmasını ve ‘adalet’ istiyor…

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay yetkilileri acaba Islahiye’deki bu ‘kuşkulu ölüm’ için özel bir ekip görevlendirir mi?.. Hiç endişeleri olmasın, hem olay hem de ‘sebep olan’larla ilgili çok şaşırtıcı bilgilere ulaşabilirler.”

Kaynak: Ahval

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org