İnci Ağlagül

2004 15 Mayıs-İnci Ağlagül-İSTANBUL “Reddediyorum. Her yanım öldürme eğitimi almış insanlarla çevrili, askerliğin ve askeri anlayışın yaşamımın her noktasında herhangi bir yüzünü göstermesine katlanamıyorum ve katlanmak da istemiyorum. Çünkü ben savaşsız, şiddetsiz, sınırsız, sınıfsız, otoritesiz bir dünyada özgür bir birey olarak yaşamak istiyorum. Militarizmin ayırımcılığına ve cinsiyetçiliğe karşı bir kadın olarak yani doğuştan elenmiş biri

2004 15 Mayıs-İnci Ağlagül-İSTANBUL

“Reddediyorum.
Her yanım öldürme eğitimi almış insanlarla çevrili, askerliğin ve askeri anlayışın yaşamımın her noktasında herhangi bir yüzünü göstermesine katlanamıyorum ve katlanmak da istemiyorum.
Çünkü ben savaşsız, şiddetsiz, sınırsız, sınıfsız, otoritesiz bir dünyada özgür bir birey olarak yaşamak istiyorum.
Militarizmin ayırımcılığına ve cinsiyetçiliğe karşı bir kadın olarak yani doğuştan elenmiş biri olarak daha fazla susamayacağım için, askere alinma gibi bir derdim olmadigi icin, kardesim, babam, arkadasim, sevgilim gitmeye zorlandığı için karşı çıkıyorum. Kadınlara yönelik taciz, tecavüz, ‘namus’ cinayetleri’ni, cinsel kimliğinden ya da yöneliminden dolayı bireyin aşağılanmasını çürük sayılıp ötelenmesini diğer toplumsal nedenleri de yok saymadan var olan militarist anlayışın da bir sonucu olarak görüyorum. Bir
kadın olarak ancak yaşını almış bir anne olduğum zaman o da toprak-vatan ikilisinin karşılığında (doğurgan-kutsal) sayılıp değerli olacağımı bildiğim ve bundan nefret ettiğim için ayrıca dünyadaki bir çok sorunu; açlığı, kuraklığı, Irak’a yapılan saldırı, işkence ve tecavüzleri, Afganistan’a atılan bombaları, Yahudilere yönelik soykırımı, Filistin’de çocukların oyun yerine silahla oynamasını, ırkçılığı, doğal hayatın yokedilmesini dert edip kendi sorunum saydığım gibi askerliği de kendi sorunum olarak görüp karşı çıkıyorum, çünkü aslında zaten bütün bunların sorunmuş gibi görünmemesi bile her birimizin sorunu.
Sustuğum sürece kendimi suç ortağı olarak göreceğim. Fakat ben hiçbir
biçimde savaşın ve militarizmin suç ortağı olmak, yaşamlarımızın,
akıllarımızın, düşlerimizin tutsak edilmesine seyirci kalmak istemiyorum.
Canlı hayatı hiçe sayan hiç bir mekanizmanın içinde yer almayacağım.
Bu düşüncelerimden dolayı askerliği, militarizmi ve bunun bizlere birer yaşam biçimi olarak dayatılmasını reddediyorum.”

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org