Askere gitmemek için vicdani ret hakkını kullanacak
06 Mayıs 2014 Salı
24 yaşındaki Mehmet Emin Oğuz adlı genç, İnsan Hakları Derneği aracılığıyla askere gitmemek için vicdani ret hakkını kullanacağını açıkladı. Dün saat 12.30’da İHD Batman Şubesi binasında yapılan vicdani ret açıklamasında İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, Batman Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Kemal Üner ve İHD yöneticileri hazır bulundu.
“VİCDANİ RET İNSANİ HAKTIR”
Açıklama öncesi konuyla ilgili konuşan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, vicdanı ret hakkının insani bir hak olduğunu söyledi. Gerek AİHM bildirgesinde, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Türkiye’nin vicdani reddi bir insan hakkı olarak kabul ettiğini fakat bunun gereklerini yerine getirmediğini söyleyen Künteş, “Çok sayıda askere gitmek istemeyen insanımız var. Vicdanı ret haklarını kullanmak için bazı kurumlardan çekiniyorlar. Çok sayıda gencimiz askere giderek kardeş kanı dökmek istemiyor” diyerek vicdani ret hakkını kullanmak isteyenlerin her zaman yanlarında olacaklarını vurguladı.
BARO’DAN DESTEK
Batman Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Kemal Üner’de “Batman Barosu olarak her zaman Mehmet Emin Oğuz’un yanında olacağımızı belirtiyorum. Maalesef ülkemizde vicdanı retle ilgili herhangi bir yasal düzenleme yok. Vicdanı ret ile ilgili kimi düzenlemelerin bakanlar kurulunun gündeminde olduğu duyumunu aldık. Bu yüzden bu tür başvuruların son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“ASKERE GİTMEYECEĞİM”
Vicdani reddini açıklayan Mehmet Emin Oğuz ise askeri zihniyetin kendi yaşam anlayışıyla bağdaşmadığını belirterek, “35 yıla yakın bir süredir bu ülkede bir çatışma söz konusudur. Biri kendi toprağında, ülkesinde, ürettiği yerde yaşamını sürdürürken ve halkının yanındayken, baskı, zulmü ve inkarı ret ederken, öbür taraftan Trakyalardan, Egelerden ve İç Anadolu’dan yoksul çocuklarına vatan edebiyatı yapılarak, namus borcu denilerek ta oralardan getirilip kendi bulundukları toplumlardan kopartılarak kölelik müessesine alınarak Kürdistan’daki insanlara güya misakı milli sınırlarıymış gibi buradan yoksul çocukları birbirine düşürülüyor, öldürtüyorlar ve kırdırtılıyor. Bunu yapanlar Boğaza karşı kahvelerini yudumlarken, adeta savaş kulelerinden savaşı izliyorlar. Ortada yoksul çocukları zorla askeriyeye alınmış ve yoksul insanların çocuklarının birbirini vurması söz konusudur. Bunları kendi yaşamıma ters görüyorum” dedi.