Şendoğan Yazıcı ve Burak Özgüner’in geçtiğimiz hafta içinde yaşadıkları, vicdani retçilerin “sivil ölüm” olarak tarif ettiği, devletin askerliği reddedenlerin yaşam alanlarını ve imkanlarını daraltma uygulamasında yeni bir tekniğin işletilmeye başladığını akla getiriyor.
Mersin’deki duruşmaya vicdani retçi Mahmut Elkuş daha önce ifade verdiği için katılmazken Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Av. Gökhan Soysal duruşmaya katıldı. Mahkemece dosya karar verilmek üzere incelemeye alındığı gerekçesiyle 5 Mart 2020 tarihine ertelendi.
Yazıcı hakkındaki diğer iki dava istinaf mahkemesinde beklerken, aynı zamanda 10 yılda girdiği GBT’lerde tutulan tutanaklar nedeniyle toplam 22 bin 337 TL para cezası bulunuyor.
20 Ağustos’ta İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde vicdani ret kararını kamuoyuyla paylaşan çocuk hakları aktivisti Alper Yalçın (27) ile bu karara giden süreci ve yaşadıklarını konuştuk.
Vicdani reddin sadece bireysel bir tutum olmadığı, toplumsal bir reaksiyon olduğu takdirde neler olabileceğini akılda iyi tutmak gerekir.
2002 mayıs ayında askere gittim ve ilk 5 yılda 5 kez firardan dolayı askeri hapse konuldum…
Zana Aksu, 2012 yılında, İHD Diyarbakır Şubesi’nde yaptığı basın açıklamasıyla vicdani reddini açıklamıştı.
Vicdani reddini açıklayan çocuk hakları savunucusu Alper Yalçın, kendisini bu kararı almaya götüren yaşanmışlıklarını kamuoyuyla paylaştı.
Kışlasız bedelli askerlik tekrar kanunlaşmadığı takdirde veya zorunlu askerliğe alternatif olarak kamu hizmeti seçeneği getirilmediği takdirde, 1111 sayılı kanuna karşı sivil itaatsizlik sergileyeceğimi tekrar deklare ediyorum.
Brand-Feigenbaum “yaşadığımız dünyada, bizi gerçek tehditlere karşı korumak için bir orduya ihtiyacımız olduğunun farkındayım, ama aynı zamanda savaşsız bir dünya için savaşan insanlara ihtiyaç duyulduğunu da biliyorum” dedi. Bu arada Ordu, 20 yaşındaki vicdani retçi Roman Levin’i askeri cezaevinden salıvermedi.
