VR-DER’den yoklama kaçağı ve bakaya seçmenlerin durumu ile ilgili basın açıklaması

Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olan 1 milyona yakın seçmenin büyük çoğunluğunun GBT uygulaması sonucu yakalanma korkusuyla sandık başına gidememelerine ilişkin Vicdani Ret Derneği bir açıklama yaptı ve bu konuda gereken düzenlemelerin yapılmamasının başka bir insan hakkı ihlaline yol açtığını belirtti.

Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olan 1 milyona yakın seçmenin büyük çoğunluğunun GBT uygulaması sonucu yakalanma korkusuyla sandık başına gidememelerine ilişkin Vicdani Ret Derneği bir açıklama yaptı ve bu konuda gereken düzenlemelerin yapılmamasının başka bir insan hakkı ihlaline yol açtığını belirtti.

Vicdani Ret Derneği’nin açıklaması şöyle:

BASINA ve KAMUOYUNA

Bilindiği üzere her seçim günü, hakkında yakalama emri olan kişiler oy kullanmaya gittikleri okul kapılarında yakalanmakla karşı karşıya kalmaktadır. 2013 yılı Ekim ayında yapılan düzenlemeyle, yoklama kaçağı ve bakayaların GBT sistemine işlenmesinin sonucu olarak 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde haklarında mahkemece verilmiş yakalama emri olanlar dışında sayıları 1 milyona varan ‘asker kaçakları’nın büyük bir kısmı yakalanma korkusuyla oy kullanamayacaklar. Bu durum, Anayasal bir hak olan “seçme ve seçilme hakkı”nın engellenmesidir. Bu olumsuzluğun giderilmesi için yetkililerin hala bir açıklama yapmamış olması ise ülkemizdeki demokratik anlayışın yetersizliği konusunda önemli bir göstergedir.

Askerlik süresinin 15 aydan 12 aya düşürülmesi, 2 kez çıkartılan “bedelli askerlik” uygulaması, gerçek rakamın 1 milyonun üstünde olduğu bilinen asker kaçaklarının sayısının eritilmesine beklenen katkıyı sağlamadı. Bunun üzerine 2007 yılından beri uygulanmayan “asker kaçaklarının GBT ile yakalanması” işlemi, 3 Ekim 2013 tarihinden itibaren uygulamaya başlandı.

Böylece aileleriyle birlikte milyonlarca insan, evden, işten ya da çıktığı seyahatten polis tarafından gözaltına alınma, 50bin Liraya varan para ve hatta hapis cezası tehditleri ile korkulu bir yaşamın içine sokuldu. Milyonlarca insan ekonomik ve sosyal anlamda bir izolasyona maruz bırakıldı.. Evini, işini terk eden, yapması gereken seyahatlerini durduran insanların bir anda içine düştükleri çıkmazdan kurtulmak için derneğimize ve avukatımıza yaptıkları başvurularla bizler de bu gerçekliğin bir parçası olduk.

Zorunlu askerlik hizmeti, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada kaldırılmakta, uzun bir süredir askerlik yapmak istemeyenler için alternatif sivil hizmet tanınmakta ya da profesyonel ordulara geçilmektedir. Buna karşın Türkiye’nin zorunlu askerlik sistemini sürdürmekteki ısrarı ve özellikle de GBT gibi uygulamalar kanayan yarayı kaşımak olacaktır.

Anlaşılmaktadır ki; 30 Mart’ta yapılacak olan Yerel Seçimler ile bu kanayan yara bir kez kaşınacak, Anayasal bir hak olan “seçme ve seçilme hakkı”, sayıları 1 milyona varan ‘asker kaçakları’na kullandırılmayacaktır. Yakalanma, askere alınma, para cezası gibi korkularla sandığa gitmeyecek olan ‘asker kaçakları’ için derhal bir açıklama yapılmalı, oy verme hakkının kullanımı engellenmemelidir.

Düşünün ki; toplam seçmenin yüzde 2’si askerlik sorunu nedeniyle oy kullanamayacak. Böylesi bir seçimin adil ve demokratik olduğu söylenebilir mi? Bu durumda seçimin inandırıcılığına ve güvenilirliğine gölge düşmez mi?

Vicdani Ret Derneği (VR-DER) adına
Merve ARKUN (Eşbaşkan) Oğuz SÖNMEZ(Eşbaşkan)

**

Basında:

demokrathaber.net

sendika.org

yesilgazete.org

 

 

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org