Alman Kilise ve Kalkınma Konferansı’nın 2014 raporunda Almanya’nın kriz bölgelerindeki ve insan haklarının gözetilmediği ülkelere yaptığı silah ihracatı eleştirildi.

Federal Anayasa Mahkemesi kararında, silah satışlarına kimlerin katıldığı, hükümetin hangi gerekçelerle satışlara izin verdiği gibi konularda ‘susma hakkını’ savundu.

Almanya’da son yıllarda artan silah ihracatı, Alman halkının istediği kriterlere bağlanırsa önemli oranda düşüşe geçecek. Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, sektörün ‘geleceği’ni tartışmak üzere silah üreticileri ile 5 Eylül’de bir araya gelecek.

Rheinmetall, Daimler, Thyssen-Krupp ve MAN şirketlerinden oluşan konsorsiyumun Cezayir hükümetiyle yaptığı silah satış anlaşmasının bedeli yaklaşık 10 milyar euroyu buluyor. Anlaşma kapsamında Alman şirketleri Cezayir’e bir tank fabrikası da kuracak.

Almanya hükümet sözcüsü yaptığı açıklamada, silah ihracatı konusunda, ihracat yapılan ülkelerde demokrasi ve insan haklarının durumunu dikkate aldıklarını kaydetti.
2013 yılında en büyük silah satış anlaşmaları Cezayir ile gerçekleştirildi. Alman hükümeti, Cezayir’e yaklaşık 825 milyon avroluk silah satışına onay verdi.

Alman üretimi silahların satıldığı ilk 10 ülke arasında 5 “üçüncü ülke” bulunuyor. Bunlardan Singapur, Brunei, Suudi Arabistan ve Cezayir’e temel insan haklarının ihlal edildiğine dair insan hakları örgütleri tarafından ciddi eleştiriler yöneltiliyor.

Sol Parti Milletvekili Jan van Aken, Almanya’nın silah ihracatının yaklaşık üçte ikisinin NATO üyeleri dışındaki ülkelere yapılmasını “korkunç” olarak niteledi.