BM’de insan hakları sorularını yanıtlayan Arınç, vicdani ret sorularını cevapsız bıraktı

İnsan hakları konulu Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İncelemesi Toplantılarının 21’incisi kapsamında Cenevre’de BM üyesi ülkelerin karşısına çıkan Türkiye, pek çok konuda eleştiri alırken, Almanya, Hırvatistan ve Slovenya gibi ülkelerden gelen vicdani ret sorularını da yanıtsız bıraktı.

İnsan haklarını Türkiye başka, dünya başka anlamış!

DOĞU EROĞLU
İnsan hakları konulu Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İncelemesi Toplantılarının 21’incisi kapsamında Cenevre’de BM üyesi ülkelerin karşısına çıkan Türkiye, pek çok konuda eleştiri aldı. Eleştirilerde polis şiddetinin cezasızlığı, yargı bağımsızlığının aldığı darbe, çocuk hakları ihlalleri ile toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik saldırılar ve kadına yönelik şiddet, basına ve gazetecilere uygulanan baskı, internet ve ifade özgürlüğü yasakları başı çekti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın başkanlık ettiği heyetin sunduğu “toz pembe” Türkiye İlerleme Raporu ciddiye alınmadı, heyete yöneltilen soruların çoğu cevapsız kaldı, heyetin bazı eleştirilere yanıtlarıysa şaşırttı.

TÜRKİYE’YE ELEŞTİRİ BOMBARDIMANI
Avustralya, Gezi Parkı olaylarında polis şiddetiyle yaralananlara gönüllü tıbbi yardımda bulunanların yargılanmasını eleştirirken, Fransa gazetecilere akreditasyonda ayrımcılık yapıldığını vurguladı. Almanya, Türkiye’yi vicdani ret hakkını tanımaya ve AİHM kararlarını zamanında tanımaya çağırırken, Yunanistan Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını ve Ekümenik Patrikliğinin yasal statüsünün tanınmasını istedi. Ermenistan ise soykırım suçunun tanınmasını ve Hrant Dink Davasının ciddi biçimde ele alınmasını önerdi.

Onlarca ülkenin birleştiği sorunlar şu başlıklarda yoğunlaştı:

– Hukukun üstünlüğü ilkesi tesis edilmeli. Yargı bağımsızlığı sağlanmalı. Yargı reformları olumlu ama yeterli değil. Yolsuzluk soruşturmaları şeffaf olmalı.

– Polis şiddeti ve cezasızlığa karşı önlem alınmalı. Polisin soruşturulması için bağımsız mekanizmalar oluşturulmalı. Barışçıl gösterilere kolluk şiddet uyguluyor. Protesto ve toplanma özgürlüğü tehlikede.

– Uluslararası standartlardan uzak Ombudsmanlık Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları Kurumu Paris İlkeleri uyarınca yeniden yapılandırılmalı. Türkiye Roma Statüsünü onaylayıp Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf olmalı.

– İfade özgürlüğünün önündeki engeller kalkmalı. İnternet yasaları uluslararası standartlarda olmalı.

– Çocuk yaşta evlilikler önlenmeli. Çocuk hakları konusunda çalışma yapılmalı.

– Vicdani ret hakkı tanınmalı. Zorunlu askerliğe alternatif olarak sivil kamu hizmeti getirilmeli.

– Toplumsal cinsiyet eşitliği tahsis edilmeli. Kadınlara yönelik erkek şiddeti önlenmeli.

– Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılık giderilmeli.

– İnanç özgürlüğü konusunda adım atılmalı. Antisemitizm önlenmeli. Alevilere yönelik baskılar sonlanmalı.

ALİ İSMAİL’İN FAİLLERİNE VERİLEN CEZAYI ÖRNEK GÖSTERDİ
Türkiye’ye yapılan eleştirilere oturum sırasında zaman zaman yanıt veren Arınç, işkenceye sıfır tolerans gösterildiğini iddia etti, biber gazının sertifikalı personel tarafından kullanıldığını, kolluk kuvvetlerinin kasklarının numaralandırılması yoluyla cezasızlığın önüne geçildiğini ileri sürdü. Arınç, polise cezasızlık eleştirilerine ise İsmail Korkmaz’ın faillerinin 10 yıl hapis cezası almasını örnek göstererek karşı çıktı.

‘BASINDA ÇOĞULCULUK HAKİM’
Basına ve basın emekçilerine yönelik hükümet baskıları iddiaları da Arınç tarafından kabul görmedi. “Türkiye basınında tam bir çoğulculuk hâkimdir” diyen Arınç, basın organlarının sayısının arttığını, Türkiye’de hiçbir gazetecininse gazetecilik faaliyetlerinden ötürü hapiste olmadığını söyledi.

TÜRKİYE’DEKİ MUSEVİLER ‘MİSAFİRMİŞ’
Arınç, LGBTİ ayrımcılığına ilişkin iddialara karşı mevzuatta ayrımcılık olmadığını söylemekle yetindi. Antisemitizm uyarısınaysa “Türkiye’de hiçbir zaman Musevilere karşı ayrımcılık söz konusu olmamıştır” diyen Arınç’ın, Museviler’e misafirperverlik gösterildiğine ilişkin değerlendirmesi şaşırttı. Arınç, vicdani ret hakkına dair eleştiri ve önerilere de yanıt vermedi. Öte yandan Arınç’la birlikte toplantıya katılarak öneri ve eleştirilere yanıtlar veren heyette tek kadın bulunması dikkatleri çekti. Öte yandan hükümeti temsil eden heyetin raporu STK’larla işbirliği ile hazırladığını iddia etse de STK’lar buna itiraz etti; rapor hazırlanırken hükümet yetkilileri ile yalnızca bir toplantı gerçekleştirildiğini belirtti.

***

UPR nedir?
UPR, yani Evrensel Periyodik İnceleme mekanizması, BM İnsan Hakları Komisyonunun 193 üye ülkenin insan hakları alanında incelenmesini sağladığı 4,5 yıllık ve 3 aşamalı bir süreçten oluşuyor. İkinci döngüsü içindeki UPR’de 4 buçuk yıllık süreçte yapılan her bir toplantıda üye ülkelerin bazıları mercek altına alınıyor. Ülkenin insan hakları karnesi, 4.5 yıllık süreçteki ilerlemesi ve önceki inceleme sırasında yapılan önerilerin hayata geçirilip geçirilmediği ortaya konuyor. Toplantıda masaya yatırılan Türkiye’nin insan hakları karnesi hakkındaki döngü raporu 6 Şubat’ta açıklanacak.

http://www.birgun.net/news/view/arinc-bm-insan-haklari-komisyonunun-cezasizlik-elestirilerini-reddetti-bakiniz-ali-ismail-davasi/12681

VR-DER Cenevre’de BM UPR Hazırlık Toplantılarına Katıldı

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org