Silah tüccarları Trump’tan ziyadesiyle memnun – Aykan Sever

Mutluluk içinde olanlar sadece silah tüccarları değil, Amerika’nın diğer kalburüstü takımı da öyle. Hatta haberlere bakarsak Çin’in bir kısım zengini bile “biz de paraları oralara taşısak mı” diye konuşmaya başlamışlar.

27 Aralık 2017
Mutluluk içinde olanlar sadece silah tüccarları değil, Amerika’nın diğer kalburüstü takımı da öyle. Hatta haberlere bakarsak Çin’in bir kısım zengini bile “biz de paraları oralara taşısak mı” diye konuşmaya başlamışlar.

Bunun ilk nedenlerinden biri Trump’ın geçen hafta imzalayarak yürürlüğe koyduğu vergi affı. Elbette affedilenler zenginler. Yaklaşık 1.5 trilyon Dolar tutarındaki “af” aşağı yukarı ABD’nin bir yıllık bütçesine denk geliyor. Ben değil, New York Times ve Washington Post buna “Büyük Vergi Hırsızlığı” ve “İhanet Çağı Geri Döndü” diyor. Yaklaşık bir aydır California’da süren yangını durduramayan, kasırga gibi felaketler karşısında oradan oraya savrulan, üstüne üstlük vatandaşlarının sağlık sorunlarını çözmek için doğru düzgün bir sağlık sistemi olmayan ABD, halkın büyük çoğunluğunun önüne birkaç kırıntı atarken, pastanın en büyük dilimlerini Noel hediyesi olarak zenginlerin ağızlarına iteliyor. Aslında bu normal. Çünkü Trump’ın seçim kampanyası sırasında bağış yapanlar Anadolu’nun yol geçmez bir köyünde yaşamak için didinen Marazlı Mehmet değildi ki, koskoca sermayedarlar. Başta da savaş sanayi. Eski batının kanunu burada da işliyor, silahlara da hükmeden zenginlere eğer ayakta kalmak istiyorsan fidyeyi-haracı ödeyeceksin!

Diğer önemli nedense savunma bütçesi (692 milyar Dolar, tüm dünyanın yapacağı askeri harcamaların yüzde 42’si) adı altında dünyanın çeşitli yerlerinde ABD’nin kendi hegemonyasını yeniden kurmak için gündeme getirdiği savaşlar için yapacağı/yaptığı harcamalar. Bu paralar önemli ölçüde savaş endüstrisini yöneten sermaye kesimlerinin hesabına akıyor. ABD’nin sağa sola silah sevkiyatları başladı bile. “Piyangonun vurduğu” cephelerden Ukrayna, ABD silah yardımının yeni partisi ulaşmasını beklemeden hareketlendi. Kiev yönetimi Donbas-Lugansk bölgesine dönük roket atışlarına başladı. Ülke içindeki iktidar çekişmesinde ise ABD’nin “profesyonel devrimci”lerinden Eski Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili’nin iktidara yürüyüşü hızlandı.

Suriye’ye dönük de ABD’nin 500 milyon Dolarlık bütçe üzerinden bazı adımlar atmaya başladığı bilgisi basına yansıdı. Trump’ın 12 Aralık’ta Pentagon’un Suriye’deki “ortaklar”ına gönderilmek üzere hazırladığı 393.3 milyon dolarlık silah listesini onayladığını öğrendik. Pentagon tarafından hazırlanan bütçe eklerinde, Suriye Demokratik Güçleri yerine ‘incelemeden geçmiş Suriye muhalefeti’/ ‘Vetted Syrian Opposition/VSO’ ifadesi kullanılması dikkat çekiyor. ABD’nin bu tanımlamayla aslında kendi ordusunda da hakim olan “paralı askerler” politikasında ya da daha önce de defalarca başarısızlıkla sonuçlanmış olan eğit-donat faaliyetinde ısrarcı olacağı yorumu yapılabilir. Daha da önemlisi ABD’nin (genel stratejisinin bir yansıması olarak) bölgede kalıcı olmak ve postmodern savaşın bu cephesinde de “kazanmak” için bölge halklarının “gelecek-yaşam” beklentisine rağmen savaşı tırmandırmayı tercih edeceği en görünür olan gerçeklerden.

2018’de postmodern karakterli yeniden paylaşım savaşının “gözde” cephesi olmaya aday Afganistan-Pakistan-Çin hattı ile ilgili de dikkat çekici haberler basında yer bulmaya başladı. Sadece Afganistan’da dünyanın sağından solundan gelme 10 bin (rakam biraz abartılı olabilir) DAİŞ çetecisinden söz ediliyor. Bir diğeri ise Suriye’de çetelerin saflarında tedrisatlarını tamamlayıp “Suriye’de savaş bittiğinde Uygurların haklarını almak için ateist Çin’e karşı savaşmaya gideceğiz” diyen Uygur ve başka halklardan DAİŞ, El Nusra vb. grupların mensuplarının varlığı…

Biliyorum maalesef yeni yılla ilgili size hoş bir tablo çizemedim ama sonuçta insanlık var olduğu sürece yeni bir hayat umudu bitmeyecek.

Her şeye rağmen 2018’in bütün dünya için güzel olması dileğiyle…

Kaynak: Yeni Özgür Politika

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org