Af Örgütü: “Bu denetim raporu, ABD ordusunun son derece istikrarsız bir bölgeye yönelik milyonlarca dolar değerindeki silah sevkiyatını kontrol etmek için ne kadar aksak, hatta tehlike oluşturabilecek bir sisteme sahip olduğunu kaygı verici bir şekilde gözler önüne seriyor.”
ABD’nin Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) Sistemi Güney Kore’de kurulmaya başlandı. Yüzlerce kişi ise sistemin bölgeye getireceği olası çevre sorunlarını protesto etti. Bazı göstericiler polis ile çatıştı.
Küresel silahlanma harcamaları 2011 yılından beri ilk kez yeniden artış kaydetti. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre 2016 yılında dünya genelinde ülkelerin silahlanmaya ayırdığı miktar toplam 1 trilyon 686 milyar dolar.
Tayvan, genel güvenlik durumuna ilişkin bu ay açıkladığı raporda, ‘Çin tehdidi’ne dikkati çekmiş, adanın askeri ve savunma kapasitesinin geliştirileceğini duyurmuştu.
Çin’in savunma bütçesinin 2020’ye kadar 233 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylece, 2010’daki bütçesini ikiye katlamış olacak.
ABD ordusunun karşılaştığı sorunlar temel teknolojik gelişmelerden ve ABD ordusunun ne yapması gerektiğine ilişkin beklentilerdeki değişikliklerden kaynaklanıyor.
Silahlı kuvvetlerin yurtdışında savaşa katılmasına onay vererek 2. Dünya Savaşı’nda benimsediği pasifist anayasayla vedalaşan Japonya, şimdi de ilk askeri iletişim uydusunu fırlattı.
Planlara İran’ın uzun menzilli füze programı da dahil edilirken, ABD Başkanı seçilen Donald Trump, İran’ın ABD’ye ulaşabilecek füzeler inşa etmesine izin vermeyeceğini öne sürmüştü.
Postmodern yeniden paylaşım savaşı Ortadoğu’da giderek kızışırken, Asya’da da bu süreç kendisini silahlanma yarışı ve militarist rekabetin artışı olarak gösteriyor.
F-22 Raptor, ABD’nin stratejik öneme sahip savunma avcı uçakları arasında yer alıyor. Radar sistemleriyle belirlenemeyen F-22 uçaklarının altı füzeyi taşıma ve fırlatma kapasitesinde olduğu biliniyor.
