Hükümete Açık Çağrı;
Vicdani retçi KKTC yurttaşları, Haluk Selam Tufanlı, Murat Kanatlı ve Halil Karapaşaoğlu uzun bir süredir Askeri Mahkemede yargılanmaktadır. Haluk ve Murat geçmiş yıllarda bu davaların sonucu olarak hapis yatmıştır. Gelecek davaları, 10 Mayıs 2018 tarihinde Askeri Mahkeme’de tekrar gerçekleşecektir. Büyük ihtimal birkaç dava sonra bu yurttaşlarımız yine hapis cezasına çarptırılacaklar. Dünyanın bu kadar büyük bir buhran içinde olduğu günlerde, savaşlarla doğanın ve insanın hiçbir vicdan hesaplaşması olmadan yok edildiği tarihin bu anında, savaşlara karşı olmak, silah tutmayı ret etmek, yıkımın ana bileşenlerinden olan ordunun parçası olmak istemediğimizden, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yurttaşlarımız birer düşünce suçlusu olarak yargılanıp hapse atılacaklardır.
Hükümetin birleşenlerinden Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Partisi, Demokrat Parti ve Toplumcu Demokrasi Partisi seçim döneminde veya öncesinde kamuoyuna vicdani rettin bir insan hakkı olduğunu beyan etmiştir. Hükümet, vicdani ret ile ilgili herhangi bir yasa çalışması yapmaz veya geçmiş hükümet dönemi başlatılan çalışmaları kaldığı yerden devam ettirmez ise, mahkemenin bu süreçte vicdani retçiler lehine alacağı hiçbir karar yoktur. Hükümet tarafından herhangi bir adım atılmadığı takdirde, düşünce suçlusu olarak bu yurttaşlarımız mahkemelerde yıllarca yargılanmaya ve günün sonunda hapsedilmeye mahkûm olacaklardır.
Hükümeti oluşturan partilerden bu konuyla ilgili randevu talep edilmesine,bu talepten bir buçuk hafta geçmesine rağmen hiçbir sonuç alınamamıştır. Hükümet edenlerin vicdani retçileri muhatap almak istemediklerini, başlarından atmak istediklerini düşünmek istemiyoruz. Yolsuzluklara isimleri karışanların, mafyanın, uyuşturucu baronlarının özgür bir şekilde dolaştığı bu ülkede, düşünen, okuyan ve yazan insanların ceza evine atılması nasıl açıklanır?
İnsan, kendinin şekillendirmeye başladığı, bu zamanlarda kendi kontrolünden çoktan çıkmış bir dünyaya karşı büyük bir kavga içinde. İnsan insana karşı hem öfkeli hem de yapayalnız. Düşünen, okuyan ve yazan insanların tek bir derdi var aslında. Bu evreni anlamak, yorumlamak ve esaret altındaki insanın özgürleşmesi için çaba sarf etmek.
Partilerden istenmiş olan randevuların bir an önce verilmesini, hükümetin vicdani retle ilgili acil olarak adım atmasını talep ediyoruz. Hükümeti oluşturan, vicdani ret ile ilgili duyarlılığı olduğunu söyleyen milletvekili dostlarımızdan ise bir an önce bu konuyla ilgili ara buluculuk yapmalarını talep ediyoruz.
Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği adına
Zeki Ali
**
TDP Gençlik Örgütü
10 Mayıs tarihinde Vicdani Ret talepleri nedeni ile yargılanacak olan Halil Karapaşaoğlu, Haluk Selam Tufanlı ve Murat Kanatlı ile dayanışma içerisinde olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Vicdani Ret bir İnsan Hakkı olarak 8 Mart 1989 tarihli BM’nin İnsan Hakları Komisyonu’nun 1989/59 sayılı kararında düşünce, vicdan ve din özgürlüğü kapsamında kabul edilmiştir.
1989 tarihli kararı dikkate alan ayni komisyon 1993 tarihli Askerlik Hizmetinin Vicdanen Reddedilmesi (Conscientious Objection to Military Service, 1993: §1-3) başlıklı kararında, kişilerin, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 18. maddesi ve yine Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’nin 18. maddesinde yer alan düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün meşru kullanımı çerçevesinde askerlik hizmetinden vicdani ret gerekçesiyle kaçınabileceklerini belirtmiş ve vicdani ret konusunda tüm devletleri gerekli her türlü düzenlemeyi yapmaya davet etmiştir.
Psikolojik ve ahlaki boyutun yanında göç, okul uzatma gibi zorunlu askerliğin pratikte getirdiği sorunlar Kıbrıs Türk Gençliği’ni olumsuz etkilemektedir.
Bu doğrultuda, Toplumcu Demokrasi Partisi Gençlik Örgütü olarak bizler Vicdani Ret Hakkı’nın ivedilikle hükümetimizin gündemine alınması gerektiğini düşünmekteyiz. Vicdanı ret hakkının tanınması ve gereken yasal düzenlemelerin yapılması, profesyonel askerliğe geçiş, alternatif hizmet ve zorunlu askerliğin kaldırılması gibi seçeneklerin gençler ile birlikte değerlendirilmesi ve yapıcı adımların atılması noktasında hükümete güvenimiz tamdır.
Bu vesile ile bilinmesini isteriz ki savaş çığırtkanlarına karşı barış dolu yarınlar için mücadelemiz hiç durmadan devam edecektir.
Nazım Hikmet’in dediği gibi Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.
#ZorlaAskerlikOlmaz #VicdaniRetHaktır #TDPGenclik
Kaynak: TDP Gençlik Örgütü
**
Sol Hareket
VİCDANİ RET HAKKI TANINMALI!
Kimseden emir almadan ve kimseye emir vermeden, itaat etmek ve hükmetmek istemeyen bir bireyin, devletin gelenekleri çerçevesinde hazırlanan ve askere gitmeyi zorunlu kılan bir yasaya boyun eğdirilmeye çalışılması kabul edilemezdir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde 10 Mayıs 2018 tarihinde, Haluk Selam Tufanlı ve Murat Kanatlı’nın Yüksek Mahkeme’ye, Askeri Mahkemelerin bağımsız olmadığı yönünde yaptıkları itirazın geri dönmesinin ardında, Askeri Mahkeme’de görüşülecek duruşmada, Halil Karapaşaoğlu’nun da dahil olmasıyla 3 kişiye, Vicdani Ret hakkını kullandıkları ve askeri seferberliği yerine getirmedikleri sebebiyle dava okunacak olması kabul edilemezdir.
Şiddet kullanmayı ve insan öldürmeyi, öğrenmeyi istememek ve bunu çıkarıldığı tüm duruşmalarda dile getirmek, savaşlara karşı olmak ve bunu dile getirmek, savaşların yürütücüsü olan ordulara hizmet etmeyi reddetmek, ordusuz, sınırsız, devletsiz, özgür bir dünyada yaşamak istemek, suç olarak kabul görüldüğünde ve bunun cezası olarak da hapis cezasına çarptırıldığında bu yapıya karşı bireyin hakkını araması kaçınılmazdır. Silah tutmanın doğallığını savunan bu sistemin bir parçası olmak istemeyen, silaha sarılmak yerine insana ve doğaya sarılmayı tercih eden, vicdanı hür bir şekilde en doğal hakkını talep eden arkadaşlarımıza okunacak davanın takipçisi olacağız ve yanlarında olacağız.
Bununla birlikte biliyoruz ki, Murat ve Haluk’u daha önce hapseden bu yasa değişmiş değildir. Bu süreçte, arkadaşlarımızın onurlu duruşunu selamlar, vicdani ret hakkının tanınması, mevcut yasanın ve yapının değişmesi için hükümetin de gerekli düzenlemeleri ivedi bir şekilde meclis gündemine getirmesi gerektiğini kararlı bir bir şekilde yineleriz.
İnsanlar silahsız doğar, hür yaşar!
Sol Hareket adına
Orhan Erönen
**
Kuzey Kıbrıs’ta vicdani retçilerin yargılanmasına Türkiye’den tepki
Yargı, hükümet ve siyasi organlara çağrıda bulunuldu
08 Mayıs 2018 Salı 08:14
Türkiyeli aktivistler, sanatçılar, hak savunucuları, barış akademisyenleri, vicdani retçiler, ekolojistler, siyasi parti temsilcileri, feministler ve LGBTİ’lerden oluşan bir grup, Kıbrıslı vicdani retçiler Haluk Selam Tufanlı, Halil Karapaşaoğlu ve Murat Kanatlı’ya uygulanan insan hakkı ihlaline karşı Kıbrıs’ın Kuzeyindeki yargı, hükümet ve siyasi organlara çağrıda bulundu.
Çağrıda şöyle denildi:
“Bizler aşağıda imzası bulunan yaşam savunucuları olarak Kıbrıs’ın Kuzeyinde yargılamaları devam eden Vicdani retçiler Haluk Selam Tufanlı, Halil Karapaşaoğlu ve Murat Kanatlı’nın Askeri Mahkeme tarafından devam etmekte olan yargılama ve zindanda uygulanan insanlığa aykırı tek tip ile caydırmaya çalışma sürecini kabul etmiyoruz. Yaşamı seçip silahı ve militarizmi reddeden insanları zindanlarla, mahkemelerle mücadelelerinden vazgeçirebilmeyi hedeflemek büyük bir yanılgıdır. Bizler bunun yanılgı olduğunu daha önceden birçok vicdani retçi arkadaşlarımızın işkenceye, sürgüne, zindana rağmen gösterdikleri kararlılıktan biliyoruz. Vicdani ret bir insan hakkıdır. Vicdan retçileri yargılamak ise bir insan hakkı ihlalidir. Kıbrıs’ın Kuzeyinde faaliyet gösteren yargıyı Vicdani Retçileri yargılayarak insan hakları ihlali yapmaması hususunda uyarıyor ve çağrıda bulunuyoruz.”
İmzacılar:
Acun Karadağ
Adnan Vural
Alper Taş
Ateş Alpar
Barbaros Şansal
Dilaver Demirağ
Dilek Hattatoğlu
Ercan Aktaş
Eren Keskin
Eylem Tuncaelli
Fatin Kanat
Filiz Kerestecioğlu
Galip Deniz Altınay
Halil Savda
Hüda Kaya
İrfan Eroğlu
Mehmet Lütfü Özdemir
Mehmet Tarhan
Meral Geylani
Muhammed Cihad Ebrari
Murat Can Mutlu
Nurten Ertuğrul
Ömer Gergerlioğlu
Semra Somersan
Sergen Sucu
Sharo İbrahim Garip
Suavi
Tuğrul İlter
Umut Bozkurt
Veli Deniz
Veli Saçılık
Kaynak: Demokrat Haber