Silahlanmada Doğu ülkeleri öne geçiyor
Dünya genelinde askeri güç dengesi batıdan doğuya doğru kayıyor. Çin dünyanın yeni süper askeri gücü olmaya doğru koşarken, Hindistan ve Japonya’nın askeri harcamaları dikkat çekiyor.
ABD’nin stratejik hedeflerinde değişiklik beklenirken, Avrupa’nın kriz nedeniyle askeri harcamalarda kesintiye gitmesi nedeniyle ‘kriz ve çatışma durumunda reaksiyon yeteneğini’ kaybedeceği iddia ediliyor.
Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi (IISS) tarafından hazırlanan 2013 silahlanma raporunda 171 ülkenin askeri gücü ve silah endüstrileri ele alındı. Rapora göre, ABD halen dünyanın en büyük askeri harcamalarını yapan devlet iken, kendi silah endüstrisine ağırlık veren Çin ‘süper askeri güç’ olma yolunda.
IISS raporu, Asya kıtasındaki ülkeler arasındaki gerilimler ve güvenlik sorunu nedeniyle silahlanmaya hız verildiğinin altını çiziyor.
ÇİN: KENDİ SİLAH SANAYİSİYLE ‘SÜPER ASKERİ GÜÇ’ OLUYOR
Özellikle batılı ülkelerde 2008 yılındaki ekonomik krizden sonra askeri harcamalarda belirli bir kısıtlamaya gidilirken, Çin’de bu harcamalar artmaya devam etti. Çin’in 2013 askeri harcamaları 2010 yılına oranla yüzde 11,6 artışla 112 milyar dolara ulaştı. Silah ithalatını en aza indiren Çin, kendi silah sanayisine ağırlık vermeye devam ediyor.
Çin silahlanmada ithalatı terketmesi sayesinde kendi sanayisinde düşük maliyetle daha fazla silah sahibi olduğu da dikkat çekiyor.
Çin’in askeri harcamalarını özellikle donanma ve hava kuvvetlerinde büyük bir yenilenmeye gittiği belirtilen IISS raporunda, Batılı ülkeler ve ya Rusya’nın artık ileri teknoloji uçak, uçak gemisi ve insansız hava araçlarının monopolünü elinde bulunduramayacağının altı çiziliyor.
HİNDİSTAN VE JAPONYA DA VAR
Hindistan da kendi silah endüstrisine ağırlık vermeye çalışan ülkelerden. Geçtiğimiz yıl Vikrant adlı tümüyle Hint yapımı uçak gemisini üreten ülke, Rusya patentli MiG-29K savaş uçaklarını aldı. IISS, Hindistan’ın silahlanma için ‘potansiyel’inin olduğuna dikkat çekerken, askeri harcamaların 2013’de 36 milyar dolara ulaştığı bilgisini veriyor.
Silahlanma konusunda dikkat çeken bir diğer Asya ülkesi ise Japonya. Çin ile Güney Çin Denizi’ndeki adalar üzerine itilaflı olduğu belirtilen Japonya’nın hava kuvvetlerine F-35 savaş uçaklarıyla ‘vuruş gücünü’ arttırmak istiyor. Ülkenin 2013 yılı askeri harcamaları 51 milyar doları buldu.
IISS raporunda, Avrupa silah sanayisinin Asya silah pazarındaki etkisinin gerilemeye devam edeceği ve bu pazarın ülkelerin kendi sanayilerine ek olarak daha çok Rusya ile Amerikan şirketlerince paylaşıldığı hatırlatıldı.
AVRUPA KRİZ DURUMUNDA REAKSİYON KABİLİYETİNİ KAYBEDECEK
Avrupa ülkelerinin askeri harcamalarda kısıtlamalara gittiğinin altı çizilen IISS raporunda, 2013 yılındaki gerilemenin yüzde 2,5 olduğu belirtildi. Nato üyesi olan Avrupa ülkelerinin güney ve doğu sınırlarındaki ülkelerle ilişkiler nedeniyle rekabete girecekleri kaydedilen raporda, Avrupa’nın sadece ‘sıkı bir işbirliği’ ile uluslararası operasyonlarda başarılı olabileceğine dikkat çekiliyor.
IISS, askeri harcamalarda koordinesiz bir biçimde tek başına yapılan kısıtlamalar için, “Avrupa’nın gelecekteki kriz veya çatışmalara müdahale yeteneğini tehlikeye sokabilir” yorumunu da yapıyor.
SİLAHLANMA ŞAMPİYONU ABD PASİFİK’E AĞIRLIK VERECEK
ABD ise 600 milyar dolarla askeri harcamalarda önde gelen ülke. Ülkenin Afganistan’daki askeri misyonunun yaklaşması ile stratejik bir dönüşüm yapacağı savunulan IISS raporunda, ekonomik sorunlar nedeniyle ordu harcamalarında kısıtlama baskısı olduğuna dikkat çekiliyor. IISS’e göre, ABD’nin askeri harcamalarda kısıtlamalara gitmesinin kısa vadede stratejik hedeflerine etkisi olacak.
IISS uzmanları raporlarında Ortadoğu’da ise özellikle Suriye’deki durum üzerine eğilmişler. Suriye’deki sürekli kriz hali ve rejimin kimyasal silah kullandığı iddialarına dikkat çekilen raporda, bunun uluslararası toplum için önemli sorun teşkil ettiği iddia ediliyor. Raporda, askeri politikaları Suriye krizinden etkilenen Türkiye, İsrail ve Ürdün gibi ülkelerin hava ve füze savunma sistemlerini geliştirmeye önem verdikleri savunuldu.
Kaynak: http://firatnews.com