Kadınların vicdani ret eylemleri yalnızca savaşa karşı değil; erkek egemenliğine, erkek egemenliğinden beslenen ve onu büyüten şiddet kültürüne, militarizme karşı direnmenin ve özgürleşmenin bir biçimi oluyor.
Uluslararası kampanya ‘Riseup4Rojava – smash Turkish fascism’ kapsamında birçok ülkede silah şirketlerine, finans kurumlarına ve AKP-MHP iktidarının Kürtlere karşı işgal planlarına karşı birçok yaratıcı eylem yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birilerinin elinde nükleer başlıklı füze var… Ama benim elimde nükleer başlıklı füze olmasın! Ben bunu kabul etmiyorum” dedi.
Chantal Portillo’nun “Şiddete Hayır-Gandhi” kitabı, şiddetsiz direniş fikrinin hâlâ ne kadar güncel olduğunu görmemiz açısından önemli bir kitap. Her türlü savaşa ve şiddete karşı durmak için iyi bir başlangıç olabilir.
Rusya ve ABD’de sıkışan Türkiye’nin, garantörlüğündeki silahlı gruplar tarafından protesto edilmesinin Suriye’deki çıkmazının göstergesi olduğunu belirten Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit, “Reyhanlı başta olmak üzere Türkiye’nin her yanı hedef” uyarısında bulundu.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “cezasızlık KHK’lerin içine kondu, dolayısıyla sonrasında da yasal hale getirildi” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler, iç savaşın hüküm sürdüğü ülkede Yemen hükümeti, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran destekli Husilerin uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini ve tarafların muhtemelen savaş suçu işlediğini duyurdu.
Aynı zamanda bir inşa süreci olan barış süreçlerinde, kadın kurtuluş ideolojisi, eril sistem tarafından kurumsallaştırılması amaçlanan milliyetçi, militarist ve cinsiyetçi politikalara karşı bir panzehir olarak etkili olabilir.
Sistemin savaşa gereksinimi var ve uygun aracı üreten sanayi var. Eğer gerçekten savaşa karşı çıkılıyorsa, barış isteniyorsa, savaşı üreten çarkı kırmak gerek. “Nasıl?” sorusu ortada!
Suriye krizi, geleneksel Kemalist dış politikanın iki temel ilkesinin iptal edildiği bir süreç oldu. Baskın Oran’ın özetlediği şekliyle: Statükoculuk ve Batıcılık.
