Savaş koşullarından en çok etkilenen kesim olan kadınlar, savaşlara karşı en çok mücadele verenler oluyor. Savaşın olduğu topraklarda kadınların mücadelelerini nasıl yürüttükleri tarihi örnek ve deneyimlerle karşımıza çıkıyor
bizim bugün, “emperyalizme karşı olmak, kendi ülkesinin emperyalist politikalarına da karşı çıkmaktır”, “iktidarın kürtlere açtığı savaşa karşı çıkmadan iktidara karşı çıkılmaz” diyen bir barış hareketine ihtiyacımız var…
Kadın hakları aktivisti Gülseren Onanç’ın başlattığı “Türkiye ve Yunanistanlı Kadınların Barış İnisiyatifi” ile iki ülkeden 350 kadının imzaladığı ortak çağrı metniyle, anlaşmazlıkların özenli bir diplomasi doğrultusunda, uluslararası hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde çözülmesi talep edildi.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, İpek Er örneğinde görüldüğü gibi Kürt illerinde yaşanan tecavüz ve cinsel istismarın devlet eliyle ‘özel savaş politikası’ olarak uygulandığını söyledi
2011 yılında vicdani reddini açıklayan Merve Arkun bir kadın olarak neden vicdani retçi olduğunu anlatıyor.
Barış yalnızca savaşın yokluğu değildir. Barış aynı zamanda sağlık hizmetlerine evrensel erişimin, sosyal adaletin, istediğimiz toplumun inşasına herkesin katılımının, insan hakları savunuculuğunun güvencesidir.
İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi: “Savaşın sona ermesi için daha önce asker anneleri ile görüştük. Şimdi tekrardan çağrı yapmak istiyorum; Asker aileleri de gelsinler, bizimle birlikte barışı istesinler”
Akademisyenlerin yaptığı araştırma, hamile kalan kızların birçoğunun 18 yaşından küçük olduğunu ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için para karşılığı seks yaptığını ortaya koydu.
Japonya Bakanlar Kurulu, Güney Koreli kadınların İkinci Dünya Savaşı’nda Japon askerleri tarafından istismara maruz kaldığını ve köle olarak kullanıldığını gösteren belgelere ulaştı.
Türkiye’de çok uzun süre orduda söylenen ‘Komşu kızını zapt eyle’ mantığıyla yaşananların çok benzer olduğunu gördüm. Çok farklı coğrafyalarda militarizmin erilliğinin kendini çok fazla gösterdiğini, Türkiye’ye de bu sebeple anlatmam gerektiğini düşündüm.
