Ankara’nın kıtadaki angajmanı istikrar değil, şiddet üretti” vurgusunun yer aldığı Foreign Policy makalesinde, Türkiye’nin silahları, Baykar İHA’ları, SADAT ve onun paralı cihatçılarının Afrika’daki iç çatışmaları derinleştirdiği belirtildi.
Geçen dört yılda Türk silah endüstrisinin en büyük müşterisi yüzde 18’le Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. BAE’yi toplam ihracatta yüzde 10’luk pay ile Pakistan ve yüzde 9,9 ile Katar izledi. Avrupa’nın silah ithalatı 2020-2024 döneminde yüzde 155 arttı.
SIPRI’nın “En büyük 100 silah üreticisi” listesinde Türkiye’den Aselsan, Baykar ve TUSAŞ yer aldı. Üç silah şirketinin toplam gelirleri yüzde 24 artışla 6 milyar dolara ulaştı. Satışlarındaki büyümenin iç talep ve Ukrayna savaşıyla bağlantılı olduğu kaydedildi.
Türkiye bir süredir İtalyan-İspanyol-Birleşik Krallık-Almanya yapımı Eurofighter’ların en gelişmiş modelinden 40 adet almak istiyor. Ancak bu uçakların NATO ülkesi Türkiye’ye satışını Almanya uzunca bir süredir bloke ediyor.
Toplam satış değeri 20,3 milyar doları bulan paket, Gazze’de ateşkes sürecinin belirsizliğini koruduğu ve bölgede gerginliğin yükseldiği bir dönemde onaylandı.
Alman hükümetinden aldığı sipariş kapsamında Rheinmetall; Alman Ordusu, Ukrayna ve diğer müttefiklerin stoklarını dolduracak 155mm’lik obüs mühimmatı üretimi gerçekleştirecek.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), dünya çapında silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2019-2023 ile 2014-2018 yıllarını karşılaştırdığı raporunu kamuoyuna sundu. En büyük silah ihracatçısı ABD, en büyük silah ithalatçısı ise Hindistan.
Ankara, 40 adet F-16 ve yaklaşık 80 adet de mevcut filosu için modernizasyon kiti talebini ABD’ye 2021 yılı Ekim ayında iletti. Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımına onay süreci tamamlanır tamamlanmaz F-16 satışı konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunuldu.
Savunma Bakanlığı sözcüsü Jeff Jurgensen konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Savunma Bakanlığı liderlerinin daha önce de söylediği gibi, Ukrayna’ya verilen destek ABD savunma sanayi tabanını on yıllardır görülmemiş bir şekilde harekete geçirdi.
Toronto merkezli INKAS şirketinin üretim tesisi ve küresel genel merkezine girişleri engelleyen 100’den fazla işçi ve örgütten oluşan koalisyon, Kanada’nın İsrail’i silahlandırmayı bırakması gerektiğini söyledi.
