Yine, yeni, yeniden bedelli askerlik.
Kaçıncısı olduğunu artık sayamadığımız bedelli askerlik düzenlemesi, milyonların yine bir numaralı gündem maddesi haline getirildi.
Bu topraklarda “Militarizm yükseliyor mu, milliyetçilik yükseliyor mu?” sorusu, hâlâ anlamsız bir soru olma niteliğini koruyor. Hâkim milliyetçi militarist kültür hâlihazırda o kadar yüksek ki daha fazla yükselebilecek bir alan bulamıyor.
“Seçim sath-ı maili”ne girilmeden önce “Bedelli askerlik gündemimizde yok, ülkenin her yandan saldırı altında olduğu zamanlarda bu konuyu gündeme getirmek belirli odakların işi” temalı açıklamalar seçimle birlikte bedelli askerlik vaatlerine dönüşmüştü.
Askeri bir darbe girişimine rağmen militarist vurgular yüksek telden yapılmaya devam edilmiş, artık her televizyon kanalında askerlikle ilgili diziler boy göstermişti. Pompalanan şiddet kültürü, sadece militarizm ve milliyetçilikle sınırlı kalmamış; militarizm ve milliyetçilikle kol kola yürüyen erkeklik, şiddetin en görünür yüzlerinden biri olmuştu. Bunun sonucunda kadına, çocuğa, cinsel kimliği ve yönelimi farklı olan herkese, hayvanlara yönelik şiddet haberlerinden geçilmez oldu.
Hal böyle olunca bu günlerde gündemi meşgul eden bedelli askerlik düzenlemesi -bedelli askerlik isteyenlerin tüm tepkilerine rağmen bir öncekinden farklı olarak- 1 aya yakın bir zamanı kapsayacak bir biçimde askeri birliğe katılmayı da içeriyor. “Ne şiş yansın ne kebap” olarak özetlenebilecek bu politika, kendilerinin yükselttiği milliyetçi ve militarist kültürün bir sonucu. 5,5 milyona yakın askerlik çağına girmiş kişiyi ilgilendiren bu gündemle ilgili kalem oynatılırken mobilize edilmiş olan daha yüksek sayıdaki milyonların milliyetçi ve militarist kültüründen de çekiniliyor.
Biz savaş karşıtı, anti-militarist vicdani retçiler olarak askerliğe verecek bir saniyemizin bile olmadığını her fırsatta vurguluyoruz. Bir önceki bedelli askerlik düzenlemesinde herhangi bir süre askerlik yapmadan 18 bin lira vererek askerlikten kurtulabilirsiniz dediklerinde askerliğe verecek bir kuruşumuzun dahi olmadığını vurgulamıştık.
Bizim için değişen bir şey olmadı. Biz yıllar önce ne dediysek onların arkasındayız. Elindeki malvarlıklarını ucuza elden çıkarmakla banka kredisi arasında sıkıştırılan gençlerin var olduğu bu topraklarda tekrarlıyoruz: “Yapmak istemiyorsanız, parasını ödeyin kurtulun” diyen iktidara inat, orduya ne bir saniye hizmet etmeyi ne de bir kuruş ödemeyi reddetmeyi sürdürüyoruz.
Devletin zorunlu askerlik hizmetiyle, banka kredisiyle gasp etmeye niyetlendiği yaşamlarımız için direnmeye, reddetmeye devam ediyoruz.
Ölmeye, öldürmeye, zorunlu askerlik hizmetini öğrenmeye ne bir saniye ne de bir kuruş!
Vicdani Ret Derneği