Güç Birliği, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “acil barış” çağrısı ile alanlara çıkıyor

Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nin açıkladığı programı kapsamında, 1 Eylül Perşembe günü İzmir’de, 3 Eylül Cumartesi günü Ankara’da, 4 Eylül Pazar günü ise İstanbul’da merkezi mitingler gerçekleştirecek.

Güç Birliği 1 Eylül’de alanlara çıkıyor

27 Ağustos
ANKARA (DİHA) – Kısa bir süre önce kuruluşu ilan edilen Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, içeride ve dışarıda süren savaş koşullarına karşı, 1 Eylül’de alanlara çıkma kararı aldı. Çeşitli kentlerde merkezi mitingler yapacak olan Güç Birliği, “Savaş naraları atanların değil bizim çocuklarımız ölüyor. Kirli hesaplara kurban edecek tek bir canımız yok” diyerek herkesi barış mitinglerine katılmaya çağırdı.

Kısa bir süre önce KESK, DİSK, TMMOB, TTB öncülüğünde, Alevi örgütleri, HDP ve bileşeni partiler, Haziran Hareketi ve HDK gibi toplumsal tabanı geniş oluşumlar tarafından kuruluşu deklere edilen Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, 1 Eylül Dünya Barış Günü “acil barış” çağrısı ile alanlara çıkıyor.

Ankara, İzmir ve İstanbul’da merkezi mitingler, yerellerde ise değişik etkinlikler yapacak olan Güç Birliği, Mülkiyeliler Birliğinde basın toplantısı yaptı. Toplantıya KESK Eş Başkanları Lami Özgen, Şaziye Köse, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB 2’inci Başkanı Sinan Adıyaman, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, HDP MYK üyesi Alp Altınörs ve parti yöneticisi Ali Ürküt, EMEP, ABF, İHD ve Güç Birliği bileşenlerinin yöneticileri katıldı.

KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse tarafından okunan ortak açıklamanın yapıldığı salona, “Faşizme, darbelere ve savaşa karşı Demokrasi Barış istiyoruz. Emek ve Demokrasi için Güç Birliği” pankartı asıldı.

Konuşmasına, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle toplumu acil ihtiyaç haline gelen “Barışa ses ve güç vermeye” çağırarak başlayan Köse, Nazilerin insanlık tarihinde yarattığı yıkım sonucu ilan edilen 1 Eylül’ün tarihçesine dikkat çekti.

Orta Doğu ve özellikle de Suriye ve Irak’ta süren “kanlı boğazlaşmalara ve emperyalist savaşlara” işaret eden Köse, AKP’nin Cerablus’a yönelik işgaline de tepki gösterdi. AKP’nin bir yandan yaşanan savaşa dahil olduğunu öte yandan da mültecilerin sorunu üzerinden AB, ülkeleriyle “insanlık değerlerini pazarladığının” altını çizen Köse, Türkiye ve bölgede yaşanan savaşın 1 Eylül’ü her zamankinden daha anlamlı hale getirdiğini belirterek şunları söyledi:

“1 Eylül Dünya Barış Günü olarak ilan edilmesi üzerinden tam 77 yıl geçmesine rağmen hala ülkemizde ‘kutlu olsun’ diyemiyoruz! Ülkemiz yangın yeri… Çatışma, gözyaşı ve acı dört bir yanımızı sardı.”

‘Darbeden dikta rejimi çıktı’

AKP’nin darbe girişimi sonrasında içine girdiği tutumu, “faşizan, sömürücü ve savaş yanlısı bir dikta girişimi” olarak nitelendiren Köse, “Ya biz ya kaos’ denilerek Haziran 2015’ten ortaya konulan politikanın” ölüm, katliam, yakılan yıkılan kentler, sivillerin yakıldığı bodrumlar gerçeğini ortaya çıkardığını söyledi ve ekledi:
“Hemen her gün ülkenin dört bir yanında patlayan bombalarla onlarca insanımız hayatını kaybediyor, yüzlerce insanımız yaralanıyor.”

‘Bu savaş bizim değil’

Dîlok’ta yaşanan katliam ve en son CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konvoyu geçtiği sırada çıkan çatışmayı da hatırlatan Köse, “Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı hiç birimizin can güvenliğinin olmadığının göstergesidir” diye konuştu. Köse, “Her yer yanıyor, yüreklerimiz de! Bu savaş bizim savaşımız değil! Savaşa mecbur olan halklarımız ve emekçiler değil, iktidarın savaşa, gerilime ve kaosa bağlayan AKP’dir. Bu çılgınlıkta ısrar etmek ülkemizi çıkmaz bir felakete sürükleyecektir” uyarısında bulundu.

‘Yoksulların kanı akıyor’

“Savaş naraları atanların çocukları değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akmaktadır” diye devam eden Köse, “O yüzden barışa dair tüm çabalar, eylemler yaşamsaldır” dedi. Köse, Kürt sorununda savaş ve şiddet eksenli politikaların terk edilerek, acilen barışçıl ve demokratik yollara başvurulması çağrısında bulundu.

Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde alanlara çıkmak, ses çıkartmak, halka gerçekleri anlatmak her zamankinden daha önemli ve anlamlıdır.
Bunun için ülkenin dört bir yanında Emek ve Demokrasi için Güç Birliği olarak, ‘Faşizme, Darbelere ve Savaşa Karşı Demokrasi ve Barış İstiyoruz! şiarıyla barışı sahiplenecek ve barışa ses vereceğiz. Tüm yurttaşlarımızı barış için ses vermeye bulundukları illerde gerçekleşecek olan ortak barış eylem ve etkinliklerine katılmaya çağırıyoruz. Kirli hesaplara kurban edilecek tek bir canımız yok. Barışın iyileştirici gücüne hepimizin ihtiyacı var.”

Güç Birliği’nin açıkladığı programı kapsamında, 1 Eylül Perşembe günü İzmir’de, 3 Eylül Cumartesi günü Ankara’da, 4 Eylül Pazar günü ise İstanbul’da merkezi mitingler gerçekleştirecek.

(ekip/kk/sd)

DİHA

**

“Barış Mitingi için 4 Eylül’de Bakırköy’e”

Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, 4 Eylül’de Bakırköy Pazar Meydanı’nda düzenleyecekleri Barış Mitingi için çağır yaptı

26 Ağustos 2016
Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği, İstanbul’da 4 Eylül’de yapılacak Barış Mitingi’ne ilişkin İstanbul Tabip Odası’nda basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İKK Sözcüsü Cevahir Efe Akçelik ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanları Doğan Erbaş ve Aysel Güzel, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Koordinasyon Sözcüsü Şamil Altan ve Güç Birliği bileşenlerinin temsilcileri katıldı.

Basın metnini okuyan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak, Almanya faşizminin 1939 yılında Polonya’yı işgali ile başlayan, ardında milyonlarca ölü, yaralı ve moloz yığınları haline gelmiş kentler bırakan, insanlık tarihinin en kanlı savaşının başladığı gün olan 1 Eylül’ün yaşanan acıların unutulmaması adına “Dünya Barış Günü” ilan edildiğini söyledi.

‘ÇÖZÜM İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI’

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve emperyalist güçlerin isteği ve yönlendirmesiyle Irak ve Suriye’de savaşın halen sürdüğünü belirten Kavak, “Hala kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, salgın hastalıklar, evsizler, sığınmacılar çoğalıyor” dedi.

Çatışma, acı ve gözyaşının ülkenin dört bir yanını sardığını ifade eden Kavak, “Kürt sorunun da ölüm ve göz yaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş, şiddet odaklı politikaların derhal terk edilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların atılmasını istiyoruz” diye konuştu.

‘4 EYLÜL’DE BAKIRKÖY’E’

Kavak, bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde alanlara çıkıp ses çıkartmanın ve halka gerçekleri anlatmanın her zamankinden daha önemli ve anlamlı olduğunu söyledi.

Kavak son olarak, demokrasiyi, barışı, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti savunmak adına 4 Eylül’de Bakırköy Pazar Meydanı’nda yapacakları Barış mitingine katılım çağrısın da bulundu.

Demokrat Haber

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org