Almanya’nın silah ihracatı artıyor
BERLİN – BEDRAN DENİZ 20.08.2014 07:21:34
Almanya, son yıllarda NATO ve ya AB üyesi olmayan üçüncü ülkelere yaptığı silah satışlarındaki patlama ile dikkat çekiyor. Suudi Arabistan ve Katar’ın aralarında olduğu birçok ülke ile silah ticaretini arttıran Almanya’da, Ekonomi Bakanı kontrolsüz ihracata karşıt bir tutum alırken, çalışan sendikaları ölümlerden ekmek kazanma derdine düşmüş durumda.
Silah ihracatının sıkı denetime tabi tutulmasına karşı çıkanlar, Almanya silah sanayinin tümüyle çökme tehlikesi içinde olduğunu savunuyorlar ve satışların kolayca yapılabilmesi için kriterlerin Fransa ve İngiltere gibi daha gevşek tutulduğu diğer AB ülkeleriyle ‘harmonize’ edilmesini istiyorlar.
KATAR EN ÖNEMLİ MÜŞTERİ OLURSA…
ABD ve Rusya gibi ülkelerden sonra silah satışlarında ilk sıralarda yer alan Almanya’da hükümet, 2013 yılında NATO ve ya AB üyesi olmayan ülkelere 3,6 milyar euroluk silah satışına onay verdi. Üçüncü ülkelere silah satışı bundan 3 yıl öncesinde 1,4 milyar euro civarında iken, özellikle Katar, Mısır, Pakistan, Cezayir, Endonezya ve Suudi Arabistan gibi demokrasi ve insan hakları konusunda çok kötü karnelere sahip ülkelere yapılan satışlarda patlama yaşanıyor. Genel toplamda onay verilen silah satışlarının yüzde 62’si NATO ile AB üyesi olmayan, çatışmaların ve ya insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülkelere yapılacak.
IŞİD gibi Suriye’de insanlık suçları işleyen teröristlere verdiği destekle bilinen Katar’a 2013 yılında 673 milyon euroluk silah satışı için onay verildi. Suudi Arabistan ise, Almanya’dan aldığı 18 bin saldırı silahı önemli bir müşteri olarak görülüyor. Almanya’nın sattığı silahların, insan hakları ihlalleri ile bilinen hükümetlerce halklara karşı kullanılmasının yanı sıra, silahların bu ülkelerin desteklediği silahlı örgütlere verileceği endişesi taşınıyor.
GABRIEL’İN MASASINDA YÜZLERCE DOSYA BEKLİYOR
Koalisyon ortakları Hristiyan demokratlar (CDU-CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD), işbaşına geldikleri Aralık ayından bu yana silah ihracatı konusunda birçok defalar medya üzerinden tartışmalara girdiler. Silah sanayisinden sorumlu olan SPD Genel Başkanı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, göreve geldiği günden bu yana birçok kereler geçmiş hükümet döneminde silah satışlarına aşırı serbest bir biçimde verilen onaylardan rahatsız olduğunu dile getirmişti.
Başbakan Angela Merkel başta olmak üzere hükümet partilerinin iş dünyasına yakın üyeleri, silah sanayi ve sektörde aktif olan sendikalar satışlardan yana tavır koyarken, Meclis’teki Sol Parti (Die Linke) ve Yeşiller (Grünen) partileri satışlara karşı çıkıyor. Yeşiller, silah satışlarının sadece çatışmaların ve ya insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı ülkelerle sınırlı olmasını isterken, Die Linke tümüyle yasaklanmasından yana.
Yine bugüne kadar yapılan birçok kamuoyu anketinde, Alman halkının yüzde 70-80’lere varan bir kısmının silah ihracatına karşı çıktığı biliniyor. Ekonomi Bakanı Gabriel ise, toplumdan gelen bu baskı nedeniyle son yıllarda fütursuzca artan silah ihracatlarının sınırlandırılmasından yana.
Dün, Almanya’nın önde gelen silah üreticilerinin şirket ve çalışan temsilcileri ile bir araya gelen Gabriel’in halen masasında AB ve NATO dışındaki ülkeler için öngörülen yüzlerce silah satışı dosyasının bulunduğu bildiriliyor.
‘DIŞİŞLERİ VE GÜVENLİK POLİTİKASI ÇIKARLARINA’ UYGUN İSE SORUN YOK
Sigmar Gabriel, silah sanayisi ve sendika temsilcilerinin de yer aldığı dünkü görüşmede, CDU-CSU ve SPD koalisyon sözleşmesinin 2000 yılında SPD-Yeşiller koalisyonu tarafından belirlenen satış kurallarını temel aldığını söylemişti. Silah satışlarının çatışmaların ve ya insan hakları ihlallerinin yaşandığı bölgelere silah ihracatının daha önce belirlenen kurallara aykırı olduğunu ve bunun ancak ‘Almanya’nın özel dış ve güvenlik siyaseti ile alakalı çıkarları söz konusu’ olduğunda mümkün olduğunu savunmuştu.
İŞ DÜNYASI VE SENDİKALAR SAVAŞLARDAN EKMEK KAZANMA PEŞİNDE
Almanya’da kamuoyu ve muhalefet partilerinin baskısına rağmen üçüncü ülkelere silah satışından vazgeçilememesinin en önemli nedeni ise silah üretiminin istihdam piyasasındaki rolü. Her ne kadar silah üretimi toplamda Alman ekonomisinin yüzde 1’lik bir kısmına tekabül etse de, sektörde direkt ve ya dolaylı olarak 320 bin kişi istihdam ediliyor.
2009 yılında kurulan Alman Federal Güvenlik ve Savunma Endüstrisi Birliği (BDSV) üyesi 40 kadar şirkette 100 bine yakın kişi istihdam edilirken, silah taşımacılığı ve diğer aracı şirketlerde çalışanların sayısı 220 bini aşıyor. Dolayısıyla silah ihracatında yaşanacak bir gerileme, hem direkt olarak silah üreticilerini hem de yan kollarını etkileyecek.
Sigmar Gabriel ile görüşen sendikalardan IG-Metall temsilcisi Ernst-August Kiel dahi, ihracatın düşmesinin sektörde çalışan on binlerce kişinin işini kaybetmesine yol açacağından dem vurdu. Hem sendikalar hem de şirketler, silah sanayisinin geleceğinden endişeli olduklarını dile getirdiler.
AB GENELİ İÇİN GEÇERLİ KRİTERLER KONULURSA NE OLURDU?
Alman silah üreticileri, direkt satışların yanı sıra, Fransa ve İngiltere gibi silah satışlarının daha kolay yapıldığı ülkelerdeki üreticilere yaptıkları satışlar ile de önemli bir gelir elde ediyorlar.
Silah endüstrisine en önemli destek ise yine SPD’nin koalisyon ortağı CDU-CSU içinden geliyor. Birlik partilerinin ekonomi politikaları sözcüsü Joachim Pfeiffer, Sigmar Gabriel’in izlediği politikalar ile Almanya’nın sektördeki ‘partnerleri’ ile sorunlar yaşamasına yol açacağını savunuyor. Pfeiffer, silah satışlarına getirilecek sınırlamaların, Alman silah sanayisinin edindiği teknolojik yetkinliği kaybedeeğinde ısrar ediyor.
CDU içerisinde Gabriel’in politikalarına yüksek sesle karşı çıkan bir diğer isim ise, Meclis Grup Başkanı Volker Kauder. Avrupa Birliği’nin silah sanayisinin ortaklaştırılması gerektiğini savunan Kauder, hafta sonunda yaptığı açıklamalar ile, silah satışlarına ilişkin kriterlerin ‘harmonize’ edilmesinden yana olduğunu duyurdu.
Bu da, Almanya’nın son yıllarda dikkate almadığı, ancak Gabriel’in sık sık dile getirdiği bazı ilkelerin Fransa ve İngiltere’deki gibi daha da gevşetilmesi anlamına geliyor. Aksi halde ise, Almanya’da son yıllarda artan silah ihracatı, Alman halkının istediği kriterlere bağlanırsa önemli oranda düşüşe geçecek.
Zaten silah ihracatının gevşetilmesini isteyen kesimlerin en büyük korkusu da Alman silah üreticilerinin yerine Fransa ve İngiltere gibi ülkelerdeki üreticilerin pazarda daha fazla pay kapması. Bunun önlenmesi için ise, silah satışına ilişkin kriterlerin AB düzeyinde ‘harmonize’ edilmesi, yani ortak kurallara bağlanması talep ediliyor.
Silah sanayisinin çıkarlarının ve geleceğinin ele alınacağı en önemli toplantı ise Eylül ayında yapılacak. Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, sektörün ‘geleceği’ni tartışmak üzere silah üreticileri ile 5 Eylül’de bir araya gelecek.
**
Alman Bakan açıkça söyledi: IŞİD’i Katar finanse ediyor
BERLİN 20.08.2014 09:10:58
Alman bir bakan açık bir şekilde Katar’ı insanlık düşmanı IŞİD örgütünü finanse eden ülke olarak gösterdi.
Kamu televizyonu ZDF’ye konuşan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller, “Böyle bir durumun her zaman bir geçmişi vardır” dedi.
Bakan Müller, “Bu birlikleri kim finanse ediyor?” diye kendisine sorduktan sonra, “Katar olduğunu düşünüyorum” diye ekledi.
Salı günü de Başbakan Angela Merkel’in yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, uluslararası toplumun “Bugün ve geçmişte kimin IŞİD’i silahlandırmak için finansal olanak sağladığı tartışmasından” kaçamayacağını kaydetti. Gabriel, “Bunlar parasız gerçekleşmedi” derken, herhangi bir ülke ismi vermedi.
Almanya’nın önümüzdeki günlerde Güney Kürdistan güçlerine olası silah teslimatı konusunda karar vermesi gerekiyor.