Ben Hüseyin Ataş. Ülkenin bana dayattığı ve zorla insan öldürme, emir alma gibi insanlık dışı vahşeti reddediyorum.
Her saniye militarist düşüncenin yol açtığı yıkımları seyrettiğimiz veya doğrudan bu yıkımların ortasında bulunduğumuz günümüz dünyasında, en temelde militarist düşünceyi reddediyorum. İktidar olanların ya da olmaya çalışanların yönergeleriyle şekillenmek istemiyorum. Böyle bir varoluşun ne mantığımda ne de vicdanımda kabul görmesi mümkün değil. Benim gözümde ‘zorunlu görev’ adı altında oluşturulan tahakküm ortamları ‘bütünüyle’ topluma hiçbir faydası olmayan ve insan haklarını görmezden gelen, kanla dönen bir çarktır.
Kabul edilemez bu durum karşısında itaatsizliğin en önemli çözüm olduğunu varsayıyor ve ne orduya ne de devlete itaat etmeyeceğimi beyan ediyorum.
Silahsız ve sınırsız bir dünya için öldürerek değil yaşatarak var olmayı istiyorum. Döktüğü kan, uyguladığı asimilasyon ve dayattığı inancın beslediği cehaletle var olan bir devletin, birkaç yılda bir belli şartlar ve ücretler karşılığında satılığa çıkartmakta sakınca görmediği ve “Vatan Borcu” adı altında henüz doğmadan beni borçlandırıp şart koştuğu askerlik görevini tanımıyorum.
