Mayın kullanımı birçok ülkede yasaklandı; ama hala toprağa gömülü halde temizlenmeyi bekleyen milyonlarca mayın var. Bunları arama ve temizleme yöntemleri giderek gelişiyor.
Paul Heslop, 18 ülkede mayın temizliği işini yürüten Birleşmiş Milletler Mayın Temizleme Programı şefi. Bu işi çok sayıda tekrar içeren yavaş bir arkeoloji çalışmasına benzetiyor. Metal dedektörleriyle mayınların yerini tespit edip dikkatli bir şekilde kazıp çıkarıyorlar. “İyi bir mayın temizleyicisi haftada bir mayın bulup temizler” diyor.
60 ülkede toplam 110 milyon mayının toprağa gömülü olduğu tahmin ediliyor. Bunların bir kısmı İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma ve yerleri bilinmiyor.
En fazla mayın olan ülke Afganistan. Onun yanında Kamboçya, Laos, Bosna ve Angola’da da eskiden kalma çok sayıda mayın var. Myanmar, Libya ve Suriye’de ise hala kullanılıyor.
Mayın yüzünden ölen ve sakat kalan insanların sayısı bu çatışma bölgeleri nedeniyle artmaya devam ediyor. 2015’te bu sayı 6500’e ulaştı. Bunların çoğu sivil, üçte biri ise çocuktu.
Mayın temizleme büyük çaba ve zaman gerektiren bir iş.
Bu zorluklara rağmen bir ülkeyi mayınlardan temizlemek mümkün. 22 yıl süren temizleme çalışmalarının ardından Mozambik 2015’te mayından tümüyle arındırıldı. Toplam 200 bin mayın temizlendi.
Bir bölgede çatışmalar sona erdiğinde BM ve Halo Vakfı yöredeki insanları mayın temizleme konusunda eğitiyor.
Bir çatışma bölgesine az sayıda mayın döşenmiş olsa bile caydırıcılığı yüksek olduğu için verimli bir tarla bakımsız bir otlağa dönüşüyor.
Mayınlar sürekli geliştirildiği için temizleme teknikleri de değişiyor. Mayın tarlalarının geçmişi Çin’de 3. yüzyıla kadar uzanıyor. 1277’de Moğolların istilasına karşı yaygın bir şekilde kullanmışlardı.
Avrupa’ya ilk mayını ise 300 yıl sonra İspanyol bir asker getiriyor. İlk modern mayın ise 1862’de Amerikan İç Savaşı sırasında üretildi. Daha sonra Alman ordusu Birinci Dünya Savaşı öncesinde bu tasarımı yeniledi ve böylece savaş düzeni değişmiş oldu. Diğer orduların bunu kopyalaması uzun sürmedi.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar S-mayınını geliştirdi. Patladığında bir metre havaya fırlayarak her tarafa şarapnel parçaları yayıyordu. ABD’de geliştirilen Claymore mayını ise uzaktan kumanda ile bir yönde patlatılıp tabanca gibi şarapnel püskürtüyordu.
Birinci Dünya Savaşı’nda Batı Cephesi’nde ilk tanklar belirdikten sonra anti-tank mayın üretme çalışmaları da başladı. Almanya, 1929’da UFO benzeri Tellermine 29 mayınlarını tasarladı.
1918’de Fransız tankları önüne iliştirilen sabana benzer aletler ile 1944’te Müttefik Kuvvetlerin Normandiya Çıkarması sırasında kullandığı hareketli metal zincirler mayın temizleme çalışmaları için kullanılan ilk aletler arasında yer alıyor. Bu sistemin benzeri Aardvark adıyla bugün de kullanılıyor.
Mayın arama çalışmasında kullanılan ilk detektörü Almanya’nın 1939’da Polonya’yı işgalinden önce Polonyalı bir subay tasarlamış ve ülke dışına çıkarmıştı. İlk kez Libya’da kullanılan bu alet günümüze dek mayın aramadaki önemli yerini korudu.
Altın bulmak için kullanılan dedektörler gibi bunlar da elektrik yoluyla manyetik alan yaratıyor. Bu sırada çıkan sesin şiddeti hedefe ne kadar yakın olduğunuza göre değişiyor. Fakat sadece toprağa gömülü nesnenin metal içerdiğini gösteriyor, ne olduğunu bilmiyor; bu nedenle yanlış alarm verdiği de çok oluyor.
Son yıllarda mayınların yasaklanması için kampanyalar yürütüldü. 1997’de imzalanan bir anlaşma ile taraf olan 162 ülkede mayınların üretimi ve kullanımı yasaklandı. ABD, Rusya, Çin gibi anlaşmayı imzalamayan büyük silah üreticisi ülkelerde hala büyük mayın stokları varken, Hindistan, Myanmar, Pakistan ve Güney Kore’de yaygın bir şekilde üretiliyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca mayın döşendi.
Ayrıca IŞİD gibi silahlı örgütlerin mayınların yanı sıra kullandığı el yapımı bombalar da sivillere büyük zarar vermeye devam ediyor. Üstelik bunların bir standardı olmadığından bulunmaları ve imha edilmeleri daha zor.
Manchester Üniversitesi’nden Profesör Anthony Peyton, yeni teknoloji kullandığı mayın ve patlayıcıları araştırma ve imha merkezi projesini yakında denemeye başlayacak.
Böylece klasik detektörle yer tarayan radar, sanal gerçeklik gözlükleri, kask kamerası ve insansız hava araçları (drone) gibi son teknoloji ürünleri de eklenmiş olacak.
Bazı ülkelerde ise mayın aramada köpekler de kullanılıyor.
Bütün gelişen teknolojiye rağmen, insan eliyle temizlemenin toprağı yüzde yüz mayından arındırmanın en iyi yolu olduğu söyleniyor.
Araştırmacılar drone üzerine termal kameralar yerleştirerek mayın arama konusuna da öncelik veriyor.
Fakat Heslop mayın temizlemede daha ucuz yeniliklerin daha etkili olduğuna inanıyor. Uydu taraması bunlardan biri olabilir. Böylece dünyanın en fazla mayın döşenmiş ülkesi Afganistan’ın mayın tarlaları tespit edilip 2023’e kadar tümüyle temizlenmiş hale gelebilir.
Kaynak: BBC