Bizler, ölmeyi ve öldürmeyi reddeden vicdani retçiler, çıkartılan bedelli yasasının “vicdani redde bir alternatif” olarak sunulmak istendiğinin farkındayız. “Yapmak istemiyorsanız, parasını ödeyin kurtulun” diyen iktidara inat, orduya ne bir saniye hizmet etmeyi ne de bir kuruş ödemeyi reddetmeyi sürdürüyoruz.
“Bir defa bizim savunduğumuz şey, vicdani ret hakkıdır. Zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır askerlik. ‘Parası olan, durumu iyi olan, ya da zengin olan bu parayı bir çırpıda verebilecek olan askere gitmesin, yine fakir yoksul fukara askerlik yapsın’ demek adaletsizliktir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı’nda “Bakanlar kurulumuzda, 1 ocak 28 yaşından gün almış olan, 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımızın bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar” dedi.
Askerlik görevini yerine getirmeyen kişilerin sayısında ki bu artış, Askerlik şartlarının gözden geçirilmesi ve düzenlenmesiyle çözülebilecek bir sorun haline geldiğinin göstergesidir.
Hiç kimse hafifletmeye kalkmasın: “Al şu parayı bana talim yaptırma, askere gitmeyeyim” demek…
Milli Savunma Bakanı’na rüşvet vermek anlamına, Genelkurmay Başkanı’na rüşvet anlamına gelir…
Devlet aklı yine işledi ve işlevsel bir hamle ile “bedelli askerlik” kampanyaları devreye sokuldu. Böylece bir taşla en az iki kuş vurulacaktı. Bir yandan insanların askere gitmemek için akla hayale sığmayan yöntemlere başvurmalarının önü alınacak, öte yandan “sistem değişmeden” zorunluluktan rahatsız olan zenginlerin gönlü ve parası alınacaktı!
Bize göre yapılması gereken askerlik görevinin zorunlu olmaktan çıkarılmasıdır. Profesyonel orduya gidilmeli ve subay ve astsubaylardan oluşan bir askeri düzene geçilmelidir. Zorunlu askerlik ancak savaş ve benzeri durumlarda ortaya çıkan ihtiyaca binaen uygulanmalıdır.
Bedelli askerlik, henüz bu görevi yapmamış gençler arasında favori konu fakat aynı şekilde bankalar da bu konuda ‘esas duruş’a geçmiş hükümetten gelecek haberleri bekliyor. Nitekim kar marjlarının eski yıllara göre daraldığı, faizlerin yükseldiği bir dönemde, 1 milyon kişiyi kapsayacak bir uygulama onlar için de önemli bir gelir kapısı anlamına geliyor.
“Vicdani ret”çilere bu kadar ters bakan yasalarımız ve yöneticilerimiz, bedelini ödeyerek askerliği reddetmek isteyen “cüzdani ret”çilere karşı ne kadar da hoşgörülü. Neden acaba?
Türkiye’de zorunlu askerlik tamamen bir angaryadır. Hiçbir şekilde “bedelli “ ile yumuşatılamaz, “bedelli askerlik” yeni bir eşitsizlik yaratıyor. Özellikle de hak temelli mücadele yürüten kurum, yapı, grup ve de sol partiler bu durumu görmeli ve buradan doğru politika geliştirmeleri gerekiyor.
