Ukrayna ve vahşet propagandası – Akdoğan Özkan
15 yaşında Kuveytli Neyire’nin 1991’deki yalancı şahitliğinden 70 yaşındaki Oxford’lu ekonomi doçentinin yangını körükleyen neferliğine, vahşet propagandasının ürkütücü boyutları
15 yaşında Kuveytli Neyire’nin 1991’deki yalancı şahitliğinden 70 yaşındaki Oxford’lu ekonomi doçentinin yangını körükleyen neferliğine, vahşet propagandasının ürkütücü boyutları
Suriye projesinden mavi vatan absürtlüğüne kadar süreklileşmiş bir savaş stratejisi anlayışı ile sömürü havzaları peşinde olan iktidar, son tezkere ile ne denli sıkışmış olduğunu artık saklayamamaktadır.
Ekonomi-Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, olası bir savaş ve operasyonda Türkiye’nin ekonomik olarak uğrayacağı tahribatları değerlendirdi.
Mısır ile Sudan arasındaki sınır bölgesinde bulunan 61 insan kalıntısı üzerinde yapılan incelemelerde kafa ve gövde bölgesine yönelik öldürücü travma izlerine rastlandı. Bu travmaların yarıdan fazlası mızraklarla oluşmuştu.
Savaşı kategorik olarak reddetmeden, ahlaki olarak yargılamadan ve tarihin çöplüğüne nasıl atabileceğimizi tartışmadan önce, onun nedenlerini anlamaya çalışalım.
Çad’dan Senegal’e, Moritanya’dan Nijer’e kadar geniş bir alandaki ülkeler, Afrika’yı ikiye bölen savanaların oluşturduğu Sahel’de yoğunlaşan çetelerin saldırılarıyla karşı karşıya.
Heidelberg Uluslararası Çatışma Araştırmaları Enstitüsü’nün 1991 yılından beri hazırladığı rapora göre savaş ve krizler Sahra Altı Afrika ülkelerinde yoğunlaşıyor. Yakın ve Ortadoğu’da ise Afganistan, Libya, Suriye, Yemen ve Türkiye ile Kürt gruplar arasındaki savaşlar da listede yer alıyor.
Geçen yıl, Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya çapında 70 milyonu aşan sayıda insanın yerinden edilmiş olduğu ve bu sayının 30 milyon kadar sığınmacı statüsüne sahip kişiyi içerdiği vurgulanıyordu.
İsmail Cem ve Yorgo Papandreu’nun, barış güvercinleri uçurup, birlikte sirtaki oynadıkları günlerden ne kadar uzaktayız. Onların 2000’li yılların başlarında estirdiği barış rüzgarlarının yerini günümüzde savaş çığlıkları aldı.
Ölümcül bir süreci ölümcül sonuçlar için fırsata çevirmeye çalışan bir süper güç portresi dünden daha fazla tartışmalı hale geliyor. Salgın karşısında yapılan tercihlerin, bu gücün küresel liderliğinde açacağı yarıkları şimdiden görüyoruz.