Kolombiya’da tarihi anlaşma: Beş silahlı örgüt ile ateşkes sağlandı
Kolombiya hükümeti ile aralarında Marksist gerilla örgütü ELN’in de bulunduğu beş silahlı örgüt arasında altı aylık ateşkes konusunda uzlaşma sağlandı.
Kolombiya hükümeti ile aralarında Marksist gerilla örgütü ELN’in de bulunduğu beş silahlı örgüt arasında altı aylık ateşkes konusunda uzlaşma sağlandı.
Demokrasi İçin Birlik (DİB), 70 kurumla birlikte Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Savaşa Karşı Hayat” başlıklı konferans düzenledi. Çok sayısa siyasetçi, sivil toplum örgütü ve kurum temsilcisi konferansa katıldı.
Savaş koşullarından en çok etkilenen kesim olan kadınlar, savaşlara karşı en çok mücadele verenler oluyor. Savaşın olduğu topraklarda kadınların mücadelelerini nasıl yürüttükleri tarihi örnek ve deneyimlerle karşımıza çıkıyor
Filistin ile iki devletli çözümden yana olduğunu belirten Lapid ‘Bu verebileceğimiz en cesur karardır. Barış zayıflık değildir. Savaş, içimizdeki kötü olan her şeye teslim olmaktır’ dedi.
Barış hepimize lazım. Ukrayna’ya ve Suriye’ye lazım olduğu kadar, Türkiye’de kadınlara, gençlere, çocuklara, sanatçılara, mahkeme koridorlarına, hastanelere, festival alanlarına, akademisyenlere, yurtlara, hekimlere, üniversitelere, gayrimüslimlere, yaşam tarzından dolayı ayrımcılığa uğrayan herkese ve her mekâna lazım.
202 yurttaş yaptığı yazılı açıklamada, “Demirtaş’ın, tüm yapılara ‘silahı bırakma’ çağrılarını da içeren- görüş ve önerilerini son derece önemli, değerli ve içtenlikli buluyoruz” dedi.
EBCO Başkanı Alexia Tsouni bugün yaptığı açıklamada, askerlere düşmanlıklara katılmamalarını ve tüm acemi askerleri askerlik hizmetini reddetmeleri çağrısında bulundu.
Tarih, sadece savaşanlardan ve fetih yapan krallardan mı haberler veriyor? Hayır! Walter Benjamin’in bize önerdiği gibi, “tarihin havını tersine tararsak” tarihin barış, dayanışma, yardımlaşma, eşitlik, özgürlük ve bir arada yaşamın tarihi olduğunu da göreceğiz.
“Başkalarının savaşının” barışseveri olmak kolaydır. İş, savaş kapınıza dayandığında tıpkı Moskova’da on binlerce kişinin yaptığı gibi “kendi savaşına” da karşı çıkabilmektir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek arzusu ve çabası, Rus’un, Ukraynalı insan öldürmek çabası ve arzusundan başka ne anlama gelebilir ki? Zaten savaşın pratiği de ölümü kutsallaştırmıyor mu?