Vicdani reddini 2008 yılında açıklayan İnan Mayıs Aru vicdani reddin bir insan hakkı olarak tanınmaması, “bakaya” sayılması nedeniyle hakkında çok sayıda idari soruşturma ve ceza kovuşturmaları açılması, hakkında hapis ve para cezaları verilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne(AİHM) başvurdu.
Vicdani Ret İzleme, İfade Özgürlüğü Derneği ve Avukat Kerem Altıparmak iş birliğiyle hazırlanan başvuru metninde, başvurunun temelini, hak ihlallerinin yanı sıra iç hukuk yollarının tüketilmesine gerek olmadan başvuru yapılması tartışması oluşturdu. Aru’nun halihazırda Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde açık iki başvurusu bulunmasına rağmen, AYM’nin, 2013 yılındaki ilk bireysel başvurudan bu yana yapılan 64 başvuruya ilişkin hiçbir karar vermemiş olması, iç hukuk yollarını tüketmenin AİHM’e bireysel başvuru hakkının etkili bir şekilde kullanılmasının önünde orantısız bir engel teşkil edeceği, ihlal oluşturan eylemlerin tekrarı ve devlet makamlarının resmi hoşgörüsünden oluşan bir “idari uygulama”nın varlığı nedeniyle kişinin belirli bir hukuk yoluna başvurmasını talep etmesinin pratik bir sonuç vermeyeceğinden bahisle başvuru, iç hukuk yolları tüketilmeden yapıldı.
Başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din vicdan ve kanaat özgürlüğünü düzenleyen 9. Maddesinin, işkence ve kötü muamale yasağını düzenleyen 3. Maddesinin ve adil yargılanma hakkını düzenleyen 6 .Maddesinin ihlal edildiği vurgulandı.
#vicdanirethaktır
