Nükleer silahlar azaldı
SIPRI’nin nükleer silahlarla ilgili son raporuna göre soğuk savaş döneminde 60 bin olan nükleer silahlar 16 bine düştü. Uzmanlar bu rakamın bile çok fazla olduğu görüşünde.
16 Haziran 2014 15:38
Stokholm merkezli Barış Araştırmaları Merkezi SIPRI’nin raporuna göre, ABD ile Rusya arasında 2011’de imzalan Stratejik Nükleer Silahların Azaltılması Sözleşmesi START sayesinde, nükleer silahların sayılarında dünya genelinde azalma oldu. Nükleer silahların azalması ne anlama geliyor? Kaydedilen azalma dünya barışı için yeterli mi? Uzmanlar bu konudaki görüşlerini Deutsche Welle ile paylaştılar.
SIPRI raporuna göre dünyada nükleer silahların sayılarında azalma kaydedildi. Ancak uzmanlar nükleer silahların azalmasının kalıcı barış için çok da umut verici olmadığını düşünüyorlar.
Raporu hazırlayan uzmanlardan Kile Shannon’a göre, nükleer silahlardaki azalma silahsızlanma konusundaki reel durumu yansıtmıyor. Shannon, imha edilen nükleer silahların büyük bölümünün soğuk savaşın mirası, eski ve “modası geçmiş” patlayıcılar olduğunu belirterek, gerçek anlamda imha edilen nükleer silah sayısının oldukça düşük olduğunu ileri sürüyor.
Hayal kırıklığı yaşandı
Frankfurt’taki Hessen Barış ve Çatışma Araştırmaları Vakfı’nda nükleer silahlanma denetimi uzmanı olarak çalışan Annette Schaper, START sözleşmesinin hayal kırıklığına neden olduğu görüşünde. Anlaşmanın tam anlamıyla yürürlüğe girebilmesinde ABD ve Rusya arasındaki “zor” ilişkilerin etkili olduğunu kaydeden Schaper “Rusya’yı sürece daha etkili şekilde dahil etmek, NATO’nun Rusya komisyonunu da daha fazla ciddiye almak gerekirdi ama bunlar yapılmadı” şeklinde konuşuyor.
Alman uzman Schaper, bir başka hayal kırıklığının ise nükleer silahların Almanya’da da konuşlandırılmasıyla yaşandığını belirtiyor. Bu durumu “anakronizm” olarak tanımlayan Schaper, söz konusu silahların aslında çoktan imha edilmiş ve kullanımdan çekilmiş olması gerektiğini düşünüyor. Ancak Schaper NATO’nun bu duruma henüz hazırlıklı olmadığını da sözlerine ekliyor.
Diğer ülkelerde durum ne?
Dünya genelindeki nükleer silahların yüzde 90’ı ABD ve Rusya’ya ait. Ancak nükleer silahlara sahip diğer ülkeler de modernleştirme furyasına katılmış görünüyor. SIPRI raporuna göre, Fransa ve İngiltere nükleer silahlarını modernleştirmek için yakın temastalar. Çin de bu yönde adımlar atmaya hazırlanıyor. Buna karşın Hindistan ve Pakistan gibi daha etkisiz ülkelerin nükleer silahlanmaları endişe yaratıyor. Birbirlerini potansiyel düşman gibi gören Pakistan ve Hindistan sürekli teyakkuz halinde, diğer yönden bu ülkelerde gözler Çin’in üzerinde. Bu konudaki endişeyi Alman uzman Anette Schaper “Pakistan, Hindistan’ı bir tehdit unsuru olarak görüyor. Hindistanlılar da daha çok Çin’den kuşkulular” sözleriyle dile getiriyor.
“16 bin bile fazla”
Nükleer silahsızlanma konusunda bugüne dek ne yaptığı tam bilinmeyen ülke ise Kuzey Kore. SIPRI raporunda, önceki yıllarda “ilkel” nükleer silahlara sahip olduğu bilinen Kuzey Kore’nin günümüzde etkili nükleer silahlarla donatıldığına yer veriliyor.
SIPRI raportörü Shannon, resmi olarak açıklanmasa da İsrail’in de nükleer silahlara sahip olduğunu vurguluyor. Ancak İsrail’in, İran’ın nükleer silah üretimiyle ilgili tutumu doğrultusunda adım atacağı da uzmanların görüşü.
Shannon, soğuk savaş döneminde 60 bin olan nükleer silahların günümüzde 16 bine düştüğünü belirterek, bu rakamın da oldukça yüksek olduğunu ifade ediyor.