Askersiz Lefkoşa Mümkün!
YKP’nin yaptığı çağrı çerçevesinde Askersiz Lefkoşa, askersiz Kıbrıs taleplerimizi bir kez daha sokakta ortaya koymak için Ledra Palace trafik ışıklarında buluşulup Yiğitler Burcu’ndaki ateş-kes hattına yüründü.
Baf Kapısı yakınında toplanan eylemciler bir süre karşılıklı olarak anti-militarist ve Kıbrıs’ta barışı talep eden sloganlar attı.
Hedef olarak kuzeyden gelenlerin Yiğitler Burcu içinde ve güneyden gelenlerin Baf Kapısı önünde buluşması ve geçen yıllarda olduğu gibi birbirini görerek karşılıklı eylem gerçekleştirme amacı polisin bu sene de anlamsızca parkın girişini kapatması nedeni ile mümkün olmadı.
Parkın yanındaki askeri birliğin kapısının olduğu yere gelerek burada basın açıklaması yaptılar. Burada açıklama yapan YKP Yürütme Kurulu üyesi Murat Kanatlı polisin anlamsızca gerginliği yükselttiğini ama kendilerinin şiddetsiz, sivil, anti-militarist eylem yapmakta kararlı olduklarını vurguladı. Kanatlı, 8. Yılında eylemin geleneksel olarak ateşkes hattı, duvarın önünde olması geleneği olduğunu, polisin bunu engellemeye yönelik anlamsız çabasına rağmen bir kez daha Kıbrıs’ı ayıran bir ayrım hattının önünde olduklarını, duvarın diğer yanında da aktivistler olduğunu, bu mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduklarını vurguladı. Daha sonra açıklama metnini okudu.
Eylemde bir de balondan bir tank askeri üniforması giymiş palyaçolar tarafından taşındı, basın açıklaması sonrası orda bulunan çocuklar tarafında askersizleştirmenin sembolü olarak balon patlatıldı…
Basın açıklamasından sonra eylemin başladığı yere dönen eylemcilerden bir kısmı buradan dağıldılar. Sembolik olarak bir kısmı ise Ledra (Lokmacı) geçiş noktasından geçerek ara bölgede diğer eylemcilerle buluşmak için yürüdü. Ara bölgeye geçişle ilgili Kıbrıslı Rum polisinin izin vermemesi nedeni ile Kıbrıslı Türk eylemciler de güneye geçti, burada “askersiz Kıbrıs, askersiz Lefkoşa” sloganları her dilde atıldı… Ortak sloganların atılması sonrası kısaca Türkçe ve Rumca eyleme katılanlara teşekkür edildi, yıl içerisinde eylemlerin süreceği mesajı verildi. Açıklamalarda gelecek yıl Kıbrıs’ın askersizleşme süreci başlaması ve eylem yapılma zorunda olunmaması dilekleri sonrası sonlandırıldı…
Okunan açıklama şöyle:
“Şubat 2006’da “çözüme giden süreçte: askersiz Lefkoşa” başlığı ile ilk kez yapılan çağrıdan bugüne, 9. kez yeniden sokaktayız, ateşkes hattına yürüyüşlerimiz sürüyor!
2006’dan bugüne 9 kez her Şubat ayı içinde sokakta olmanın yanında onlarca başka sokaklarda, eylemlerde, toplantılarda bu talep dile getirildi, talebe destek vermesi için farklı kesimlere çağrılar yapıldı. Çağrılarımız ve mücadelemiz sürecek…
Bugün bizimle, farklı kesimler birlikte… Ayrıca bizden bağımsız ama koordineli, Lefkoşa’nın güneyinde benzer bir etkinlik düzenleniyor ve karşılıklı, bizi ayıran yıkılası duvara, ateşkes hattına karşı son 4 yılda olduğu gibi yine yürüyoruz… Dileğimiz, umudumuz, bizi ayıran yıkılası duvarlara, tel örgülere karşı daha yığınsal mücadelelerin gelişmesidir, bu yönde de çabalarımız devam edecek…
Çabalarımız ve mücadelemiz önerdiğimiz kısa vadedeki bölgesel askersizleştirmeler yanında adanın tümden askersizleştirilmesi için de sürdü, sürdürmeye da devam edecek…
Lefkoşa’da ilk dikenli teller 1955’lerde çekilmeye başlanmıştı…
50 yıl önce Lefkoşa, Ocak 1964’te elinde kırmızı ve mavi dışında yalnız yeşil kalem olan bir kişinin çizdiği “yeşil hat” ile resmen bölündü…
40 yıl önce ise Kıbrıs işgal hattı ile ikiye bölündü, her yanımızı militarist unsurlar ve elbette “dikkat askeri bölge” tabelaları ile donattılar…
Onca yıllık dikenli telleriyle ve kurşun delikleriyle kevgire dönen varilleri ile Lefkoşa hala bölünmüştür…
Şimdi zamanıdır ki Lefkoşa’yı dikenli tellerden, ayrım duvarlarından, ayrım hatlarından kurtaralım!
Bir kez daha altını çiziyoruz, görüşme sürecinin başladığı bugünlerde herkesin Güven Artırıcı Önlemlerden bahsettiği bir zamanda “Askersiz Lefkoşa” çözüm sürecine çok ciddi katkı yapabilir…
Askersiz Lefkoşa talebi nedir?
Peki, bugün niçin yürüyoruz? Askeriz Lefkoşa ile ilgili talebimiz ne?
8 yıl önce yola çıkarken demiştik ki;
“Lefkoşa’nın askersizleştirilmesi, tüm adanın askersizleştirilmesine giden yolda ilk ve önemli bir adım olacaktır. Lefkoşa’nın askersizleştirilmesi önce şehrin sonra adanın birleştirilmesine giden süreci başlatacaktır. Lefkoşa’nın askersizleştirilmesi ara bölgede kalan yüzlerce evin, işyerinin yeninden yaşam bulmasının fırsatını yaratacaktır. Bu bölge ortak çalışma alanlarına dönüştürülerek, Kıbrıs’ı ayıran hat, Kıbrıs’ı birleştiren mekânlara dönüştürülebilir.
Askersizleştirme bir zamanların önemli caddelerinin yeniden insanlaştırılmasına olanak sağlayacak, yeniden Baf Caddesi, Ermu Caddesi, Ledra ve Girne Caddesi ile buluşabilecek, kültürel değeri olan binalar yıkılmadan bir kez daha yaşam bulabilecek…
Lefkoşa’nın askersizleştirilmesi çözüme giden süreçte yeni bir itme kuvveti yaratacak, toplumlararası güven ortamının oluşmasına ciddi yararı olacaktır. ‘İmkânsızlıkların’, mümkünlere dönüştürülebileceği ilk somut adım olacaktır Lefkoşa’nın askersizleştirilmesi…”
Bu düşüncelerle bu mücadeleyi ısrarla ve inatla 8 yıldır sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz…
Mücadelemiz sürüyor
Duvarlar önündeki ilk eylemimizde, 2004 yılında Ledra Caddesinde duvarın önünde yaptığımız eylemde, duvarı göstererek insanlık ayıbı olan bu ve benzeri tüm duvarları yıkmaya kararlıyız demiştik. Oradaki duvar gitti, ama birileri hala diğerlerini ayakta tutmak için direniyor, duvarlara, dikenli tellere umut bağlayıp, Kıbrıs’ı sonsuza kadar bölebileceklerini düşünüyorlar, var güçleri ile çabalıyorlar, bir kez daha “boşuna çırpınıyorsunuz, engelleyemeyeceksiniz” diyoruz… “Yolu yok, YIKACAĞIZ!” diyoruz!
Bir kez daha bu ayrım hattı üzerindeyiz ve Baf Kapısı hemen arkamızda…
Eskilerde Viktorya Sokağı diye bilinen sokağın yeniden Baf Kapısına bağlanabilmesi için geçiş noktası açılmasını talep ediyoruz.
74 öncesi açık olan Lefkoşa’nın Çağlayan bölgesindeki Mağusa Kapısı bölgesindeki geçiş noktasının yeniden açılmasını hemen şimdi yeniden talep ediyoruz.
Ve bir kez daha vurguluyoruz ve yeniden “bu ve tüm duvarları, dikenli tellerden barikatları yıkmaya kararlıyız, boşuna çırpınmayın, engelleyemeyeceksiniz” diyoruz…
Lefkoşa’ya ve Kıbrıslılara haki rengi üniformalılar yakışmıyor, önce Lefkoşa’yı ve sonra tüm Kıbrıs’ı tüm, kökeni nerden olursa olsun tüm haki üniformalılardan kurtulmak için bir kez daha herkese daha fazla mücadele çağrısı yapıyoruz.
Daha önce defalarca dediğimiz gibi; sözümüz var gelecek kuşaklara, kararlıyız bizi ayıran bu ve tüm duvarları yıkacağız, onlara sınırsız, silahsız, askersiz, garantörsüz bir Kıbrıs bırakacağız…”