02/12/2014 21:24
[email protected]
Yine aynısı yaşandı.
Daha birkaç hafta evvel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bedelli askerlik ihtimaliyle ilgili fikri sorulduğunda, “Şu anda bunun artıları var eksileri var, böyle bir dönemin içindeyiz. Birileri çıkıp zaman zaman bu işi kaşıyorlar. Bunlar doğru yaklaşım tarzı değil, bizim sırtımızda ağır bir küfe var” demişti.
Müjde, sürpriz, imkân…
Bugünse Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında Yüksek Askeri Şura’daki istişare sonrası şekillenen sonucu açıkladı. Haklarını ihlal ettiğine hükmeden AİHM’in kararlarıyla defalarca vicdani retçilere tazminat ödeyen ve Avrupa Konseyi’nin uyarısıyla 2011’den beri vicdani ret hakkıyla ilgili düzenleme yapılması beklenen Türkiye, bedelli askerliği yine ‘müjde’, ‘sürpriz’, ‘imkân’ olarak bağrına bastı.
TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda alındığı söylenen bu karar, tartışması uzun zamana yayıldığı ve her daim bir siyasi malzeme olarak kullanıldığı için şaşırtıcı değil. Fakat ilginç ve yeni nokta bu uygulamadan elde edilecek gelirin nasıl kullanılacağı.
Bu, daha önceki bedelli seferlerinde de tartışma konusu olmuş, konuyla ilgili soru önergesi veren milletvekilleri de, merak eden gazeteciler de daha çok ‘şehit ve gazilere’, ‘şehit ailelerine’, ‘TSK ve Emniyet malüllerine’, ‘şehitliklere’ gibi yanıtlar almıştı. Toplanan paranın miktarı düşünülürse, bu kalemler için dahi tam olarak nasıl harcandığına dair soru işaretleri giderilmemişti.
‘Milli silahlar’ın gelişimine ve ithalatına katkıda bulunacak
Bugün Davutoglu müjdesiyle ilgili bilgi verirken elde edilecek gelirin nereye aktarılacağına dair de adres bildirdi: Savunma Sanayi Destekleme Fonu. Bu parayla teknoloji yoğun bir savunmaya yatırım yapılacağını duyurdu.
Bu da öncelikli olarak şu demek oluyor: Askerlik yapmama hakkını devlete para ödeyerek satın alacak olanlar ‘milli silahlar’ın gelişimine ve ithalatına katkıda bulunacak. Zaten iki hafta önce NATO’nun, Türkiye’yi savunma harcamalarını, özellikle de silah yatırımını artırması için uyardığına dair haberler okuduk birdenbire.
Savunma Sanayii Destekleme Fonu ne yapar?
Fakat bununla bitmiyor. Biraz Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nu tanımak lazım. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın Kurulmasına Dair Kanun’un (3238 sayılı) 10. Maddesi, müsteşarlığın görevlerini tarif ediyor. Birkaçını sayarsak;
* Mevcut milli sanayii, savunma sanayii ihtiyaçlarına göre reorganize ve entegre etmek, yeni teşebbüsleri teşvik ve bu entegrasyona ve ihtiyaçlara göre yönlendirmek, yabancı sermaye ve teknoloji katkısı imkanlarını araştırmak, teşebbüsleri yönlendirmek, bu konudaki Devlet katılımını planlamak,
* İhtiyaç duyulan modern silah, araç ve gereçlerin özel veya kamu kuruluşlarında imalatını planlamak,
* Modern silah, araç ve gereçleri araştırmak, geliştirmek, prototiplerin imalini sağlamak, avans vermek, uzun vadeli siparişler ve diğer mali ve ekonomik teşvikleri tespit etmek…
İki de sürpriz ek var
Bu görevler az çok tahmin edilebilir. Bu maddenin ‘sürpriz’ iki eki var:
(24/10/2011-KHK-661/44 md.) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’nın istihbarat ve güvenliğe ilişkin ihtiyaçları ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istihbarat ve güvenliğe ilişkin acil ihtiyaçları Müsteşar’ın teklifi, Milli Savunma Bakanı’nın uygun görüşü ve Başbakan’ın onayıyla Müsteşarlık tarafından tedarik edilir ve bunlara ilişkin giderler Fon’dan karşılanır.
Ek cümleler: (17/4/2014-6532/13 md.) Ancak, doğrudan Millî İstihbarat Teşkilatı’nca tedarik edilmesi uygun görülen istihbarat ve güvenlik amaçlı ihtiyaçlar için gereken kaynak, MİT Müsteşarı’nın teklifi, Millî Savunma Bakanı’nın uygun görüşü ve Başbakan’ın onayıyla, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan Millî İstihbarat Teşkilatı adına açılmış hesaplara aktarılır. Aktarılan bu tutarlar, Millî İstihbarat Teşkilatı’nın tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanır.
MİT ve Emniyet de listede
Yani, TSK’ya birden MİT ve Emniyet eklendi.
12. maddeden de fonun kaynaklarından birini alıntılayarak bugüne bağlayalım: “1111 sayılı Askerlik Kanunu’nun 10’uncu maddesi gereğince bedelli askerlikten elde edilecek gelirler.”
Özet şu… Zaten denetlemesi ve takibi zor TSK’ya ait bu fon, 2011’de ve bu yıl içinde yapılan düzenlemelerle birlikte MİT ve Emniyet’e de açılmıştı. Üstelik TSK’nın bu fonu nasıl harcayacağı Savunma Sanayi İcra Komitesi’ne bağlıyken, 24/10/2011’de yapılan düzenlemeyle komitenin MİT ve Emniyet’in kullanım esaslarını tespit etme yetkisi hariç tutuldu.
Denetim yok yani.
Net bir şey demek zor, ama sene başında bu fonda biriken paranın 5 milyar TL gibi bir rakama ulaştığı iddia ediliyordu.
Bu da demek oluyor ki bedelli askerlikten gelecek gelir sadece Başbakan’ın onayıyla, hayatta asla öğrenemeyeceğimiz bir biçimde kulanılmak üzere MİT’e ve Emniyet’e aktarılabilecek.
Hepsi TSK’ya mı kalsaydı? Bedelli askerlikten önce zorunlu askerliği tartışanlar için bu makbul bir soru değil. Fakat önümüzdeki manzaranın ve doğuracağı ihtimallerin de farkında olmak mühim.