
Asker meselesi halloldu mu? – ALİ BAYRAMOĞLU
Başkanlık, yeni kurumsallaşma ve benzeri tartışmalar ortalıkta cirit atıyor. Ama daha Türkiye’nin asker meselesi henüz hallolmadı.
Başkanlık, yeni kurumsallaşma ve benzeri tartışmalar ortalıkta cirit atıyor. Ama daha Türkiye’nin asker meselesi henüz hallolmadı.
“Askere gitme Çünkü…” kitabında görüşünü açıklayan değerli sanatçı Şanar Yurdatapan’ın ”Bu suç ise hepimiz suçluyuz, ifademizi al ve davaya dahil et” önerisi ve tiyatro sanatçısı Mehmet Atak’ın gayretiyle toplu olarak tepkimizi ortaya koymak için bir dizi eylem düşünülmektedir. Bu dostlarımla birlikte bulunmak her zaman bana onur verir.
Beni alanlar üç takım gerilla idi, yaklaşık 60 kişilik bir guruptu. Irak sınırına yakın bir bölgede. Aşağı indirdiler beni.. Tedavi önerdiler ama ben kabul etmedim. Yemek ister misin dediler, kabul etmedim yemeklerini yemeyi.
Pembelik HES için verilen iş ilanında korucular için ‘yakın çevrede gerçekleştirilecek operasyonel faaliyetlerde de görevlendirilecektir’ denmekte. Bu ‘faaliyet’lerin bölge halkının hayrına alamet olmadığı, bu yeni sistemin diğer HES’lere de yayılacağı açık.
Peki, ne oldu da barış süreci boyunca sesini çıkarmayan Genelkurmay tam da Erdoğan’ın işine yarayacak şekilde ortalıkta görünür olmaya başladı? Niçin tam da Erdoğan’ın HDP’ye ve PKK’ya gözdağı verdiği bir ortamda sesini yükseltti? Neden HDP’yi (ve aslında tüm Türkiye’yi) zora sokacak bir çatışma ateşini körüklüyor?
Gerçekten de, büyük savaşların ardındaki gerçeği açığa vuran, önyargılardan uzak, İngiliz emperyalizmine acımasız eleştiri okları saplayan, savaş karşıtı bir filmdi “Gelibolu”.
Ordu 29 yıl savaştığı PKK’yı yok edebildi mi? Edemedi. Bugünkü ortamı sivil siyasete borçluyuz. Ama Genelkurmay Başkanı’nın “bölücü terör örgütü kendini meşrulaştırıyor” söylemi, bence çatışma ortamına dönüşte bir adımdır.
“Hükümetlerimizin talimat ve direktifleri doğrultusunda” dense de, “Türk Silahlı Kuvvetleri, iç siyasi çekişmelerin bir aktörü olmayacak,” vurgusu yapılsa da; bu bildiri, TSK’nın görev sınırlarının ötesinde bir açıklama.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre 2013 yılında Türkiye’nin cari fiyatlarla 19 milyar 85 milyon dolar tutarında askerî harcama yaptığını, 2011 sabit fiyatlarıyla 2010-2013 yılları arasında yapılan askerî harcama toplamının 70,6 milyar dolar olduğunu söyleyelim.
SIPRI raporunda, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda büyük miktarlarda silah siparişi vermeye devam edeceği belirtiliyor. Zaten Türkiye, 2013 yılında durağan olan silah alımlarına geçen yıl hız vermişti.