Kimyasal silahların imhası yıllar alacak
Kimyasal silahlar dünya genelinde 2,3 milyondan fazla insanın ölümüne sebep oldu…
Libya’nın kimyasal silahlarını imha ettiğini duyurmasının ardından gözler bir kez daha kimyasal silah sahibi ülkelere ve yıllardır bitmek bilmeyen imha süreçlerine çevrildi.
İlk defa 1. Dünya Savaşı sırasında kullanılmaya başlanan kimyasal silahlar, 1,3 milyonu bu savaşta olmak üzere 2,3 milyondan fazla insanın ölümüne, milyonlarcasının da sakat kalmasına sebep oldu. Kimyasal silahların yasaklanması ilk defa 1925 Cenevre Protokolü ile gündeme gelirken, asıl önemli adım 1993’te Paris’te Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin (KSS) imzalanmasıyla atıldı.
Anlaşmanın 1997’de yürürlüğe girmesi sonrasında da BM bünyesinde faaliyet gösterecek olan KSYÖ kuruldu ve o günden bu yana 71 bin tondan fazla kimyasal silah imha edildi. Bu miktarın dünya genelindeki kimyasal silah stokunun yüzde 81’ine denk geldiği belirtiliyor.
Yürütülen kampanyalar sonucunda birkaç tanesi dışında kimyasal silah bulunduran ülke kalmadı. Bu ülkelerin çoğunda da imha işlemi devam ediyor. Mevcut verilere göre, en fazla kimyasal silah stokuna sahip ülkelerin başında ABD ve Rusya geliyor.
ABD, 28 milyar dolar harcayarak elinde bulunan 31 bin 500 ton kimyasal silahın yüzde 90’ını imha etti. Geriye kalanlar 2023’e imha edilmiş olacak. 41 bin tonla kimyasal silah stokunda zirveyi tutan Rusya, şu ana kadar silahların yüzde 71’ini imha etti. Ülkenin 2018’de tüm kimyasal silahlardan arındırılacağı belirtiliyor.
Suriye, Ekim 2013’te bildirdiği 1000 tonun üzerinde kimyasal silahın aralık sonu itibariyle en tehlikeli 500 tonunun ülkeden çıkmasını taahhüt etti ancak şu ana kadar sadece 30 tonu ülke dışına çıkarıldı.
Libya, hardal ve sarin gibi birinci derece kimyasal silahların imhasını başarıyla tamamladı, 2016’ya kadar endüstri kimyasallarını da imha edecek.
Japonya, savaş döneminde Çin toprakları içinde bıraktığı kimyasal silahları imha etmekle meşgul. Kazı çalışmaları devam ederken sürecin 2022’de tamamlanması bekleniyor.
İsrail kimyasal silah sahibi olduğu iddialarını yalanlıyor, Kuzey Kore ise sessizliği tercih ediyor. (Star)