Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Türkiye: En Az 142 Gazeteci Hapishanede

Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sırada yer alıyor.

3 Mayıs 2019 09:56
HABER MERKEZİ – Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Türkiye’de en az 142 gazeteci tutuklu. Türkiye’deki tabloyu değerlendiren TGS Temsilcisi Mahmut Oral, “Sahadaki gazetecilik koşulları her geçen gün zorlaşıyor” dedi. ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan ise “Gazeteciler özgür değilse kimse özgür değil” diye konuştu.

Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü.

Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sırada yer alıyor.

Türkiye’deki ‘basın özgürlüğünü’ değerlendiren gazeteci örgütlerinden Özgür Gazeteciler İnisiyatifi’nin (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, medya organlarının sayısı artarken, içeriğinin tek tipleştiğini, gazetecilerin medya patronlarının ve iktidarların baskısı altına girdiğini dile getirdi ve “Dünya medyası bağımlı medya oldu. Gazeteciler özgür değilse kimse özgür değil” dedi.

Boltan’ın verdiği bilgilere göre Türkiye’de 166 gazeteci cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak tutuluyor.

Medyada en fazla tahribatın Türkiye’de yaşandığını belirten Boltan, “Dava açılmamış muhalif gazeteci kalmadı. Devlet medyası dışında tüm muhalif medya ve çalışanları bir bütün devletin ve iktidarın çeşitli baskı ve sindirme aygıtlarıyla etkisiz hale getirildi” diye konuştu.

“Gazetecilik koşulları her geçen gün zorlaşıyor”

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ise basın çalışanları üzerindeki baskılara dikkat çekerek, kendi verilerine göre Türkiye’de 142 gazetecinin tutuklu olduğunu aktardı.
“Türkiye 2018 yılında da 180 ülke arasında 157’nci sırada yer almıştı. Sahadaki gazetecilik koşulları her geçen gün zorlaşıyor. İleri demokrasi iddiasında bulunan iktidar partisinin alnının ortasında bir utanç vesikasıdır. AKP iktidarı her zaman bu tablolarla, muhalif basın üzerindeki baskı ve sindirme operasyonlarıyla hatırlanacaktır.”

Türkiye’de ‘muhalif gazeteci’ olmanın her zaman bedelinin olduğunu da kaydeden Oral, şunları söyledi:
“Nedir bu bedeller? Hakkınızda soruşturmalar açılır, gözaltına alınırsınız. İşinizden atılırsınız. Uzun süre işsiz kalırsınız ve çeşitli yaptırımlara maruz kalırsınız. Ve sonuçta meslekte kendi kendinizi ihraç etme boyutuna varıyor. Bölgedeki gazetecilerin çoğunluğu ise muhalifler, bir de üstüne üstlük Kürtler. Yani burada iki çeşit yaptırımlara maruz kalıyorlar. Buna karşı ‘gazetecilik suç değildir’ diyoruz. Gazetecilik olmazsa demokrasi olmaz, gazetecilik olmazsa hukuk olmaz.”

14 kadın gazeteci cezaevinde

Diğer yandan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla hazırladığı rapora göre cezaevindeki tutuklu gazetecilerden 14’ü kadın.

Tutuklu kadın gazetecilerin isimleri şöyle: Ayşe Düzkan, Aslı Ceren Aslan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Ayşenur Parıldak, Burçin Dokgöz, Ceren Taşkın, Hanım Büşra Erdal, Hatice Duman, Kibriye Evren, Meltem Oktay, Pınar Gayıp, Reyhan Hacıoğlu, Semiha Şahin, Tuba Bulut.

“Haberin özgür olmadığı bir dönemden geçiyoruz”

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ise “Haberin özgür olmadığı, gazeteciliğin evrensel basın ölçütlerine göre yapılamadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Basın sektöründe onbinlerce gazeteci işsiz ve mesleğini yapamamanın ızdırabını yaşıyor” dedi.

Gazeteciliğin suç olmadığını vurgulayan TGC, “Gazetecilik halkın haber alma, bilgilenme hakkına hizmet eden saygın bir meslektir. Bütün güç koşullara rağmen ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir, bedeller ödeseler de kamuoyunu aydınlatmaktan geri durmayacaklardır” ifadesini kullandı.

Kaynak: Gazete Karınca

**

2018’de en az 95 gazeteci öldürüldü – Gazete Karınca

**

‘İşten çıkarmalara, mobbinge, düşük ücretlere artık yeter’: Gazeteci Dayanışma Ağı kuruldu – Artı Gerçek

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org