İsrail-Azerbaycan: Resmiyete yansımayan milyarlarca dolarlık petrol ve silah ticareti – İslam Özkan

İsrail ile Azerbaycan arasındaki ticaret dengesi resmiyette yılda sadece 130 milyon dolar civarında, ancak pratikte Cumhurbaşkanı Aliyev’in de açıkladığı gibi milyarlarca dolara ulaşıyor ve bu alışverişin büyük bir bölümü petrol ve silah sektörlerinde gerçekleşiyor

Azeri-Ermeni çatışmasında İsrail’in rolü

İsrail’in silah satmasında ne var diyebilirsiniz. Buradaki sorun İsrail’in Kafkaslar’da güçlü olan tarafa yaptığı silah satışı üzerinden coğrafi açıdan alakasız bir bölge olan Kafkasya üzerinde nüfuz elde etmeye çalışmasının yanı sıra bu satışları gizli yapması.

21 Ekim Çarşamba 2020
Azeri-Ermeni çatışması son hız devam ederken taraflar arasındaki silah ve teknoloji dengesi çatışmanın gidişatı üzerinde büyük önem arz ediyor. Muhtemelen savaşın kaderini diplomatik güç ve uluslararası nüfuzun yanında bu silah ve teknoloji dengesi belirleyecek. Bu noktada İsrail’in Azerbaycan’a verdiği son model silahlar oldukça etkili ve Ermenistan’ı dezavantajlı konuma getiren tam da Bakü yönetiminin silah üstünlüğü.

Azerbaycan, şu anki çatışmalarda kullandığı silahların yüzde 60’ını işgal devleti İsrail’den, geri kalanını da Rusya’dan alıyor. Erivan yönetiminin verdiği tepkiye bakılırsa, İsrail’in Bakü yönetimine yaptığı silah satışı sadece nicelik açısından yoğunluk arz etmiyor son derece stratejik öneme de sahip. Özellikle Kamikaze İHA’ların Ermenilerin canını acıttığı kesin. Ermenistan, İsrail’in Azerbaycan’a patlayıcı silah ve insansız hava aracı tedarik etmesini protesto etmek için Tel Aviv’deki büyükelçisini geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

İsrail’in Ermenistan’a kayda değer bir silah satışı yokken Azerbaycan’a gelişmiş silahları neden silah sattığı oldukça açık aslında. Ermenistan ne ciddi bir yeraltı ve yerüstü zenginliğine sahip ne de üretimden gelen bir ekonomik gücü var. Azerbaycan ise Hazar kıyıları başta olmak üzere zengin doğalgaz ve petrol yatakları sayesinde ekonomik açıdan rakibinden daha avantajlı konumda. Anlayacağınız olay tamamen duygusal.

Yedioth Ahronoth gazetesinin verdiği habere göre, birkaç Azeri kargo uçağı, geçtiğimiz günlerde Filistin’in Negev bölgesindeki Ovda askeri hava üssüne iniş yaptıktan sonra yüklendiği silah ve askeri teçhizatla Azerbaycan’a döndü.

Öte yandan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın siyasi danışmanı Hikmat Hacıyev, İsrail’in “Walla” haber sitesine verdiği röportajda, Azerbaycan ordusunun Karabağ bölgesinde Ermeni kuvvetleriyle çatışmalarda İsrail tarafından üretilen insansız hava araçları ve patlayıcılar kullandığını açıkça ifade etti. Hacıyev, “Ermeniler kamikaze İHA’lardan korkuyorsa işgale son versin” açıklamasını yaptı.

İsrail’in silah satmasında ne var diyebilirsiniz. Buradaki sorun İsrail’in Kafkaslar’da güçlü olan tarafa yaptığı silah satışı üzerinden coğrafi açıdan alakasız bir bölge olan Kafkasya üzerinde nüfuz elde etmeye çalışmasının yanı sıra bu satışları gizli yapması. İsrail Walla sitesinin haberine göre İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lion Hayat, konuya ilişkin hiçbir açıklama yapmadı, sorulan soruları “no comment” diyerek geçiştirdi.

İsrail, 2017 yılında “Aeronautics” şirketinin ürettiği insansız hava aracı “Harrop 2″ uçağını, Bakü yönetiminin isteği üzerine Ermeni ordusu üzerinde denedi. Bu haberin medyada çıkması üzerine İsrail, askeri sansür yönetmeliği nedeniyle Azerbaycan’la güvenlik ve askeri işbirliği ile silah anlaşmalarının boyutuna ilişkin sessiz kalmayı tercih etti.

SİLAH ALIŞVERİŞİ Mİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ Mİ?
2012’de İsrail ve Azerbaycan, İHA’lar, uçaksavar ve füze önleme sistemleriyle ilgili 1.6 milyar dolar değerinde bir silah anlaşması imzaladı ama iki ülke arasındaki işbirliği sadece silah alışverişiyle sınırlı değil. İstihbarat alanındaki ilişkiler de gelişti ve kamuoyundan gizli olarak yürütülen işbirliği süreç içerisinde basına yansıdı. Bakü yönetiminin İsrail’e İran sınırı boyunca elektronik istihbarat bilgileri toplamak için izleme ve bilgi toplama istasyonları kurduğu sır değil. 2011’de İsrail, iki ülke arasındaki sınırı izlemek için Azerbaycan’a İHA tedarik etmeye başladı. Bu arada, Şubat 2012’de İran, MOSSAD’ın İran karşıtı faaliyetlere izin vermesi nedeniyle Bakü yönetimine sert bir çıkış yaptı.

Bakü yönetiminin Şubat 2012’de “terörist” olarak nitelendirdiği ve Tahran/ Hizbullah bağlantılı bir hücreyi ele geçirdiğini iddia etmesi üzerine İran’la Azerbaycan yönetimi arasında ipler iyice gerildi. Aynı yılın Mart ayı başlarında Bakü; İsrail ve Amerikan büyükelçiliklerine yönelik saldırılar düzenlemek üzere olduklarını iddia ettiği İran bağlantılı 22 kişiyi tutukladı. Bu olaydan birkaç ay sonra ABD istihbaratı ve diplomatları, İsrail’in İran’ın nükleer programını durdurmak için hava saldırıları yapmak amacıyla Azerbaycan’daki askeri üsleri kullanmasına izin vermesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 1997 yılında Azerbaycan’a gizli bir ziyaret yaptığı biliniyor. Bir sonraki ziyaret ise 2016’da gerçekleşti. Netanyahu, özel olarak Bakü’yü ziyaret etmek için değil de Kafkas ülkelerine düzenlediği kapsamlı bir program çerçevesinde Azerbaycan’ı ziyaret etmek istiyormuş havası verdi. Taraflar arasında İsrail-Azerbaycan arasındaki güvenlik ve askeri işbirliğinin güçlendirilmesi, ülkedeki Yahudi cemaatinin durumu ve güvenlik anlaşmalarının yanı sıra on milyarlarca dolarlık ticari işbirliği ve çifte vergilendirmeyi önleme antlaşması imzaladı. Ziyaretin ardından Aliyev, ülkesinin İsrail’den 5 milyar dolar değerinde silah ve güvenlik ekipmanı satın almak için uzun vadeli bir sözleşme imzaladığını duyurdu.

BAKÜ-TEL AVİV ENERJİ VE TELEKOMÜNİKASYON ORTAKLIĞI
Enerji alanındaki işbirliğinin güçlenmesiyle İsrail, Azerbaycan’dan petrol ithalat etmeye başlarken iki ülke şirketleri, İsrail’in işgal altında tuttuğu Aşdod kıyılarında ortaklaşa gaz ve petrol aradı. Tel Aviv yönetimi, yılda 80 milyon varil (yaklaşık 11 milyon ton) olarak tahmin edilen toplam petrol tüketiminin yaklaşık yüzde 50’sini Azerbaycan’dan ithal ediyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ile Azerbaycan, İsrail şirketlerinin ürettiği telefon ve telekomünikasyon işletim sistemini, 1994 yılında imzaladığı bir ticaret anlaşmasıyla satın aldı. Bunların başında Azerbaycan pazarlarına doğrudan girmeye başlayan ve ülke çapında bölgesel iletişim ağlarını işleten İsrail telekomünikasyon şirketi “Bezeq” geliyordu.

2000-2005 yılları arasında İsrail, Azerbaycan’ın ticaret yaptığı ülkeler arasında onuncu sıradan beşinci sıraya yükseldi. BM verilerine göre, Azerbaycan’ın İsrail’e yaptığı ihracat 1997 yılında sadece 2 milyon dolarken 2004 yılına gelindiğinde bu rakam, petrol fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle 323 milyon dolara yükseldi.

2015 yılı itibari ile İsrail ile Azerbaycan arasındaki ticaret dengesi 266 milyon dolara ulaştı, bunun 260 milyon doları İsrail’in Azerbaycan’a ihracatı, 6,2 milyon doları ise ithalattır. İsrail Ekonomi Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, İsrail ile Azerbaycan arasındaki ticaret dengesi resmiyette yılda sadece 130 milyon dolar civarında, ancak pratikte Cumhurbaşkanı Aliyev’in de açıkladığı gibi milyarlarca dolara ulaşıyor ve bu alışverişin büyük bir bölümü petrol ve silah sektörlerinde gerçekleşiyor.

Kaynak: Gazete Duvar

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org