HAKİM: TSK’nın Roboski’deki ‘katır katliamı’ yasal değildir, yapanlar cezalandırılmalıdır

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Burak Özgüner, “katır katliamı” hakkındaki suç duyurusu kapsamında, Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazdığı talimat ile emniyete davet edilerek “müşteki” sıfatıyla ifade verdi.

Roboski katırları soruşturması: Sahibi siz misiniz?

Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Burak Özgüner, ‘katır katliamı’ hakkındaki suç duyurusu kapsamında Uludere Cumhuriyet Bassavcılığı tarafından emniyete davet edilerek müşteki sıfatıyla ifade verdi.

06 Oca 2017
DUVAR – Hayvan hakları örgütleri Roboski’de öldürülen katırlar için 2015 yılında suç duyurusunda bulunmasının ardından dün Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Burak Özgüner, “katır katliamı” hakkındaki suç duyurusu kapsamında, Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazdığı talimat ile emniyete davet edilerek “müşteki” sıfatıyla ifade verdi. Özgüner, şikâyetlerinin devam ettiğini ve katırların öldürülmesi olayına karışan personelin cezalandırılması yönündeki taleplerini bir kez daha ifade etti. İfadeye çağrılan Özgüner’e ‘Katırların sahibi siz misiniz? şeklinde soru soruldu.

‘KATIRLARIN SAHİBİ SİZ MİSİNİZ?’

Konuyla ilgili suç duyurusunun üzerinden 18 ay geçmesinin ardından, Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Burak Özgüner “müşteki” sıfatı ile ifadeye çağrılan Özgüner’e ‘öldürüldüğü iddia edilen katırların sahibi siz misiniz? sorusu yöneltildi. Özgüner ifadesinde,“Masum, hiçbir şeyden haberi olmayan canlılar hunharca öldürülmüşken ve bu hayvanlar saatler, günler boyunca can çekişmişken devlet, hiçbir müdahalede bulunmadı. Durum böyleyken bana böyle bir sorunun yöneltilmesini vicdansızca ve çağdışı buluyorum. Ortada çok basit bir talep var; konumuz, katırların ‘sahipli’ ya da ‘sahipsiz’ olması değil. Hayvanlar üzerinde böyle bir tahakküm, mülkiyet ilişkisi kurulmasını reddediyoruz. Talebimiz, masum canlıları öldüren askerî personelin ve olaya karışan, ihmali bulunan kamu görevlilerinin âdil bir şekilde cezalandırılmasıdır” şeklinde konuştu.

‘SORUŞTURMA KEYFİ OLARAK 7 AY BOYUNCA GECİKTİRİLMİŞ’

İfadeye gittiğinde askerî savcılıktan emniyete gönderilen talimat evrakının yedi ay boyunca bekletildiğini öğrendiğini belirten Özgüner, “Yaptığımız suç duyurusu için Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı ‘görevsizlik’ kararı vererek soruşturma dosyasını, askerî savcılığa göndermişti. Hem cumhuriyet savcılığındaki hem de askerî savcılıktaki soruşturmanın akıbetini öğrenmek için birçok kez girişimde bulunduk ancak başarılı olamadık. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan emniyete ulaşan talimat üzerine, ifade için karakola gittiğimde askerî savcılık talimatının Mart 2016’da emniyete intikal ettiğini öğrendim ancak bu konuyla ilgili olarak bana hiçbir şekilde ulaşılmadı. Askeri savcılığın yürüttüğü soruşturma, keyfî olarak yedi ay geciktirilmiş. Özellikle darbe girişiminin ardından, bunda bir kasıt olup olmadığını merak ediyorum. Askerî savcılığın talimatı adeta yok sayılmış. Suç duyurusunda bulunan avukatlarımızın da hiçbir şeyden haberi yoktu. Emniyete ikinci kez ulaşan talimat üzerine gidip ifade verdim” dedi.

‘TSK KENDİ İTİBARINI DÜŞÜNMELİ’

Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Özgüner, “TSK’ye mensup askeri personelin katırları öldürmesi, en başta ulusal mevzuata aykırıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin yetkisi olmadan bu yönde haksız bir fiili gerçekleştirmesi yasal değildir. Bu tür yasal olmayan ve toplum vicdanını sızlatan eylemler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de itibarını zedelemektedir. Masum canlıların katledilmesi önemsenmese dahi, TSK en azından kendi itibarını düşünmeli ve ulusal mevzuata aykırı hareket ederek kurumsal itibarını zedeleyen sorumluların gerektiği gibi cezalandırılmasını sağlamalıdır” şeklinde ifade verdiğini açıkladı.

‘BELEDİYE BAŞKANI HAKKINDAKİ İDDİALAR İŞLEME KONULMAMALI’

Öte yandan Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği’ne (HAGİD) dün yapılan tebligatta ise 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre “güçten düşmüş hayvan” statüsünde bulunan yaralı katırlara gerektiği gibi tıbbî yardım ulaştırmayan Şırnak Belediye Başkanı Serhat Kadırhan hakkında, İçişleri Bakanlığı Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü’nün “5393 sayılı Belediye Kanununun 14. Maddesinde “Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar hükmüne göre söz konusu olayın Şırnak Belediyesi’nin sınırları ve mücavir alanı içinde kalmadığı anlaşıldığından, iddia konularıyla ilgili olarak Şırnak Belediye Başkanı Serhat Kadırhan hakkında 4483 sayılı Kanuna göre işlem yapılmasına gerek olmadığı” yönünde fikir beyan ettiği ve Şırnak Belediye Başkanı hakkındaki iddiaların işleme konulmaması yönünde karar verdiği öğrenildi.

Özgüner konuyla ilgili olarak şunları söyledi:“Talebimiz sadece Şırnak Belediyesi ile ilgili değildi. Mevzuata aykırı hareket ettiğini, olayda ihmali bulunduğunu düşündüğümüz tüm kurumlara eşit uzaklıkta kalarak suç duyurusunda bulunmuştuk. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Şırnak Valisi’nin katırların öldürülmediği şeklindeki beyanının aksi yönünde bir cevap göndermiş ve katırların ateşli silahla vurulduğunu doğrulanmıştı. Başta Şırnak Valisi olmak üzere, şikâyetçi olduğumuz kurum yetkilileri hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağını da merak ediyoruz. Eğer sadece Şırnak Belediye Başkanı Serhat Kadırhan hakkında karar verilmiş ise bu hakkâniyetli bir idarî işlem değil. Diğer yetkililer hakkında da karar verilmeli.”

Ne olmuştu?

5 sene önce Şırnak Uludere’de 34 insanla birlikte, 59 katırda katledilmişti. Bu katliama tepki veren hayvan hakları örgütleri, katır katliamlarının durmaması üzerine suç duyurusunda bulunmuştu. Bazı hayvan hakları aktivistleri ise katliama tepki olarak vicdani retlerini açıklamıştı. Katırların öldürülmesiyle ilgili yapılan suç duyurusunda birçok katırı görev ve yetkisinde olmadığı halde, kanun ve nizama aykırı olduğunu bilerek öldüren ve yaralayan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerî personelinin, gerek suçu doğrudan işleyen gerekse emir ve talimat vererek suçun işlenmesini sağlayan kişilerin tamamının tespit edilmesi istenmişti.

Suç duyurusunda; görevi kötüye kullanma, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi, kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarrufta bulunulması, kamu görevine ait araç ve gereçlerin suçta kullanılması suçlarından; Şırnak Valiliği, Şırnak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Uludere İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Şırnak İl Orman ve Su İşleri Müdürlüğü’nün idarî personeli ve Şırnak Belediyesi’nin yetkilileri hakkında da görevi kötüye kullanma, kamu görevinin terki veya yapılmaması suçlarından ayrı ayrı yargılanarak cezalandırılması talep edilmişti.

Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı ise suç duyurusundan aylar sonra “görevsizlik” kararı vermiş, dosyayı askerî savcılığa göndermişti. Ancak hayvan hakları örgütlerinin isimleri bu kararda “müşteki” olarak anılmamış, Encü ailesinden şikâyetçi olan ve sadece katırların “sahibi” olduğu belirtilen kişilerin adlarına kararda yer verilmişti.

Kaynak: Gazete Duvar

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org