Kışlalarda Şüpheli Şekilde Ölen Askerlerin Aileleri Milli Savunma Bakanlığı’nda

  Eğitim zaiyatı, şakalaşma, intihar adı altında, kışlalarda şüpheli şekilde öldürülen askerlerin aileleri dün (17 Kasım Salı) Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile görüştü. Ankara’daki bakanlık binasında yapılan görüşmeye katılan ve aralarında Murat Okay Can’ın babası Oktay Can, Uğur Kantar’ın babası Aydın Kantar, Sevag Şahin Balıkçı’nın babası Garabet Balıkçı’nın da bulunduğu 17 aileyle birlikte İnsan

 

Eğitim zaiyatı, şakalaşma, intihar adı altında, kışlalarda şüpheli şekilde öldürülen askerlerin aileleri dün (17 Kasım Salı) Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile görüştü. Ankara’daki bakanlık binasında yapılan görüşmeye katılan ve aralarında Murat Okay Can’ın babası Oktay Can, Uğur Kantar’ın babası Aydın Kantar, Sevag Şahin Balıkçı’nın babası Garabet Balıkçı’nın da bulunduğu 17 aileyle birlikte İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi’nden Selma Güngör ve Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Merve Arkun da görüşmeye katıldı. İsmet Yılmaz, yaklaşık 2.5 saat süren görüşme boyunca, çocuklarını şüpheli şekilde kaybeden aileleri dinledi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: Vade Dolduysa, Ölüm Her Yerde Bulur

Görüşme boyunca, çocuklarının kışlalarda katledildiğini, bu ölümlerin şüpheli değil aksine faili belli cinayetler olduğunu vurgulayan aileler, bu davaların askeri mahkemelerden alınarak sivil mahkemelere verilmesini ve bu cinayetlerin aydınlatılmasını istedi. Aileler, görüşme esnasında yaşadıkları olayları anlatırken gözyaşlarını tutamayınca Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Vade gelirse ölüm her yerde bulur. Bu evlatlarımız askerde intihar etmeselerdi de, vadeleri dolduysa eğer, sivil hayatta da yaşamlarını kaybederlerdi” sözleri salonda bulunan ailelerin tepkisine neden oldu. “Bizim evlatlarımız intihar etmedi. Onlar askerliklerin yaparken katledildi” diyerek isyan eden aileler, eğer intihar varsa bile, kışlalarda bu gençleri intihara sürükleyen sebeplerin olduğunu ve bunların aydınlatılması gerektiğini belirttiler.

İHD ve VR-DER: Şüpheli Ölümlerin Sonlanması için Vicdani Ret Hakkı Tanınmalı

İHD Ankara Şubesi’nden Selma Güngör, şüpheli ölümlerin durdurulması için adaletin önünde büyük bir engel olan askeri mahkemelerin kaldırılması ve vicdani ret hakkının tanınması gerektiğini söylerken, ailelerden bazılarının talebi olan “şehitlik” konusuna da değindi. Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Merve Arkun ise, kışlalarda yaşanan ölümlerin son bulması için bu davaları askeri mahkemelerden alınarak sivil mahkemelere verilmesini ve askeri mahkemelerin kapatılması gerektiğini, şüpheli ölümlerin araştırılması için meclis bünyesinde bir komisyon oluşturulmasının önemini vurguladı. Askerliğin zorunlu olduğu sürece böyle şüpheli ölümlerin ve cinayetlerin devam edeceğini söyleyen Arkun, kışlalardaki ölümleri sonlandırmadaki en somut adımlardan birinin vicdani ret hakkının tanınması olduğunu vurguladı.

Milletvekili Hüseyin Aygün: Kışlalarda Şüpheli Ölümler Sürüyor

Milli Savunma Bakanlığı’ndaki görüşmenin ardından da meclise giderek Milletvekili Hüseyin Aygün ile görüşen aileler, yaşanan son gelişmeleri değerlenirdi. Aygün, “Sizinle Kasım ayında yaptığımız önceki görüşmemizden bu yana yine beş asker, kışlalarda şüpheli şekilde öldürüldü” diyerek başladığı konuşmasında, bu ölümlerin takipçisi olmaya deva edeceklerini vurguladı ve meclis bünyesinde şüpheli ölümleri araştıracak bir komisyon oluşturulması için de çalışmalarını hızlandıracaklarını belirtti.

 

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org