IŞİD’a Karşı Kullanımı Tartışılan Drone’ların Dünü Bugünü?
ABD kamuoyu beklendiği üzere “şahinler” ve “güvercinler” olarak iki bölünmüş durumda. Şahinler en azından insansız hava saldırı araçları Drone’lar ile saldırılmasını istiyor. Peki nedir bu Drone denilen araçlar?
İstanbul – BİA Haber Merkezi 18 Haziran 2014, Çarşamba 16:34
Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak saldırısı sürerken uluslararası kamuoyu gelişmeleri yakından izliyor. Son askeri birliği 18 Aralık 2011 tarihinde Irak’tan ayrılan ABD’nin, ülkeyi yeniden işgal edip etmeyeceği ya da askeri müdahele yapıp yapmayacağı soruları ise merak ediliyor. ABD medyasında bir süredir bu konu hakkında makaleler yayınlanıyor. ABD kamuoyu beklendiği üzere “şahinler” ve “güvercinler” olarak iki bölünmüş durumda.
New York Times’ta bugün Anne-Marie Slaughter ve Thomas L. Friedman köşelerini IŞİD’a müdahaleye ayırdı.
Dışişleri Bakanlığı 2011 Planlama Direktörü Anne-Marie Slaughter, bugünkü New York Times makalesinde soruyor: “Uzmanlar yaklaşık bir senedir, IŞİD örgütüne Suriye’de müdahale etmezsek güçlenip Batı Irak’ı da kapsayan bir Sünni devlet oluşturacaklar, diye uyarıyordu. Neden Suriye’de baştan müdahale edilmedi? Bizden yardım isteyen Irak hükümetine uluslararası hukuk çerçevesinde müdahale etmek daha mı meşru?”
Thomas L. Friedman ise yine New York Times’ta bugün olası bir ‘yeni 11 Eylül’ ihtimali üzerinde duruyor, yeni Usama bin Ladin’leri tartışıyor: “En iyi ihtimalle yapılması gereken Maliki’yi istifaya zorlayarak Sunni, Şii ve Kürt liderlerden oluşan bir kabine yaratmak.”
Fakat bunun çok güç olduğunu söyleyen Friedman, ekliyor ‘’Terörizm ABD’ye yeni kurulacak olan Sünnistan ile tekrar gelebilir. Ama bizim CIA ve Drone’larımız var’’!
Drone saldırıları nerde ve ne zaman başladı?
Stanford Universitesi Hukuk Fakültesi, İnsan Hakları Departmanı çok konuşulan Living Under Drones (Drone’larla Yaşamak) adlı bir data ve rapor sitesi ve ABD Savunma Bakanlığı’na göre insansız hava aracı Drone’lar1 Körfez Savaşı ve 1990’lardaki Balkan Savaşları’nda gözetim ve denetim amaçlı kullanılıyordu. Fakat ABD ilk silahlı saldırı amaçlı aracını Ekim 2001’deki Afganistan çıkarmasında kullanmayı planladı.
2002 yılında 167 tane olan Drone sayısı ise bugün 7,000 civarında. AGM 114 Hellfire misil sistemine sahip olan MQ-1B tipi Drone, havada 24 saat durabilme kapasitesine sahip ve George Bush yönetimi tarafından ilk 11 Eylül sonrasında Afganistan’da kullanılmaya başlandı.
İlk saldırısını 2002 yılında yapan aracın, Zhawar Kili kampında üç “teröristi” öldürdüğü iddia edildi. CIA’ye göre öldürülen üç kişiden biri Usama Bin Laden idi. Daha sonra konuşma yapan bir Pentagon yetkilisi “Bunun isabetli bir atış olduğuna inanıyoruz” deyip daha sonra “fakat ölen kişinin kim olduğu hakkında bir fikrimiz yok” şeklinde konuşmuştu.
Kasım 2002’de de ABD’nin ilk Yemen Drone programı başlatıldı. 3 Kasım 2002’de seyahat halindeki altı kişiyi öldüren saldırı, Birleşmiş Milletler tarafından daha sonra açık bir ‘hukuksuz infaz örneği’ olarak rapor edildi. ABD, öldürülen bir kişinin Qaed Sinan Halithi olduğunu savunuyor.
2004 yılında ise Afganistan’dan kaçan El Kaide’ye açık destek veren Taliban üyelerine karşı Pakistan’da hava saldırısına başlandı. Bu 2004 saldırısı, günümüze kadar gelen Drone sorununun başlangıcı olarak kabul edildi. (Stanford ve New York Üniversitelerinin ortak hazırladığı Drone raporuna buradan ulaşabilirsiniz)
Günümüzde Drone saldırıları ve IŞİD
John Knefel bugünkü Rolling Stone yazısında Drone saldırılarını, Irak’taki IŞİD kontrolü ile meşgul olan ABD gündemine getiriyor. Ülkede genel olarak Ortadoğu ve Güney Asya’daki ‘kirli savaşları’na pek yer verilmese de, bunların hız kesmeden devam ettiğini söylüyor. Knefel’e göre geçtiğimiz hafta, Yemen’e bir adet, Pakistan’da ise iki adet saldırı yapıldı. Bu saldırılarda 15 ila 22 insan hayatını kaybetti. Araştırmacı Gazetecilik Bürosu’na göre ölenler militandı, fakat insan hak örgülerine göre bunların doğruluğundan artık şüphe duyuluyor.
“Sonsuz Savaş”
Obama’nın “Bu savaş, her savaş gibi artık bitmeli” retoriğine rağmen Amerika’nın “teröre” açtığı savaş bir türlü sona ermiyor. Bazı analistler 2001’den beri süregelen bu sürece “Forever War” (Sonsuz Savaş) adını verdiler bile.
Dış İlişkiler Konseyi’nden Micah Zenko’nun geçen ay bildirdiğine göre 17 Haziran 2014, Amerika’nın insansız hava saldırılarının 10. yıldönümüne denk geliyor. Zenko “ABD, tarihinde hiçbir zaman bu denli uzun ve yıkıcı bir askeri harekatı bu kadar dikkatsizce tanımlanmadı ve meşrulaştırılmadı. Ayrıca aynı hükümet, bu saldırıların gizli kapaklı yapılmasını gerektiğini ve dikkate değer bir haber oluşturmadığını öngörüyor” dedi.
ABD dış politikası için üç soru
Knefel IŞİD krizi ile ilgili Amerika’nın Ortadoğu politikasında üç noktaya dikkat çekiyor:
1- Amerika, kendi çıkarlarını ve güvenliğini tehdit eden düşmanlar yerine başka devletlerin ve onların meselelerini hedef alıyor olabilir.
Örneğin son Pakistan Drone saldırısı, Pakistan hükümeti ve Pakistan Talibanı (TTP) arasındaki diyalog sonrasında yapıldı. Bu saldırıda Özbek militanlar TTP ile koordineli olarak Karaçi havalimanına saldırdı, 36 sivil hayatını kaybetti. Bu saldırıdan sonra Pakistan Kuzey Waziristan bölgesinde yeni bir iç savaşın başladığını duyurdu. Reuters’ın haberine göre Pakistan hükümeti, kendi iç savaşında ‘Amerika onayı ve bilgisi’ aldığını bildirdi.
Pakistan’daki Drone saldırısı programı 2004’te ABD ve Pakistan arasında “bargain chip” (pazarlık nesnesi) altında başlamıştı. New York Times’a göre Pakistan, El Kaide ve Bin Ladin’le ilişkisi olan gruplara ulaşması için ABD’ye hava sahasını açacak, ABD de Drone saldırısıyla Pakistan hükümetine başkaldıran militan grupları vuracaktı.
Yemen’e bakarsak, ABD burada El Kaide’nin AQAP örgütü ile bağlantılı olduğu iddia edilen 5 kişi öldürüldü. Bazı analistler öldürülen her “şüpheli”nin ABD’ye gerçekten bir tehdit unsuru olduğuna inanmadıklarını öne sürdüler. Human Rights Watch’dan Letta Tayler, ABD’nin sürekli Yemen adına AQAP ile savaştığını, fakat öldürülen Yemenlilerin Amerika’ya tehdit oluşturduğuna inanmanın artık zorlaştığını söyledi.
2- Bu durum, yakın gelecekteki ABD ordusunun portresini çiziyor olabilir.
ABD, Suriye’de ve Irak’taki mezhep savaşlarını izlemekle yetinirken, Başkan Obama’ya karşı harekete geçmesi yönünde baskı artıyor. Son haftalardaki IŞİD tehlikesiyle tekrar gündeme gelen, IŞİD’in ABD’ye Yemen ya da Pakistan’daki herhangi bir gruptan daha büyük bir tehdit oluşturması. John Kerry, Wall Street Journal’a göre Drone saldırıları üzerinde ciddi olarak düşünüldüğünü ve ABD’nin şimdiden az sayıda ‘gözlemci Drone’lar gönderdiğini söyledi.
Obama ise kongreye 5 milyar dolarlık yeni bir Kontraterörizm İşbirliği Fonu oluşturmayı önerdi: bu fon ile yeni ortaklıklar için Mali, Libya ve Somali gibi ülkelerle işbirliğine girilecek, ordu ve güvenlik güçleri için eğitimler verilecek. Bu fon göz önünde bulundurulduğunda ABD ordusu için yeni ve çok yönlü bir savaş politikası değişimi mümkün gözükmüyor.
3- Şeffaflığa ulaşmak için ABD’nin hala çok yol kat etmesi gerekiyor.
Hali hazırda gerçekleştirilen ve gelecekte de sürecek olan ABD araç saldırı programları, büyük bir gizlilikle yönetiliyor. İnsan hakları avukatı ve profesör Sarah Knuckey’e göre medyada Drone saldırılarına verilen yer can sıkıcı boyutta: medya raporları ve şeffaflık önerisi ile dolu olan araştırma belgeleri, hükümetten resmi inkarlar ve anonim/gizli destekler ile engelleniyor. Open Society’den Rachel Reid ise sorguluyor: “Amerikan halkı, devletinin kimi, nasıl öldürdüğünü ve bunun ne kadar süreceğini bilmeyi hak ediyor.” (DG/HK)