Bugüne kadar pek çok haber söylemi üzerinde durduk. Yaygın olarak medyada sıklıkla karşılaşabileceğimiz bir diğer haber söylemi de “maganda kurşunu“…
Militarizmin görünmez hale getirilmesi açısından son derece önemli bir söylem…
24 Ağustos 2014 tarihli İHA haberine göz atalım.
*
Gaziantep’te magandanın silahından çıkan mermi ailesi ile birlikte evin terasında oturan 13 aylık bebeğe isabet etti. Suriyeli bebek yoğun bakıma alındı.
Edinilen bilgiye göre olay İnönü Mahallesi Karayılan Caddesi üzerinde meydana geldi. Burada Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli aile sıcak nedeniyle kiraladıkları evin terasında oturdu. Yakınları ile birlikte oturan ailenin 13 aylık bebeği Cuham Muhammed bir anda sıçrayarak ağlamaya başladı. Baba Emin ve anne Hekime çocuklarına ne olduğunu anlamaya çalışırken kanama olduğunu fark etti. Bunun üzerine hemen Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan talihsiz bebeğin tedavisine başlandı. Hastanede çekilen röntgende bir magandanın tabancayla sıktığı merminin bebeğe isabet ettiği anlaşıldı. Burada kalp masajı ve oksijen verilen talihsiz bebek daha sonra Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Bu hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından Cuham Muhammed yoğun bakım ünitesine alındı. Talihsiz bebek yaşam mücadelesi verirken polis tabancayla havaya ateş açan kişi yada kişilerin yakalanması için çalışma başlattı.
*
Haber pek açıdan militarizmi normalleştiren bir haber.
Öncelikle haber başlığının bir öznesi yok. Silahla ateş açarak bir bebeği ağır yaralayan silahlı saldırgan bir kimse söz konusu. Büyük ihtimalle de erkek. Ancak haber başlığı “kurşun bebeği buldu” diyor. “Bulmak” ifadesi, silahlı eyleme girişen militarist kimsenin eylemini görmezden gelen bir ifade.
Kurşun bebeği bulmaz; silahlı bireyler kurşunlar ve katleder! Hele ki militarizmi içselleştirmiş, bireysel silahlanma noktasında herhangi bir engelin bulunmadığı, silahlı erkekler ordularının sivil yaşamı doldurduğu bir toplumda!
Militarizmin normalleştirildiği, masumlaştırıldığı nokta haber başlığında kendini gösteriyor.
İkinci olarak ise kullanılan “maganda” ifadesi militarizmin normalleşmesi açısından problemli.
Maganda ifadesi 90lı yıllarda büyükşehirlere göç eden, özellikle Doğu bölgelerinden gelen taşralılar için kullanılan ötekileştirici bir ifadedir ve “maganda” olan bireylerin yeterince kentlileşemedikleri, “medenileşemedikleri” imasını taşır. “Maganda” adeta bir insan değildir ve çoğu karikatürde hayvansı, “evrimini tamamlayamamış” bir yarı insan olarak resmedilir.
Haber dilinde kullanılan “maganda” ifadesi de bu temsilin bir devamı.
Peki, silahlı eylemler gerçekleştiren erkekler magandalardan mı ibaret?
Elbette hayır!
Türkiye’de sivil bireyler (büyük çoğunluğu erkek) 2013 senesinde 128 milyon liralık silah satın aldı. Bu da demek oluyor ki yanımızdan geçen çoğu erkek silahlı. Silahlar kadın cinayetlerinde, bir erkeklik gösterisi olarak ve çeşitli eylemlerde ateşleniyor; her gün onlarca ölüm ve yaralanma yaşanıyor.
Silahlı eylemler, militarizm ve erkek şiddeti… Toplumda son derece yaygın olarak karşılaştığımız vahşet görüntüleri.
Haberin dili ise bir bebeğin ağır yaralanmasına neden olan bir silahlı saldırı eylemini “maganda yaptı” şeklinde tanımlayarak adeta “istisnai” ve “nadir görülen“, yalnızca “maganda” bireylerin yapabileceği türden bir eylemmış gibi sunuyor!
Oysa militarist saldırılar ve erkek şiddeti “istisna” olamayacak kadar yaygın. Ve yalnızca “magandalarla” açıklanamayacak kadar genel ve günlük yaşantımızın bir gerçeği!
Haber dilindeki maganda ifadesi, özellikle erkeklerin silahlanmasını ve şiddetini adeta göz önünden çekiyor ve görünmez kılıyor.
Bu haberi okuyan bir kimse, “magandalar yine silah kullanmış” der; oysa denmesi gereken “bireysel silahlanmanın bu kadar yaygınlaştığı, erkek şiddetinin silahlı saldırılarla dışavurulduğu, erkeklerin her gün katlettiği, silahın bir erkeklik gösterisi olduğu toplumda militarizmin boyutları son derece ürkütücü hale gelmiş!” şeklinde bir yorum yapabilmeli!
Ayrıca yaralanan bebek Suriyeli ve savaştan, militarizmden kaçarken; geldiği ülkede bir başka militarizmin ölümcül sonuçlarına maruz kalıyor!
Bir bebeğin iki türlü militarizmden mağdur olmasına dair haber metninde herhangi bir ifade söz konusu bile değil!