“Askere Gitmeyin Çünkü” demek suç

“Askere Gitmeyin Çünkü” kitabına katkıda bulunan ve aralarında Akın Birdal, Aydın Engin, Cafer Solgun, Tan Oral ve Ferhat Kentel’in de bulunduğu 381 aydın hakkında “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

“Askere Gitmeyin Çünkü” kitabına katkıda bulunan ve aralarında Akın Birdal, Aydın Engin, Cafer Solgun, Tan Oral ve Ferhat Kentel’in de bulunduğu 381 aydın hakkında “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

08.04.2015 12:00
İçlerinde İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel’in de bulunduğu 381 aydın hakkında “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

“Askere Gitmeyin Çünkü…” isimli kitaba yazılar ve çizimler yoluyla katkı sunan Akın Birdal, Aydın Engin, Cafer Solgun, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sadık Yalsızuçanlar, Tan Oral, Ohannes Kılıçdağı, İsmail Beşikçi ve Roni Margulies gibi isimler hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Ceza Kanununun 318. maddesi gereği soruşturma başlattı.

Hakkında soruşturma başlatılan Prof. Dr. Ferhat Kentel, GasteŞehir’e şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben, ‘Askere Gitmeyin Çünkü’ kitabına şu satırları yazmıştım: ‘Askere gitmeyin çünkü askerlik aptallaştırır; emir, dayak, silah, ölmek ve öldürmek normalleşir. Halbuki emirsiz bir hayat ve muhabbet ruhu zenginleştirir; yaşamak ve yaşatmak ise insanı daha insanî yapar.’ Tabii belki de bu satırlara başka satırlar da eklenebilir; mesela şöyle: ‘Ya da çok istiyorsanız gidin, ama kimseyi zorlamayın; herkes aynı tornaya girmek zorunda değil.’ Aslında askerliğin sorgulanamaz olması, ‘gitmeyin’ diyenlere takibatlar açılması tipik bir kutsallaştırma operasyonunun sonuçları… Ulus-devletin güvenlik ve güvensizlik ikilemi içine sıkışmış ideolojisinin ya da bu ikilemi tek rasyonel olarak sunan, çıkar temelli egemen sınıf ilişkilerinin ürettiği bir sözde kutsallık bu… Ulus-devletin “modern dini”, daha önceki geleneksel toplumların, dinlerin kutsallığını devşirip, seküler inançlar ve kutsallıklar da yeniden kurguluyor. Ve tabii, kendinden menkul yoğun kutsallıklarla örülmüş resmi ve egemen bir ideoloji, bu kutsallığa halel gelmesine tahammül edemiyor. Kutsallığını ancak yasaklarla, kanunlarla koruyabiliyor. Sonuç olarak, paradoksal bir biçimde, “kral çıplak” diyenlere karşı getirdiği her baskı, kutsallığının yaldızlarının bir kere daha dökülmesine sebep oluyor.”

“Askere Gitmeyin Çünkü…” cümlesini kendi iradeleriyle tamamlayarak, olgu üzerinden bir araya gelerek yazdıkları ve bazı plastik sanatlar insanlarının çizgileriyle cümlelerini kurdukları kitapta 381 kişi sözleri ile savaşa karşı barış çağrısı yapmıştı. Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) “halkı askerlikten soğutma suçu” başlıklı 318. maddenin kaldırılması için geçtiğimiz ay, Çağlayan Adliyesi karşısında toplanan yaklaşık 30 kişi “askere gitmeyin çünkü;…” diye başlayan cümleleriyle sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirmişti. Bayraksız, pankartsız ve slogansız eylemde katılımcıların yanı sıra askeregitmeyin.com internet sitesinde toplanan ve Mehmet Atak ve Ayşe Lebriz’in okuduğu o güne kadar gönderilen 194 cümle seslendirilmişti.
askere-gitmeyin-kitabi-deklerasyon
http://kitap.radikal.com.tr/makale/haber/aydinlara-askerlikten-sogutma-sorusturmasi-419255

**

Cafer Solgun: Soruşturmanın Açılmasını Manidar Buluyorum

08 Nisan 2015 Çarşamba 17:59
Genelkurmay Başkanlığı tarafından ‘Askere Gitmeyin Çünkü’ kitabına katkıda bulunan isimler arasında yer alan Meydan gazetesi yazarı Cafer Solgun, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların kapatıldığı dönemde soruşturmanın açılmasını manidar bulduğunu söyledi.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından ‘Askere Gitmeyin Çünkü’ kitabına katkıda bulunan isimler arasında yer alan Meydan gazetesi yazarı Cafer Solgun, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların kapatıldığı dönemde soruşturmanın açılmasını manidar bulduğunu söyledi.

“Askere Gitmeyin Çünkü…” isimli kitaba yazılar ve çizimler yoluyla katkı sunan Akın Birdal, Aydın Engin, Cafer Solgun, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sadık Yalsızuçanlar, Tan Oral, Ohannes Kılıçdağı ve İsmail Beşikçi gibi isimler hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Ceza Kanununun 318. maddesi gereği soruşturma başlattı.

Hakkında soruşturma başlatılan Cafer Solgun Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirmelerde bulundu. Ergenekon, Balyoz davalarının kapatıldığı bir dönemde bu soruşturmanın açılmasını manidar bulduğunu belirten Solgun, “Sayın Cumhurbaşkanının geçtiğimiz günlerde Harp Akademilerinde Balyoz ve Ergenekon davalarını kastederek aldatıldık dediği bir anlamda özür dilediği bir dönemde bu soruşturmanın başlatılmış olmasını son derece manidar buluyorum. Muhtemelen soruşturma sonucunda bir dava da açılacaktır ama dava açıldı diye hakkımızda 318. Maddeden bir takım cezalar istenecek diye bu gerçekleri söylemekten vazgeçecek değilim. Nitekim mahkeme açılırsa mahkeme huzurunda da bunları üzerine basa basa söylemeye devam edeceğim.’’ ifadelerini kullandı.

Askerliğin zorunlu olarak yapılaması gereken bir iş olmadığını vurgulayan Solgun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim ordumuzun bilinen darbeci bir sicili var. Maalesef bugüne kadar bu darbeci geçmişinden ve icraatlarından dolayı doğru düzgün demokratik manada hesap vermiş, ben kişi olarak sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanmış darbe dönemlerinde işkence eziyet görmüş ve sıkıyönetim cezaevlerinde yıllarca kalmış biriyim. Ülkemizin yakın tarihi boyunca biz ordu deyince maalesef demek gerekir. Bunları hatırlıyoruz. Şimdi bu geçmişin, sicilin sahibi olan bir orduda askerlik yapmaya ben kimseyi çağırmam. Zaten genel anlamda zorunluk askerlik uygulamasına karşıyım. Askerlik zorunlu olarak yapılması gereken bir iş değildir. Bunun meraklısı gider profesyonel anlamda yapar, maaşını alır. Bunun yanı sıra ordu deyince aklımıza eğitim zayiatı adı altında kaybettiğimiz eşlerimiz geliyor. Kaza kurşunuyla ölen intihar etti denilen insanlarımız geliyor. Bu yönüyle de baktığımız zaman bu orduda askerlik yapmak insanlara güle oynaya buyurun gidin denilecek şey değil. Ben askere gitmeyin çünkü başlığıyla herkesin baktığı yerden bir cümleyle katkı verdiği bu kampanyaya bir cümleyle katıldım. Şimdi bu maalesef kirli, kanlı, darbeci geçmişin sahibi olan ordu insanları askerlikten soğutmuyor da benim ve aynı duygu düşünceleri paylaştığımız 381 insanın cümleleri mi halkı askerlikten soğutuyor?”

http://www.haberler.com/cafer-solgun-sorusturmanin-acilmasini-manidar-7171054-haberi/

**

“Askere Gitmeyin” Dedik, Çünkü…

bianet yazarlarından Mustafa Sütlaş ve Şeyhmus Diken, “Askere Gitmeyin Çünkü…” kitabına katkı sağladıkları için haklarında “Halkı askerlikten soğutma” çerçevesinde soruşturma başlatılmasını yorumladı.

Ekin Karaca İstanbul – BİA Haber Merkezi 09 Nisan 2015, Perşembe 00:01
“Askere Gitmeyin Çünkü…” isimli kitaba katkı sunan 381 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.

Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Halkı askerlikten soğutmak” suçlamasının yer aldığı Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesi gereği soruşturma başlattı.

Haklarında soruşturma başlatılan isimler arasında kamuoyunun yakından bildiği kişiler de yer alıyor.

Soruşturma açılan kişiler arasında bianet’e yazılarıyla katkı sağlayan Mustafa Sütlaş ve Şeyhmus Diken de bulunuyor.

381 kişilik liste için tıklayın

Haklarında açılan soruşturmayı bianet’e değerlendiren Sütlaş ve Diken şunları söyledi:

Sütlaş: Ölüme ve öldürmeye karşı çıkmak hekimin görevidir

Bir yazar olarak o zaman şu cümleyi yazıp yollamıştım:
“Askerlik savaşın ve öldürmenin eğitimi; savaşlar ise en büyük hastalıkların ve her yaşta ölümün, dolayısıyla sağlıksızlığın kaynağı ve çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu; sağlığı ve sağlıklılığı sağlamak ve korumak için savaşlara karşı çıkmak, dolayısıyla askere gitmemek gerektiği için askere gitmeyin ve öldürmeyi öğrenmeyin, unutmayın: siz asker olmazsanız savaşlar olmaz!”

Söz konusu kitapta ve sitede yalnız tek bir cümle etmemiz istendiği için, bianet’teki haberde de yer alan “siz asker olmazsanız savaşlar olmaz!” bölümüne yer verilmişti.

Bilindiği gibi ben bir hekimim. Hekimler ölüme karşı yaşamdan yanadır. Ölüme ve öldürmeye karşı çıkmak da hekimin görevleri arasındadır.

Savaşlar askerlerle yapılır ve askerlik savaşmanın dolayısıyla öldürmenin eğitiminin verildiği yer ve zamandır. Savaşa ve öldürmeye karşı çıkan birisinin askerliğe de karşı çıkmaması söz konusu olamaz özü itibariyle.

Öte yandan hekimlerin bir görevi de sorunlar çıkmadan önce onları engellemektir. Ben de bu sözlerimle bir saptama ve öneride bulunuyorum. Bu bir düşünce ve ifade etme hakkının bir gereğidir. Bunları her fırsatta söylüyor, yazıyor ve her yerde ifade ediyorum. Bugün de aynı şeyleri düşünüyor ve savunuyorum. Bu benim en temel hakkımdır.

Söz konusu yasa da ona dayanılarak açılan dava bence militarizmin demokrasiye, düşünce ve vicdan özgürlüğüne yönelik doğrudan bir müdahalesidir. Bağımsız yargının bu dava sürecinde Türkiye’nin de altına imza koyarak kabul ettiği evrensel insan haklarının gereklerine uygun bir şekilde doğru kararı vereceğini umuyor ve diliyorum.

Diken: Birbirinizi öldürün, vatan sağolsun mu demeliydik?

İki yıl önce sormuşlar, demişim ki; “Askere gitmeyin, çünkü bir gün elinize tutuşturulan soğuk demirin namlusundan çıkması muhtemel kurşun, sizin ananız gibi bir ananın doğurduğu yaşıtınızın, kara toprağın altına gömülmesine sebep olur.”

Soruşturma açmışlar. Ne diyelim. Valla biz aynı veya farklı coğrafyalarda evlatlarını doğurup yaşı kemale erdikten sonra “vatan görevi” deyip askere alınan halk çocuklarının devlet mühürlü bir torba-tabut içinde anaların gözyaşlarıyla sulanan kara toprağın altına defnedilmesine karşı çıkanların soyundan geliyoruz.

Bunları söylemek “suç ise” işledik. Ne yapaydık yani! Birbirinizi öldürün, iyi ediyorsunuz, vatan sağolsun mu demeliydik.

Kentel: Askerlik aptallaştırır

Hakkında soruşturma başlatılanlardan Şehir Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel de soruşturma açılmasıyla ilgili GasteŞehir’e konuştu.

Kentel şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ben, ‘Askere Gitmeyin Çünkü’ kitabına şu satırları yazmıştım: ‘Askere gitmeyin çünkü askerlik aptallaştırır; emir, dayak, silah, ölmek ve öldürmek normalleşir. Halbuki emirsiz bir hayat ve muhabbet ruhu zenginleştirir; yaşamak ve yaşatmak ise insanı daha insanî yapar.’

“Tabii belki de bu satırlara başka satırlar da eklenebilir; mesela şöyle: ‘Ya da çok istiyorsanız gidin, ama kimseyi zorlamayın; herkes aynı tornaya girmek zorunda değil.’

“Aslında askerliğin sorgulanamaz olması, ‘gitmeyin’ diyenlere takibatlar açılması tipik bir kutsallaştırma operasyonunun sonuçları… Ulus-devletin güvenlik ve güvensizlik ikilemi içine sıkışmış ideolojisinin ya da bu ikilemi tek rasyonel olarak sunan, çıkar temelli egemen sınıf ilişkilerinin ürettiği bir sözde kutsallık bu…

“Ulus-devletin “modern dini”, daha önceki geleneksel toplumların, dinlerin kutsallığını devşirip, seküler inançlar ve kutsallıklar da yeniden kurguluyor. Ve tabii, kendinden menkul yoğun kutsallıklarla örülmüş resmi ve egemen bir ideoloji, bu kutsallığa halel gelmesine tahammül edemiyor. Kutsallığını ancak yasaklarla, kanunlarla koruyabiliyor.

“Sonuç olarak, paradoksal bir biçimde, ‘kral çıplak’ diyenlere karşı getirdiği her baskı, kutsallığının yaldızlarının bir kere daha dökülmesine sebep oluyor.” (EKN)

* “Askere Gitmeyin” Kitabını online okumak ya da pdf formatında indirmek için tıklayın.

http://www.bianet.org/bianet/vicdani-ret/163667-askere-gitmeyin-dedik-cunku?bia_source=rss

*****

AÇIKLAMA:

askeregitmeyin.com web sitesiyle ilgili, hakkında TCK 318/Halkı askerlikten soğutma suçlamasıyla soruşturma açılan ve savcıya ifade verip savunmasını yapan Av. Mehmet Ali Başaran yukarıdaki haberlerle ilgili olarak sitemize aşağıdaki açıklamayı gönderdi:

aydınlara hele de 381 kişiye soruşturma açıldığı haberi gerçeği yansıtmıyor.

soruşturma açıldığına dair bir resmi belge, çağrı, tebligat yok.
Ferhat Kentel de doğruladı, kendisine bu anlamda bir tebligat ulaşmadığını.

dolayısıyla gazetecilik anlamında ciddi bir özensizlik ve hata söz konusu.

böyle haber mi olur?

hani, kim ne zaman nerde, kim tarafından ifadeye çağrılmış?

kitabımıza ve eylemimize destek olunması anlamında önemli ama dayanaksız (yalan/yanlış) bir haber.
bence gerçek adına düzeltilmeli.

Mehmet Ali Başaran
10.04.2015

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org