AYM’ye başvuran baba, oğlunun askerlik öncesinde hayata bağlı biri olduğunu, bu nedenle intihar etmiş olamayacağını, olayın cinayet olduğunu fakat delillerin karartılarak olayın üstünün örtüldüğünü belirtti.
20 Ocak’ta Hakkari’de yol kontrolü sırasında mayına basan Piyade Er Selim Gedik ağır yaralandı. Yoğun bakıma alınan Gedik, yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit düştü.
Terhisine 2 ay kalan Ayverdi’nin ailesi, intihar etmesi için hiçbir neden olmadığını söylerken, ölümünün şüpheli olduğunu ve aydınlatılması gerektiğini ifade etti.
27 Temmuz 2020 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) birliklerine sevk edilen askerleri Mersin’e götürmek için yola çıkan otobüs şarampole devrilmiş, kazada 4 asker ölmüş, er Cihat Şengil’de ağır yaralanmıştı.
Askeri Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Avukatı Ahmet Çevik, asker ölümlerine dair yargı sisteminin verdiği kararları değerlendirdi. Ölümlerde “askeriyenin bir sorumsuzluğu söz konusu olmaz” denilerek, dosyaların kapatıldığını söyledi.
Artan şüpheli asker ölümlerini değerlendiren Vicdani Ret Derneği gönüllüsü Ercan Aktaş, Kürt, Alevi, Ermeni, sosyalist gençlerin, meşruiyeti kalmamış askeri kışlalardan içeriye adım atmamaları gerektiğini ifade etti.
Zorunlu askerlikte yaşanan işkence, kötü muamele ve hatta cinayetler oldukça yaygın aslında. Yıllar önce ulusal bir gazete şu önemli manşeti atmıştı. ‘TSK’da intihar sayısı, şehit sayısını geçti’
Militarizm yıllardan beri gencecik insanların katledilmesini milliyetçi politikalarla doğallaştırmakta oldukça başarılı görünse de biz vicdani retçiler, savaş karşıtları ve anti-militaristler bu duruma alışmayacağız.
Baba Özçalımlı, şunları söyledi: “Oğlum bana ‘Baba beni sıkıştırıyorlar ve bana vatan haini diyorlar. Bana tuzak kuruyorlar benimle uğraşıyorlar’ dedi.
Askerlerin, Manisa’dan Silifke ilçesindeki Taşucu Limanı’na gönderildiği ve KKTC’ye intikal edecekleri öğrenildi.
