Rusya: Batı’nın İdlib’de terörle mücadele operasyonuna engel olmamasını umuyoruz
Moskova’da Suudi mevkidaşı Adil el Cubeyr’le düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Lavorv, “Batılı ortaklarımızın (muhaliflerin) provokasyonlarına boyun eğmemelerini ve terörle mücadele operasyonuna engel olmamalarını umuyorum” dedi.
İdlib’deki hükümet karşıtı örgütleri ‘ortadan kaldırılması gereken ‘çıbanlara’ benzetti.
Lavrov, ‘terörist’ dediği örgütlerin sivilleri kalkan olarak kullandığını söyledi.
Rus bakan, İdlib’de Suriyeli muhalifler ile ‘terörist’ olarak tanımladığı kişiler arasındaki ayrımla ilgili Türkiye ve Rusya arasında siyasi uzlaşı olduğunu da ifade etti.
‘800 bin kişi göçe zorlanır’
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ise, olası bir operasyonda 800 bin kişinin göçe zorlanacağı uyarısında bulundu.
Şam’da Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan OCHA temsilcisi, olası bir harekatın insani krizi de tırmandıracağını söyledi.
Linda Tom, “Bölgede çatışmaların tırmanması durumunda, acil insani yardım ihtiyacında olan 800 bine yakın kişi göçe zorlanabilir. Bu çok yüksek bir rakam ve daha artabilir” dedi.
OCHA Başkanı John Ging da Güvenlik Konseyi’ne Suriye’nin İdlib vilayetinde tırmanan gerilimin ‘daha önce görülmemiş bir insani acil durum’ yaratabileceği uyarısında bulunmuştu.
İdlib’e operasyon ihtimaline ilişkin diplomatik temaslar da devam ediyor.
Rus RIA haber ajansının aktardığına göre, Rusya Dışişleri Bakanı Mikhail Bogdanov, İdlib ve Afrin bögeleriyle ilgili İran, Türkiye, Suriye hükümeti ve Suriye muhalefetiyle İdlib’teki durumu görüştü.
Rusya’nın müttefiki Beşar Esad’ın İdlib’in kuzeyine operasyon düzenleyebileceği ihtimali de diplomatik çevrelerde kuvvetleniyor.
Muhaliflerin kontrolündeki İdlib’te yaklaşık üç milyon kişi yaşıyor ancak yüzbinlerce kişi savaşla beraber bölgeyi de terk etmek zorunda kaldı.
İdlib’den çevre bölgelere göç edenlerin çoğu BM ve diğer yardım kuruluşlarının Türkiye üzerinden yaptıkları yardımlarla gıda ve ilaç ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
OCHA sözcüsü, çatışmaların tırmanmasıyla bu yardımların da kesilebileceği kaygısı olduğunu söyledi.
Tom, “İdlib çevresinde çok büyük bir insanlık felaketi yaşanabilir” dedi.
Suriye ordusu son aylardaki operasyonlarında Şam çevresi ve güney şehirleri dahil ülkenin üçte ikisini muhaliflerden geri aldı.
Suriye’deki savaş nedeniyle yerinden edilenlerin toplam sayısının altı milyon olduğu düşünülüyor.
Yardım kuruluşları zorlanıyor
OCHA Başkanı Ging, insani yardım kuruluşlarının da faaliyetlerini yürütmelerinin giderek zorlaştığını ifade etti.
Ging, İdlib’te ve Suriye’nin kuzeybatısındaki üç vilayette düzenlenen hava bombardımanlarında çok sayıda can kaybı yaşandığını, bölgenin zarar görüp yerle bir olduğunu ve yerinden edilenleri ağırlayan topluluklar ve insani yardım çalışanları üzerindeki baskının arttığını söyledi.
BM yetkilisi, “İnsani yardım kuruluşları, çalışmalarını sürdürebilmek ve durumun kötüleşme ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için, sınır ötesi destek ve mali bağışçılarımızın fedakârlıkları sayesinde, kendilerine sağlanan kaynaklarla ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.
BM Güvenlik Konseyi’nin aylık Suriye toplantısında konuşan Ging, BM ile ortak çalışan insani yardım kuruluşlarının Suriye’nin kuzeybatısında, Türkiye sınırındaki bölgelerde olası krize karşı insani yardım planlarının sonuna geldiklerini belirtip mevcut faaliyetlerine de devam ettiklerini söyledi.
Türkiye üzerinden gıda yardımı
Bu kuruluşlar, çok sayıda sivilin hayati ihtiyaçlarının karşılanması için çalışıyor. Temmuz ayında 680 bin kişiye Türkiye üzerinden gıda yardımında bulunuldu.
Ging, BM Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock’un Şam’da hükümet yetkilileriyle bir araya gelip Suriye geneline yardım dağıtımının nasıl sağlanacağı konusunda temaslarda bulunduğu bilgisini de verdi.
Ging, İdlib’de krizin tırmanmasını önlemek ve acil ihtiyaçların karşılanması için Güvenlik Konseyi’nin katılımının kritik öneme sahip olduğu kaydetti.
Ging Güvenlik Konseyi’ne, hayatını kaybeden eski BM Genel Sekreteri ve BM-Arap Birliği’nin eski Suriye temsilcisi Kofi Annan’a atıfta bulunarak seslendi:
“Bu (krizin) önlenmesi için Güvenlik Konseyi üyelerinin ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Kofi Annan’ın dediği gibi ‘Kendi sorunlarımızla başa çıkmak için araçlarımız ve kapasitemiz var, yeter ki siyasi irade olsun.”
Kaynak: BBC