
Koç’tan Sancak’a: Türkiye’nin ‘savaş makinası’ – Bahadır Özgür
Milyarlarca dolar kamu kaynağı, devletin silah tekellerinin teknoloji, patent ve proje öncülüğünde özel şirketlerin oluşturduğu ağa akıyor.
Milyarlarca dolar kamu kaynağı, devletin silah tekellerinin teknoloji, patent ve proje öncülüğünde özel şirketlerin oluşturduğu ağa akıyor.
Albayrak Grubu’nun, Tümosan AŞ’yi ikiye bölme kararı ile şu sıralarda hararetle tartışılan Altay Tankı Projesi’nin ne alakası var?
2021 yılı bütçesinde İçişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na toplamda 148 milyar 471 milyon 798 bin TL ödenek ayrıldı.
BMC tarafından üretilecek olan Altay tankında kullanılması planlanan motorun Almanya’dan ithalatı konusunda yaşanan sorun nedeniyle tankın seri üretimi için “önümüzdeki senenin (2021) ortalarına doğru hattın faaliyete geçmesi ve üretimin başlamasını bekliyoruz” denmişti.
Defensenews adlı internet sitesinden aktarılan bir habere göre eski bir savunma sanayii müdürü, “15 yıl önce aldık, 10 yıl önce aldık ve hala alıyoruz. Bu bizim müzmin motor sorunumuz” diyor.
Türkiye, köklü bir sanayi devrimi, bilimsel ve teknolojik devrim ve bilişim devriminden geçmeden; henüz gelişmiş bir otomotiv ve uçak endüstrisi olmaksızın “uçan nesneler” evreninin ön saflarına konuyor.
Programa göre TFX’in ilk uçuşu 2026’da, TSK’ye teslimi 2031’de gerçekleşecek. İlk uçuştan sonra yapılması gerekenlerin ayrıntısına burada girmeyeceğim, ama o işleri 5 yılda tamamlama hedefi gerçekçi değil
2000’li yıllar, Türkiye’de askeri yapılanmanın kapsamlı bir tasfiye ve dönüşümden geçtiği bir dönem oldu. ‘Kemalizmin kalesi’ni ‘Peygamber ocağı’na çevirme adına önemli başarılar kaydedildi.
Rejime verilen toplumsal onay aşınsa da savaş ve diktatörlük orta ve büyük sermaye gruplarını beslemeye; onlar da kontrollü bir savaş halinin süre gitmesi için rejimi beslemeye devam ediyor.
İddialara göre Türkiye’nin savaş politikalarındaki ısrarın nedeni savunma sanayisinde havuz sisteminin oluşturulmuş olması. Erdoğan’ın yıllık 9 milyar dolar cirodan söz etmesi ise bu iddiaları doğrular nitelikte