“Olası bir nükleer savaş; genetik bozukluklara ve kanser hastalıklarına yol açabilir”

Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Yüksel, “atom bombasının patlamasından sonra oluşacak radyoaktif maddelerin bulutlar, radyoaktif serpintiler vasıtasıyla toprağa, denize inmesi ve bu şekilde dünyanın çeşitli yerlerine yayılması söz konusu” dedi.

Prof. Dr. Mahmut Yüksel, olası bir nükleer savaşın sağlığa yansıyacak etkilerini anlattı

AMERİKA ile Kuzey Kore arasında yaşanan gerilim gün geçtikçe tırmanırken dünyada da nükleer savaş endişesi artıyor. Tüm canlılarda ciddi zarara yol açabilecek olası bir nükleer savaşın sağlık açısından ortaya çıkabilecek sonuçları hakkında bilgi veren Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Yüksel, “Olası bir nükleer savaş sonucunda belki de binlerce yıl aktif olacak radyoaktif maddeler oluşacak” dedi.

15 Ağustos 2017 Salı, 09:14
Nükleer savaş söz konusu olduğunda tek bir bombanın, atıldığı bölgeyi etkileyeceğini, ancak olası ve karşılıklı bir nükleer savaşın küresel boyuta varan etkileri olabileceğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Yüksel, “Çünkü atom bombasının patlamasından sonra oluşacak radyoaktif maddelerin bulutlar, radyoaktif serpintiler vasıtasıyla toprağa, denize inmesi ve bu şekilde dünyanın çeşitli yerlerine yayılması söz konusu. Oluşacak radyoaktif maddelerin türlerine, yarı ömürlerine göre birkaç saat belkide binlerce yıl sürecek radyoaktif maddeler meydana gelecek. Bunların elbette insanlar üzerinde olumsuz etkileri olacak” diye konuştu.

Nükleer bombanın oluşturduğu radyoaktivitenin çok yüksek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yüksel, “Nükleer bir bomba patladığı zaman farklı etkiler ortaya çıkarabiliyor. İlk olarak patlamanın etkisi ile çok kısa sürede 300 milyon santigrada ulaşan bir ısı açığa çıkıyor ve bir anda havayı ısıtıyor. Havada genişleme oluyor ve rüzgar oluşuyor. Bunun sonucunda bin kilometreye varan rüzgarların etkileri ise, yanıklar ve oluşan radyoaktif serpintilerden sonra yıllar süren radyasyon” ifadelerinde bulundu.

GENETİĞE YANSIYAN VE KANSERE SEBEP OLAN ETKİLER

Patlamanın olduğu bölgede oluşan sıcaklığın etkisiyle yakın çevredeki insanların hayatta kalmasının mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Yüksel sözlerine şöyle devam etti:

“Daha uzak bölgede olup hayatta kalabilen insanlarda ise patlama bölgesine olan yakınlığa göre çeşitli etkiler ortaya çıkar. Bu etkiler akut yani hemen ortaya çıkan etkiler ve uzun döneme yayılan etkiler olarak ikiye ayrılır. İlk olarak genetiğe yansıyan etkiler söz konusudur. Özellikle kromozomlar üzerinde mutasyon dediğimiz etkilere yol açarak ve nesilden nesile geçebilecek genetik bozukluklar ortaya çıkabilir. Bunun dışında radyasyona maruz kalan insanlarda çeşitli kanser türleri ortaya çıkabilir. Mesela tiroid kanseri, bağırsak kanseri, yemek borusu kanseri, akciğer kanseri ve erken dönemde lösemi gibi kan hastalıklarına yol açabilir. Lösemi erken dönemde ortaya çıkabilir ancak diğer kanser türleri daha geç dönemde görülebilir.Onun dışında radyasyonun yakıcı etkisine bağlı olarak ciltte üçüncü derece veya kömürleşmeye kadar gidebilen yanıklar oluşabilir. Mide bağırsak bozuklukları, ishal gibi sıkıntılar meydana gelebilir. Radyasyonun, özellikle mide bağırsak sistemine ciddi olumsuz etkileri var. Merkezi sinir sistemlerinde de ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.”

TİROİD KANSERİNE KARŞI İYOT HAPI

Oluşabilecek radyoaktif iyodun soluma yoluyla alındığı için tiroid kanserine yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Yüksel, “Buna karşı iyot hapları önlem amaçlı kullanılabilir. İlacın etkili olabilmesi ise patlamanın olduğu andan sonra ne kadar süre içinde alındığına bağlı. Mesela 1 saat sonra alınan ilacın koruma etkisi yüzde 90 ise 2 saat sonra bu oran düşüyor. Belli bir saatten sonra ise hapların koruyucu etkisi iyice azalıyor” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org