Kamu Denetçiliği Kurumu, vicdani ret başvurusunu “ülke güvenliği” gerekçesiyle incelemeyi reddetti

Vicdani ret hakkının tanınması için 5 Ocak 2018’de TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombdusmanlık) başvuran vicdani retçi Burak Özgüner’in başvurusu kurumun görev alanına girmediği nedeniyle kabul edilmedi.

Vicdani Ret Başvurusu “Ülke Güvenliği” Gerekçesiyle İncelenmedi

TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu, vicdani retçi Özgüner’in vicdani ret hakkının tanınması için gerekli işlemlerin başlatılması talebiyle verdiği dilekçeyi incelemeyi reddetti.

Ekin Karaca İstanbul – BİA Haber Merkezi 12 Şubat 2018, Pazartesi 15:55
Vicdani ret hakkının tanınması için TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombdusmanlık) başvuran vicdani retçi Burak Özgüner’in başvurusu kabul edilmedi.

Burak Özgüner, 5 Ocak 2018’de TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na yaptığı başvuruda şu noktalara vurgu yaptı:

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından hukuken kabul edilmese de inancım ve vicdanımın yanında T.C Anayasası ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri hukuki dayanak alarak 2015’te vicdani reddimi açıkladım.

* Vicdani retçi olduktan sonra iki ayrı idari para cezası kesildi. Vicdani retçi olduğum için herhangi bir işte çalışamadım, karşılaşmış olduğum ve karşılaşabileceğim muameleler Anayasaya aykırıdır ve hayatımı olumsuz etkiliyor.

* Askerlikten muaf tutulma talebimin değerlendirilmesi ve kabul edilmesi için ilgili mercilere yazı yazılmasını, ülkemizde vicdani ret hakkının tanınması ve ulusal mevzuata dercedilmesi hususunda ilgili mercilerin harekete geçmeleri yönünde ivedi şekilde uyarılmasını, idari para cezalarının şahsıma mükerrer olarak uygulanmasının engellenmesi hususunda Meram Askerlik Şubesi Başkanlığına yazı yazılmasını talep ediyorum.

* Vicdani reddin bir suç değil hak olduğu yönünde ilgili mercilere gönderilmek üzere tavsiye kararları alınarak, hiçbir suçu olmayan yüzlerce vicdani retçi vatandaşın mağduriyet ve mahrumiyetlerinin engellenmesini istiyorum.

“TSK’deki hayvan hakları ihlalleri engellensin”

Aynı zamanda Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü olan Özgüner, bu çerçevede de şu taleplerde bulundu:

“Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin sebep olduğu hayvan hakları ihlallerinin engellenmesi, erlere yönelik bir eğitim verilmesi, hayvana işkence ve kötü muamele eden erlerin rehabilitasyona tabi tutulmaları ve ordu içerisinde ve çevresinde hayvanlara yaklaşmalarının engellenmesi ve gözetim altında tutulmaları için TSK’ya yazı yazılmasını istiyorum.”

“Ülke güvenliği ve terörle mücadeleye olumsuz etkileri olur”

Ombdusmanlık’tan özgüner’e verilen cevapta ise kurumun inceleme yetki sınırları belirtilerek özetle şu ifadelere yer verildi:

* Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Vatan hizmeti” başlıklı 72. maddesi, “Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir” hükmünü amirdir. 1111 sayılı Askerlik Kanununun 1. maddesinde öngörülmüş olan, “Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek, işbu kanun mucibince askerlik yapmağa mecburdur” hükmü çerçevesinde, hâlihazırda ülkemizde zorunlu askerlik sistemi kabul edilmiş durumdadır.

* 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun “Din ve vicdana göre lazım sayılan hareketler cezaya ehliyeti ve tesiri” başlıklı 45. maddesi, “Bir şahsın hareketini vicdanına veya dinine göre lazım saymış olması, yapmak veya yapmamakla vukua gelen bir cezayı mucip olmasına mani teşkil etmez” hükmünü içermektedir. Buna göre, vicdani retçilik yasal mevzuatımızda yasaklanmamış ancak kanun karşısında geçerli bir mazeret olarak kabul edilmemiştir. Bu kapsamda kişiler vicdani retçi oldukları için değil; yoklama kaçağı, bakaya, firar veya emre itaatsizlikte ısrar gibi fiilleri işlemeleri nedeniyle yargı organlarınca mevcut mevzuat hükümleri uyarınca ceza almaktadırlar.

* Öte yandan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun 1998/77 sayılı kararıyla herkesin din, düşünce ve vicdan özgürlüğü hakkının meşru bir uygulaması olarak askerlik hizmetini vicdanen reddetme hakkı tanınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarına göre ise vicdani ret hakkı, askerlik hizmeti ile bağdaşmayan savaş karşıtı bir inanca mensup olan kişilerin inanç özgürlüğünü korumak amacıyla, askeri hizmet yükümlülüğüne getirilen bir muafiyettir. Vicdani ret hakkı, samimiyetle ve gerçekten mensup olunan savaş karşıtı bir inancın mutlak emirlerini yerine getirmek amacıyla talep edilmesi halinde korunmaktadır.

* Bilindiği üzere, ülkemizde terörle mücadelenin yoğun olarak devam ettiği ve birlik ve beraberlik duygularının üst derecede önem kazandığı bir süreçten geçilmektedir. Bu noktada, ülkemizin mevcut koşulları ve güvenlik ihtiyaçları dikkate alındığında gerek zamanlama gerekse içerik bakımından ülke güvenliğine ve terörle mücadeleye olumsuz etkileri olacağından hareketle vicdani ret hakkı tanınarak askerlik hizmetlerine alternatif hizmetler getirilmesinin günümüz koşullarına uygun olmayacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır.

* Yukarıda yer verilen açıklamalar ve ilgili mevzuatı gereğince; başvuranın talep ettiği hususların ancak ilgili mevzuatta değişiklik yapılması halinde mümkün olabileceği, dolayısıyla başvuruya konu edilen hususların Kurumun görev alanına girmediği kanaat ve sonucuna varılmıştır.

* Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre “Kurumun görev alanına girmeyen” başvurunun 6328 sayılı Kanunun 5. maddesi ve anılan Yönetmeliğin 20. maddesinin birinci fıkrası gereğince incelenmemesine ve kararın başvurana tebliğine kesin olarak karar verildi. (EKN)

Kaynak: Bianet

**

Vicdani retçi Özgüner, “yoklama kaçağı kaldığı” gerekçesiyle verilen para cezasını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı!

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org