ABD, 1945 yılında ilk atom bombasını Japonya’nın Hiroşima kentine attı: 140 bin kişi öldü. Zamanla radyoaktivitenin yol açtığı kanserler de dahil ölü sayısı 237 bini buldu.
6 ağustos 1945’te ABD, Japonya’nın Hiroshima kentine 15 bin tonluk TNT’nin patlayıcı gücüne eşdeğer ve ‘The Little Boy’ adında bir atom bombası attı.
Üç gün sonrasında ise ‘The Fat Man’ Nagasaki’yi yerle bir etti. Bu bombanın patlama gücü çok daha yüksekti ve 21 bin tonluk TNT’ye eşitti. İki şehrin bombalanması sonucu yüzbinlerce kişi öldü. Yayılan radyasyonun etkileri hala sürüyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, ABD ve İngiltere ‘Manhattan Projesi’ olarak adlandırdıkları bir atom bombası projesi başlattılar. Bu projenin çıkışı, Almanya’nın atom bombası yapabileceği korkusuydu.
Ancak, Almanya savaşta yenildikten sonra Japonya’nın atom bombası yapabilme ihtimali neredeyse hiç olmamasına rağmen bu araştırmalar devam etti.
Bombanın atılmasıyla Hiroşima ve Nagasaki anında yok oldu. Atom bombasının yarattığı muazzam şok dalgaları çok geniş bir alanda binlerce kişinin o anda ölmesine sebep oldu.
Dalgaların doğrudan ulaşamadığı yerlerde ise yayılan radyasyon, sonraki günler, aylar ve yıllar boyunca birçok kişinin lösemiden ölmesine sebep oldu.
Hayatta kalanlara Japonya’da ‘Hibakusha’ dendi. Hibakusha’lar ve çocukları ülkede yıllarca insanlar tarafından dışlandı. Radyasyondan etkilenme korkusu ile hiç kimse onlara yaklaşmak istemedi.
Yıllarca bu zor koşullarda yaşayan Hibakusha’lar kendi trajedilerinden yola çıkarak dünyada başka Hiroşima ve Nagasaki olmaması için büyük kampanyalar başlattı.
6 ağustos 1945’te, sabah 08.15’te ‘The Little Boy’ isimli ilk nükleer bomba ‘Enola Gay’ isimli B-29 Superfortress’tan bırakıldı. İnsanlık tarihinde ilk defa böyle bir bomba kullanılmıştı.
Aralık 1945’te Hiroşima’daki resmi kaynaklar ilk anda ölenlerin sayısını 140 bin olarak tahmin ettiklerini bildirdi. Bombanın etkisi ile binlerce insan daha yavaş yavaş öldü.
Nükleer saldırıdan sonra Hiroşima şehri bir barış kenti olarak düzenlendi. Bombanın yıktığı alanda ayakta kalan ilk bina da Hiroşima Barış Anıtı olarak seçildi.
9 ağustos 1945 sabahı, ‘Bockscar’ isimli B-29 Superfortess uçağı ‘The Fat Man’ isimli ikinci nükleer bombasıyla, ilk hedefleri olan Kokura’ya ulaştı. Ancak, şehir bir bulut kümesi ile örtülmüştü ve görüş yeterli değildi.
Hava şartları ve diğer sorunlar nedeniyle uçuş ekibi, ikinci hedefleri olan Nagasaki’ye yöneldi. Nagasaki, Japonya’nın en önemli sanyi bölgelerinden biriydi. Bombanın atıldığı anda ölenlerin sayısı 100 bindi.
ABD, bomba kullanımını haklı göstermek için Japonya’nın Pearl Harbor baskınını ve müttefik güçlerinin koşulsuz teslim olma isteğini geri çevirmelerini öne sürdü.
Ancak yıllar sonra yapılan açıklamalarda ABD hükümeti, bombanın gerekli bir askeri harekat olduğunu, çünkü buna tek alternatifin istila olduğunu söyleyecekti. İstila ise birçok ABD askerinin hayatına mal olacaktı.
Aslında daha işin başından itibaren Japonların çözülmüş şifreli telegraflarından ve diğer bilgi kaynaklarından, aslında Japon askeri kuvvetlerinin zaten bozguna uğramış olduğu biliniyordu.
Japonlar, imparatorlarını korumak karşılığında ABD’nin sunacağı teslim olma şartlarına uymaya hazırdı. Ayrıca, SSCB’nin, savaşa Japonya karşıtı girmesi durumunda, herhangi bir istilaya gerek kalmadan Japonya zaten teslim olacaktı.