2011, 27 Mayıs Ayşe Günaysu – Amargi’de düzenlenen panele mektup gönderdi.
VİCDANİ REDDİMİ AÇIKLIYORUM
Vicdani reddimi açıklıyorum. Yalnızca düzenli orduyu değil, militarizmin bütün tezahürlerini reddetiğimi açıklıyorum.
Militarizmin maddi temeli “vatan”dır. Ben vatansever değilim. Ben vatan kavramını reddediyorum. Uğruna ölünecek ve öldürecek bir coğrafya parçasını sahiplenmeyi reddediyorum.
Ama kimse karıştırmaya kalkmasın. Ben zorla kökünden sökülenlerin hasretini çektiği köyünden, kentinden, yağmalanan, el konulan ana-baba ocağından bahsetmiyorum. Ona vatan denmiyor. Memleket deniyor. Sevdiklerinin, dedelerinin, ninelerinin anısını barındıran, üstünde sıcak bir somun ekmeğin dumanı tüten bir diyardır, memlekettir. Oysa vatan, kendinden başkasının, çizilmiş sınırlar içinde kalan herkesin ana-baba ocağını, ekmeğini, suyunu sahiplenmektir. Gayrımeşru bir mülkiyettir. Başkalarının evine göz dikmektir.
Yıllar önce dediğim gibi:
Vatansızlık, vazgeçmektir. Mülkiyet haklarından, sahiplenmekten vazgeçmektir. Vatansız bu yüzden dağa taşa ‘önce vatan’ diye yazmak yerine, ‘önce insan’ diyebilmektir. Vatansızlık kimsenin ev sahibi, kimsenin misafir olmama, dolayısıyla kimsenin kimseyi kovmaya hakkı olmama durumudur. Düşmansızlıktır, kahramansızlıktır, hainsizliktir. Vatansızlık aynı zamanda efendisizliktir. Toprağın insana değil, insanın toprağa, havaya, suya, gökyüzüne ait olmasıdır. Vatansızlık, iktidarsızlık demektir aynı zamanda. Güçlü olanın haklı sayıldığını, güçlü olanın saygı ve sevgi gördüğünü, güçlüye tapıldığını, menzile ancak güçle ulaşılan bir dünyada yaşandığını bile bile, güçten, güce sahip olmaktan, ya da zaten sahip olduğu gücü kullanmaktan vazgeçmek demektir. Vatansızlık bütün silahları indirmek demektir.”
Vatanseverliği her türlü ahlakın üzerinde tutan, uğruna “varlığımızı armağan” ettiğimiz Türklüğü reddettiğimi, vatan uğruna yapılan her şeyi reddettiğimi, yani vatansızlığımı, yani vicdani reddimi ilan ediyorum.