İçişleri bakanı koordinesinde “Çatışma toplumu” yaratılıyor
İçişleri bakanı koordinatörlüğünde “Çatışma toplumu” yaratılmak istendiğine dikkat çeken vicdani retçi Savda, “Vicdani retçilere saldırılar buna bağlıdır” dedi.
SEDAT SUR İSTANBUL Pazar, 11 Haz 2017
AKP, Erdoğan rejiminin savaş politikalarına karşı direnen savaş karşıtları ve vicdani retçiler her geçen gün daha fazla baskı altına alınıyor. Baskılara karşı mücadelelerinden vazgeçmeyen vicdani retçilerden Halil Savda, İçişleri bakanı koordinesinde yürütülen kirli savaşa karşı direnişlerinin süreceğini açıkladı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan ve ailesinin yaşadığı eve 30 Mayıs günü baskın düzenlenen, fotoğraf ve mektuplarına el konulan Savda, baskının kendisi ile sınırlı olmadığını vurgulayarak, savaşa karşı daha fazla vicdani ret çağrısı yaptı.
‘İÇİŞLERİ BAKANI KOORDİNESİNDE ÇATIŞMA TOPLUMU’
Kendisine yönelik baskılarla birlikte savaş karşıtı tüm kesimlere baskıların arttığını belirten Savda, içişleri bakanı koordinatörlüğünde çatışma toplumu oluşturulduğunu, vicdani ret hareketi ve savaş karşıtı kesimlerin de bu yüzden hedef alındığına dikkat çekti.
Toplumun çatışmaya alıştırıldığını ve çatışmayı destekler hale getirilmek istendiğini de kaydeden Savda “Bir süredir böyle bir çaba var. TV’ler de savaşı destekleyen diziler boy göstermiş durumda. Toplumu savaşa motive eden her türlü argüman devreye sokulmuş durumda” dedi.
Savda, bununla birlikte AKP iktidarının, barış çabalarına karşı ciddi bir reaksiyon ve saldırı içerisinde olduğunu vurguladı.
‘BARIŞ KONUŞULMASIN İSTİYORLAR’
Biat toplumu kurulduğunu anımsatan Savda, mevcut iktidar sahiplerine muhalif herkesin baskı altına alındığını belirterek şöyle devam etti: “Biat etmeyenlere ya sopa gösteriliyor ya da dövüyorlar. Yine boyun eğmiyorsa bu sefer hapse atıyorlar. Barış için akademisyenler bildirisine imza atanların başına gelenleri kamuoyu biliyor. Akademisyenler ne dediler? ‘Devlet kendi şehirlerini bombalamasın’ dediler. Başka bir şey değil. Ne oldu? Tümünü işten attılar. Bazıları hapse atıldı. Yargılananlar var. Cumhurbaşkanı akademisyenleri tehdit etti, hakaretlerde bulundu”
‘VİCDANİ REDÇİLER DE BASKI ALTINDA’
Bugün de benzer bir tablo ile karşı karşıya olduklarına işaret eden Savda, Vicdani redçilere dönük baskının da bununla ilgili olduğunu savundu. Vicdani redçilerin her dönemde olduğu gibi savaşın en pervasız ve kirli biçimde devlet eliyle devreye sokulduğu bu dönemde de mücadelesini büyüttüğünü dile getiren Savda, Vicdani redçilerin de tıpkı diğer muhalif kesimler gibi savaşa ve devletin yıkım politikalarına karşı oldukları için hedef haline getirildiğini söyledi.
‘BİZE DÜŞEN KİRLİ SAVAŞI TEŞHİR ETMEK’
Vicdani redçilere düşen görevin savaş ve çatışma politikalarını toplum ve kamuoyu nezdinde teşhir etmek olduğunun altını çizen Savda, AKP ve Erdoğan’ın geleceğini gerilim ve çatışma da gördüğünü ifade etti.
Erdoğan ve AKP rejiminin Suriye’de çatışmak istediğini, nitekim Fırat Kalkanı harekatı ile fiilen savaşın bir parçası olduğunu belirten Savda, “Her gün onbinlerce asker ile dağlarda operasyonlar yapıyor. Asker kaybının yaşanmadığı gün yok. Ve bu ciddi olarak toplumda kamplaştırma oluşturuyor.
Savaş politikalarına karşıyız ve bu savaşı aşmak durumundayız. Savaşın sona ermesi için iktidar üzerinde daha ciddi baskı kurmak zorundayız” diye devam etti.
“SAVAŞI REDDECEĞİZ’
Savda, ancak savaş politikalarına karşı ciddi bir baskı olmadığını AKP, Erdoğan rejiminin de bu nedenle savaşı rahatça tırmandırdığını belirtti.
İktidarı rahatsız edecek çalışmalar yapılmazsa savaşın daha da büyüyerek daha çok can alacağını dile söyleyen Savda, şu çağrıyı yaptı: “Hepimizin yapacakları var. Barış isteyen herkese çağrım mevcut çatışma politikalarını reddetmeleridir. Savaş hepimize kaybettiriyor. Bunun bir parçası değiliz, olmayacağız”
AKP, Erdoğan rejiminin baskı ve şiddet üzerinden kendilerine geri adım attırmak istediğini ifade eden Savda, bunu kabul etmeyeceklerini geri adım atmayarak pozisyonlarını koruyacaklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: ANF