Vicdani retçiden hakime: “Zorunlu askerliğe karşı sivil itaatsizlik eylemi yaptım”

“Askere Gitmeyin” kitabını yayına hazırlayan 3 kişiden biri olan vicdani ret aktvisti Mehmet Ali Başaran, hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın başvurusuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Halkı askerlikten soğutma” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.

‘Askere Gitmeyin’ davası ertelendi

2015-09-29 14:50:04
ANKARA (DİHA) – Kamuoyunda “Askere Gitmeyin” davası olarak bilinen davanın ilk duruşması Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Mehmet Ali Başaran, “Zorunlu askerliğe karşı sivil itaatsizlik eylemi yaptım” diyerek, beraatını istedi.

“Askere Gitmeyin” kitabını yayına hazırlayan 3 kişiden biri olan vicdani ret aktvisti Mehmet Ali Başaran, hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın başvurusuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Halkı askerlikten soğutma” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanık Başaran ve Ahmet Bıyıklı hakkında açılan dava, Ankara 2. Asliye Mahkemesi’nde görülmesi gerekirken, duruşma hakiminin izinde olması nedeniyle 42. Asliye Mahkemesi’nde görüldü.

Sanıklardan Bıyıklı’nın katılmadığı duruşma kimlik tespitinin ardından konuşan başaran, 400 arkadaşıyla birlikte askerliği zorunlu hale getiren TCK’nin 318. Maddesi’ne karşı oldukları için sivil itaatsizlik eylemi yaptıklarını söyledi. Başaran, davanın diğer sanığı Ahmet Bıyıklı adlı kişiyi tanımadığını belirterek, beraatini istedi.

‘Müvekkilimin eylemi insan hayatını savunmaya yöneliktir’

Ardından savunma yapan sanık avukatı Mahir Orak, son dönemlerde TSK’de yaşanan şaibeli ölümleri hatırlatarak, “Bu ölümler arasında şüpheli ölümlerde vardır. Müvekkilimin eylemi insanların hayatını savunmaya yönelik bir eylemdir. Müvekkilimin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre yaptığı bu eylem düşünce özgürlüğü kapsamındadır” diyerek, beraat talep etti.

Mahkeme heyeti davayı, sanık Bıyıklı’nın duruşmada olmaması sebebiyle 14 Ocak 2016 tarihine erteledi.

Bu suçu hep birlikte işledik

Başaran’a destek olmak için İstanbul’dan Ankara’ya gelen arkadaşları Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı. Grup adına açıklama yapan Haldun Ali Şener, “halkı askerlikten soğutma” diye bir suçun olmayacağını vurgulayarak, “Yeniden çatışma dönemine girdiğimiz ve ortalığı barut ve kan kokusunun doldurduğu bu süreçte, zorunlu askerliği ve silaha sarılmayı reddetmek ve barış için umutları yükseltmek demektir. Bu suçu hep beraber işledik Mehmet Ali Başaran yalnız değildir” diye konuştu.

(fg/dn/ns)
https://www.vtunnel.com/index.php/1000110A/157035265460eb653fe9914034cb00ae4f10d7e4bb7f3c7e0ab1142ac0348442383840f904a29361aeeadef66c21738a9e586184db9265d71935b1b92ce8e7f463e11caa45419544a70865f4de4e79202b2217168

**

Halkı askerlikten soğutma diye bir suç olamaz!

29 Eylül 2015
Haber: Kaos GL
Askere Gitmeyin kitabını yayına hazırlayanlardan vicdani retçi Mehmet Ali Başaran’a “halkı askerlikten soğutma” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün Ankara Adliyesinde görüldü.

Askere Gitmeyin İnisiyatifi üyeleriyle birlikte davayı Kaos GL ve Ankara Feminist Kolektif temsilcileri de izledi.

Vicdani retçi Başaran, mahkemede, yargılanmasına gerekçe gösterilen ve basın açıklaması, askere gitmeyin sitesi ve kitabından oluşan sivil itaatsizlik eylem sürecinin yaklaşık 400 kişiyle birlikte gerçekleştirildiğini belirtti. “Halkı Askerlikten Soğutma” suçunu düzenleyen ve zorunlu askerliği güvenceye alan Türk Ceza Kanunu’nun 318. Maddesinin eleştirisinden ibaret olan eylem sürecinden ötürü suçlamayı kabul etmeyeceğini söyledi ve beraatını istedi. Başaran, mahkeme hakkında hüküm verecek olursa ertelemeyi kabul etmeyeceğini kayda geçirdi.

Avukat Mahir Orak ise suçlamanın net olmadığını belirterek, mahkemeye, Başaran’ın sözlerinden mi, eylemlerinden mi yoksa yardım eden sıfatıyla mecra sağlayan konumunda mı dava açıldığı sorusunu yöneltti.

Vicdani retçi Mehmet Ali Başaran’ın eylemlerinin “suç” olarak tanımlanamayacağını belirten Avukat Orak, TCK 318’in daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürüldüğünü hatırlatıp, Düzgören/Türkiye kararını örnek verdi. Avrupa İnan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 48. Maddesi dikkate alındığında söz konusu kararın ardından Anayasanın 90. Maddesine aykırılığı gidermek üzere iç hukukta yapılması gereken düzenlemenin yapılmadığını hatırlatan Avukat Mahir Orak, ifade özgürlüğünü kullanan vicdani retçi Başaran’ın beraatını istedi.

İstanbul Adliyesi avukatlarından vicdani retçi Mehmet Ali Başaran’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması, hâkim Oğuz Korkmaz’ın kararı ile 14 Ocak 2016 tarihinde gene Ankara Adliyesi’nde görülecek.

Genelkurmay Başkanlığı’nın ihbarıyla, “halkı askerlikten soğutma” suçlamasıyla Mehmet Ali Başaran’a açılan soruşturma ve ardından 21 Mayıs 2015 tarihiyle kovuşturmaya dönüşen sürecin ilk duruşması öncesi Askere Gitmeyin İnisiyatifi basın açıklaması yaptı.

Vicdani ret insani bir haktır!

Askere Gitmeyin İnisiyatifi’nin Müslüman vicdani retçi Mehmet Ali Başaran’la dayanışmak için yaptığı basın açıklamasında, vicdani reddin insani bir hak olduğu belirtildi ve “halkı askerlikten soğutma” diye bir suç olamayacağı vurgulandı.

Askere Gitmeyin İnisiyatifi adına basın metnini okuyan Abdullah Altundal, yeniden çatışma dönemine girilmesiyle “ortalığın barut ve kan kokusuna büründüğü” bir süreçten geçildiğini söyleyerek, zorunlu askerliği ve silaha sarılmayı reddetmenin “barış için umutları yükselteceğine” dikkat çekti.

Zorla askerlik, reddedersen sivil ölüm!

Abdullah Altundal’ın Askere Gitmeyin İnisiyatifi adına yaptığı açıklama şöyle devam etti:

“Bu öyle bir düzen ki, önce sizi zorla askere alıyor, bin bir hakaret, sövgü, aşağılama ve cezalandırmayla terbiye ediyor, elinize silah verip ölmeye ve öldürmeye yolluyor. Devletin bekası ve vatanın bütünlüğü için namluya sürülüyor ve ucuzca harcanıyorsunuz.”

“Bunu da, kendini yıllar yılı laik ve seküler Türkiye Cumhuriyetinin koruyucusu ilan eden bir ordu, kışlayı peygamber ocağı, savaşa kurban ettiklerini de şehit sayarak yapıyor.”

“Bu düzenin neferi olmayı reddedip vicdani retçi olmayı seçtiğinizde, en iyi ihtimalle korkak, en kötüsündeyse hain ve alçak oluyorsunuz. En iyi ihtimalle sivil bir ölüme, en kötüsündeyse disiplin koğuşlarına, firar suçuyla askeri cezaevlerine mahkûm oluyorsunuz.”

TCK 318 ifade ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alıyor!

“Halkı Askerlikten Soğutma” suçuyla zorunlu askerliği güvenceye alan Türk Ceza Kanunu’nun 318. Maddesinin eleştirildiği açıklama “hayal edin ki haksız bir savaş var ve kimse gitmiyor!” sözleriyle tamamlandı.

“Öyle bir düzen ki, zorunlu askerliği reddinizi açıklarsanız bunun bir hak olduğunu haykırırsanız, bu sefer militarist yasalar devreye giriyor, TCK 318 gibi bir zorlayıp kanunuyla suçlu ilan ediliyorsunuz.”

“İfade ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alan bu kanunu da, insanları militarizmin kölesi kılan bu düzeni de tanımıyoruz.”

“Umudu yükseltmek suçsa bu suçu hep beraber işledik. Mehmet Ali Başaran yalnız değildir.”

“Kolektif suç”tan tek başına mahkûm edilmek isteniyor!

Vicdani retçi Mehmet Ali Başaran’ın yargılandığı sivil itaatsizlik eylem süreci 13 Mayıs 2013’te Çağlayan Adliyesi’nin önünde, Türk Ceza Kanunu’nun “Halkı askerlikten soğutma suçu” başlıklı 318. Maddesini protesto etmek üzere yapılan basın açıklamasıyla başladı.

Askeregitmeyin.com adlı sitede 381 kişinin katkısıyla bir araya getirilen “Askere gitmeyin çünkü..” ile başlayan cümleler 13 Mayıs 2013’te Çağlayan Adliyesi’nin önünde, Türk Ceza Kanunu’nun “Halkı askerlikten soğutma suçu” başlıklı 318. Maddesini protesto etmek üzere okunmuş ve halkı askerlikten soğutma gibi bir suç olamayacağını, zorunlu askerliği reddetmenin insani bir hak olduğu ilan edilerek sivil bir itaatsizlik eylemi gerçekleştirilmişti. Söz konusu sitede toplanan cümleler eylemin ardından Askere Gitmeyin adıyla kitaplaştırılmıştı.

Genelkurmay Başkanlığı’nın ihbarıyla, kitabı yayına hazırlayan üç kişiden biri olan Mehmet Ali Başaran’a “halkı askerlikten soğutma” suçlamasıyla önce soruşturma açıldı, 21 Mayıs 2015 yılında bu süreç kovuşturmaya dönüştü. Mehmet Ali Başaran, yaklaşık 400 kişinin iştirak ettiği bu “kolektif suç”tan ötürü tek başına mahkûm edilmek isteniyor.

http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=20242

**

MAZLUMDER’de vicdani redçi Mehmet Ali Başaran’a destek için duruşma sonrası basın toplantısı gerçekleştirildi.


‘Askere gitmeyin çünkü’ ifadelerinin yer aldığı 381 cümleyi kitaplaştırdığı için hakkında ‘Halkı askerlikten soğutmak’ suçlamasıyla dava açılan vicdani redçi Av. Mehmet Ali Başaran’ın ilk duruşması 29 Eylül Salı Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Başaran’a destek olmak için arkadaşları tarafından duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Aralarında MAZLUMDER Ankara Şubesi yönetici ve üyelerinin de bulunduğu topluluk, açıklama sonrası gözlemci olarak duruşmaya katıldı.

Duruşma sonrası saat 14.00’te konuyla ilgili olarak moderatörlüğünü MAZLUMDER Ankara Şubesi Ynt. Kr. Üyesi Ahmet Işıktekiner’in yaptığı ve aralarında sanık Mehmet Ali Başaran, avukatı ve aynı zamanda MAZLUMDER Asker Hakları Komisyonu Başkanı Mahir Orak ve MAZLUMDER MYK Gn. Skrtr. Yrd. Ramazan Tekeş’in de bulunduğu bir basın toplantısı gerçekleştirildi.

Işıktekiner’in açılışı yapmasının ardından sözü ilk olarak sanık Mehmet Ali Başaran aldı. Zorunlu askerliğin bir zulüm olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başaran, insanların, kutsallarının ve putlarının bulunduğu bu alanda söz söylemekten kaçınıldığını ifade ederek, askerliğin, insanların kutsallarının en çok istismar edildiği alanlardan biri olduğunu vurguladı.

Kendisinin ‘Halkı askerlikten soğutmak’ suçlamasıyla yargılandığını fakat asıl meselenin askerlik kurumunun sorgulanmasının önüne geçmek olduğunu, zorunlu askerlik denilen mekanizmanın modern bir kölelik olduğunu belirten Başaran, tüm bu mekanizmaları işler kılabilmek için de “halkı askerlikten soğutmak” gibi akıl dışı, mantık dışı, vicdan dışı, anayasaya ve hukuka aykırı bir suç üretildiğinin altını çizdi.

Anti-militaristlerin, sosyalistlerin, anarşistlerin bu alanda söz ve eylem üretmelerine karşılık bu ülkedeki Müslüman camiaların içine düştükleri derin sessizliğin vicdanları yaraladığını ifade eden Başaran, “İnsanların kandırıldığı, savaş endüstrisinin, ticaretinin, şehadetinin, cihadının, türlü peygamber ocaklarının tedavüle sokulduğu, açıkça istismar edildiği, alınıp satıldığı, ekonomik bir değer olarak iş gördüğü bir yalan ve talan ortamında bizim bu sorgulamaları cesurca yapmamız gerekiyor.” dedi.

Başaran’ın ardından ikinci olarak, sanığın avukatlığını yapan ve MAZLUMDER Asker Hakları Komisyonu Başkanı olan Av. Mahir Orak söz aldı.

Tarihsel geçmişine baktığımızda askerliğin, ulus kimlik bilinci oluşturmak için üretilmiş bir devlet sembolizmi olduğunu söyleyen Orak, Türkiye’nin bu sembolizmi her nedense kabul ettiği laiklik, batı hukuku vs’nin dışında tutarak biraz dini biraz da kültürel motiflere sokarak insanlara pazarladığını fakat teknik olarak bunun alt yapısında insanlara ulus kimliği kazandırmak ve onlara bir şekilde bu devlete, bu sisteme aidiyet hissetmelerini sağlamak olduğunu belirtti.

Halkı askerlikten soğutma suçunun devletin aslında gizli bir şiddet iması içeren suçlarından biri olduğunu ifade eden Orak, Türkiye’nin bu konuda zaten mahkum edildiğini söyleyerek “47 tane Avrupa Konseyi üyesi ülkeden vicdani redle ilgili düzenleme yapmayan tek ülke Türkiye. Bunun geleneksel tarafları olduğu kadar devletin kuruluş paradigmasıyla ilgili tarafları da vardır. Sistem insanları bir şekilde devletle karşılaştırmak istiyor.” ifadelerini kullandı.

Son olarak MAZLUMDER MYK Gn. Skrtr. Yrd. Ramazan Tekeş konuyla ilgili görüşlerini ifade etti. Bunların bir sivil itaatsizlik eylemi olduğunu söyleyen Tekeş, “Türkiye devletinin veya toplumunun askerlik kurumuna atfettiği önem herkesçe kabul edilmek zorunda değildir.” dedi.

Zorunlu askerliği kabul etmeyenlere yönelik baskı ve zulümlerin olduğunu söyleyen Tekeş “Bizler Mazlumder olarak hiç kimsenin vicdanına aykırı olarak silahlı savaş hizmetine sunulamayacağını ve ilerde bu tür yargılamaların Türkiye için utanç yargılamalar olarak anılacağını belirtmek istiyoruz. Bu yargılamaları da takip etmeye devam edeceğiz.” diyerek konuşmasına son verdi.

Konuşmaların ardından soru-cevap faslıyla basın toplantısına son verildi.

MAZLUMDER Ankara Şubesi

http://ankara.mazlumder.org/tr/main/faaliyetler/dava-takip/20/mazlumderde-vicdani-redci-mehmet-ali-basarana/12357

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org