“Türkiye Hükümeti’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri taarruz düzenleme yönündeki eylemleri, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor; bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor”
ABD Savunma Bakanlığı’na göre IŞİD Suriye’de, Türkiye’nin Ekim 2019’daki askeri müdahalesi ve ABD’nin askerlerini geri çekmesiyle oluşan ‘kaos’tan, Irak’ta ise halk ayaklanması ile siyasi kriz ortamından faydalandı.
Orta Doğu’nun ve Kuzey Afrika’nın büyük bir kısmı, uluslararası ve bölgesel rakiplerin yerel güçler üzerinden savaştığı bir cephe haline geldi. Bu devam ettiği sürece IŞİD de var olmaya devam edecek.
1 Eylül 2015’te IŞİD tarafından kaçırıldığı belirtilen Er Sefter Taş’ın örgüt tarafından yakılarak infaz edildiğine dair görüntülerin üzerinden 10 ay geçti. Baba Aydın Taş, “Perişan haldeyiz, kimse bize ulaşmadı” diyerek oğlunun akıbetiyle ilgili gaiplik davası açtı. HDP Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, “aile haklarını alsın ve bu olay sessiz sedasız kapansın istiyorlar” dedi.
Roket yakıtında kullanılan şeker… Patlayıcı yapımına uygun alüminyum… Mühimmat ve silah bakımında kullanılan gres… Havan mermisi yapımında kullanılan çimento… Ve yine roket yapımında kullanılan potasyum nitrat gübre. Hepsi Türk malı.
İngiltere merkezli Conflict Armament Research adlı gözlem kuruluşunun raporunda, IŞİD’in Türkiye içinde büyük bir “tedarikçi ağı” bulunduğu, Suriye üzerinden “Musul’a sokulan silahların ve mühimmatın hammaddesinin büyük bölümünün Türkiye iç pazarından sağlandığı” ifadesi yer alıyor.
Birleşmiş Milletler ile Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün ortak raporunda, Suriye askerleri iki saldırıda zehirli gaz kullandı, IŞİD militanları bir saldırıda kükürtle yapılmış hardal gazı kullandı.
Raporda IŞİD’in “savaş suçu işlediği ve muhtemelen soykırım yaptığı”, büyük çoğunun Ezidi olduğu yaklaşık 3 bin 500 kişiyi de köle olarak esir aldığını aktardı.
Eski Büyükelçi Ahmet Üzümcü başkanlığındaki Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün raporuyla, Suriye’deki bir çatışmada kimyasal silah kullanımı ilk kez resmen doğrulanmış oldu.
Londra merkezli ve muhalefete yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden verilen bilgiye göre, çocuk askerlerden 31’i temmuz ayında çeşitli patlama, çatışma ve hava saldırılarında hayatını kaybetti. 18’i ise büyük kısmı YPG güçlerine karşı düzenlenen eylemler olmak üzere intihar saldırılarında görev aldı.
