Lira düşüyor, silah alımları artıyor! – Lale Kemal

SIPRI raporunda, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda büyük miktarlarda silah siparişi vermeye devam edeceği belirtiliyor. Zaten Türkiye, 2013 yılında durağan olan silah alımlarına geçen yıl hız vermişti.

Liranın, Türkiye’nin neredeyse ikinci para birimi haline gelen dolar karşısında son haftalarda yaşadığı sert düşüşlere rağmen ekonomiye olumsuz etkileri olan silah alımlarında bırakın tasarrufu artan bir eğilim görülüyor.

Ünlü İngiliz dergisi Janes Defence Weekly’den (JDW) sonra SIPRI adlı araştırma kuruluşunun önceki gün açıkladığı rapora göre, Türkiye, 2010-2014 yılları arasında en fazla silah ithal eden ülkeler sıralamasında 7’nci sıraya oturdu, silah ihracatında ise 17’nci sırada yer aldı.

Gerek JDW’nun 6 Mart gerekse SIPRI’nin 16 Mart Pazartesi günü yayımlanan raporlarında, başta Körfez ülkeleri Ortadoğu bölgesinin dünya silah ithalatında başı çektiği, bu bölgeyi Asya ülkelerinin takip ettiği görülüyor. Ortadoğu’daki ezeli çalkantının, bölgeyi silah satıcılarının maalesef gözdesi haline getirdiği bir gerçek.

Yanı başımızda Ortadoğu’nun çalkantılı hal dozunun, müzmin Filistin sorununa Arap Baharı ve IŞİD tehdidinin eklenmesiyle günümüzde en üst seviyeye çıkmış olması, Türkiye’nin hesapsız kitapsız yani herhangi bir demokratik denetimden geçmeyen silahlanmasına bahane oluşturageldi. Sürekli yüksek seyreden askeri harcamalara rağmen savunma sanayii altyapısı ihmal edildi, hazır silah alımlarına ağırlık verildi.

Türkiye, çok uzak değil 2004 yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceki günkü bir tören konuşmasında da hatırlattığı üzere silah teknolojilerinde yüzde 80’lerin üzerinde dışa bağımlıyken bu oranın, yerli savunma sanayiinin güçlendirilmesi için atılan kimi adımlar sayesinde son yıllarda yüzde 50’lere gerilediği söyleniyor. Bu yüzde 50’nin içinde ülkeleri birinci lige çıkartan kritik askeri teknolojilerin henüz yer almadığını biliyoruz.

Türkiye’nin artan silah alımlarının, TL’nin, neredeyse son iki yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 45 değer kaybetmesiyle orantısız bir büyüme gösteriyor olması ekonomiye getirmekte olduğu ek yük açısından sıkıntılı. Liranın büyük değer kaybı dolar üzerinden yapılan silah alımlarının fiyatlarını da katlıyor.

Ne var ki, Türkiye’nin silah ithalatının artış eğilimini sürdüreceği tahmin ediliyor.

SIPRI raporunda, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda büyük miktarlarda silah siparişi vermeye devam edeceği belirtiliyor. Zaten Türkiye, 2013 yılında durağan olan silah alımlarına geçen yıl hız vermişti.

JDW’nun verileri de bu trendi doğruluyor. Dergiye göre, Türkiye, 2013 yılında 921 milyon dolar olan silah ithalatını 2014 yılında kayda değer ölçüde artırarak 1,541 milyar dolara çıkardı ve böylece en fazla silah ithal eden ilk 10 ülke arasına girdi.

Ocak başında yapılan savunma sanayii icra komitesi toplantısından, Amerikan Boeing firmasından 5 adede ek olarak 6 adet daha Chinook ağır nakliye uçağı alınması ve proje bedeli 15 milyar dolar olan ve yapımında bazı parça üretimleriyle Türk sanayiinin iş payı aldığı 100 adet F 35’lerden yenilerinin ısmarlanması kararları çıktı. Chinook ağır nakliye uçakları için ek sipariş verilirken Türkiye’nin dahil olduğu Avrupa konsorsiyumunun ürettiği benzer tipte A 400M ağır nakliye uçakları envantere girmeye başladı. Bir ara usulsüzlük iddiasıyla Meclis’in kapısından teğet geçen Awacs uçaklarına ek olarak saldırı helikopterleri alınmaya başlandı, uçak gemisi ve 3,5 milyar dolara 300 adet genel maksat helikopterleri tedariki sözleşmelere bağlandı.

Çin ile de görüşülmekte olmasından dolayı ittifakın tepkisini çeken 4 milyar dolarlık uzun menzilli füze tedariki çalışmaları da sürüyor.

Çok ihmal edilen ağır sanayiinin lokomotifi olan yerli savunma sanayiinin güçlendirilmesine evet, kontrolsüz, denetimsiz silah alımlarına hayır demek gerekiyor.

http://www.zaman.com.tr/lale-kemal/lira-dusuyor-silah-alimlari-artiyor_2284020.html

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org